I really miss you Çeviri Türkçe
514 parallel translation
I really miss you.
Gerçekten özledim.
Yes, I really miss you.
- Evet, seni gerçekten özlüyorum.
I really miss you, darling.
- Seni gerçekten özledim.
I really miss you.
Seni gerçekten özlüyorum.
I am a bad guy but I try not to be, I really do, and I really miss you.
Ben kötü bir çocuğum. Fakat gerçekten de değişmeye çalışıyorum... ve seni özlüyorum.
I really, really, really miss you, Daddy.
Seni çok, çok çok özledim, baba.
Really, Miss Davis, there are times when I would like to laugh at you. But there are also times when I find you admirable.
Bayan Davis, gerçekten size güleceğim zamanlar olacak ama sizi takdir ettiğim zamanlar da olacak.
Shall I tell you who is really responsible for your sister's happiness, Miss Elizabeth?
Size kız kardeşinizin şu anki mutluluğunun... sorumlusunu söyleyeyim, Bayan Elizabeth.
Look, Miss Bacon, I really must go now but do you think if I were to come past your house around 9 : 00 you might be just sitting around on the veranda?
Bayan Bacon, gitmem gerek ama diyelim akşam 9 gibi buralardan geçsem verandada oturuyor olur musunuz?
I just wanted to tell you that I'm really not Miss Winthrop's brother.
Sana Bayan Winthrop'un ağabeyi olmadığımı söylemek istedim.
Miss Thursday if I had any thought that it really mattered to you whether I spoke to you or not...
Bayan Thursday seninle konuşup konuşmamamın senin için bu kadar önemli olduğunu bilseydim...
You know, Hildy, I feel that we ought to really try to find Miss Turnstiles.
Hildy, Turnike Güzeli'ni bulmaya çalışmalıyız diyorum.
Well I'm really glad you think so, Miss, because I personally haven't very much faith in these newlywed housekeepers.
Öyle düşünmenize çök sevindim bayan çünkü bu yeni evli hizmetçilere pek güvenmem de.
Maybe I am tough and stubborn, Miss Parker, but from where I sit, it's pretty hard to believe that you're really in love with Tim.
Belki de sert ve inatçıyım ama Tim'e âşık olduğuna inanmak çok zor.
It's really not their fault. "Miss Timberlake, I offer you Upper Sandusky."
Aslında onların hatası değil. "Bayan Timberlake, size Upper Sandusky'yi teklif ediyorum."
That is awfully generous of you, Miss Crawford, really, but I think I'm gonna try and keep it simple.
Çok naziksiniz Bayan Crawford fakat ben sade bir şeyler tercih edeceğim.
Oh, I don't think Miss Norton's really mad at you, Jenny.
Bayan Norton'un sana kızdığını sanmıyorum, Jenny.
I can't really blame you, Miss Page.
Sizi gerçekten suçlayamam bayan Page.
You know, I really can't figure you out, Miss Page.
Biliyormusunuz, sizi gerçekten anlayamıyorum, Bayan Page.
I've been very patient with you, Miss Wright, and really, there's no more time for these absurd theories.
Ben de size çok sabırlı davrandım Bayan Wright, ve gerçekten, bu mantıksız teoriler için daha fazla zaman yok.
Miss Smith, I remind you that your violent overthrow-of-the-government, financially-rewarding songs really gives you a peculiar kind of freedom... to have your love-ins, to have your pot
Bayan Smith, belirtmek isterim ki hükümeti devirmekle ilgili şarkılarınız çok satıyor ve size istediğinizi yapmanızı sağlayacak bir tür özgürlük veriyor
Miss Sung, from what you said I really admire you
Sung Hanım, söylediğiniz şeyler gerçekten çok erdemli... hayran olmamak mümkün değil!
I mean, if it wasn't started by some kind of device or something... well, you don't really believe someone that close couldn't see who was in Mr. Parks's car, couldn't see that it was Miss Davis that was gonna be killed?
Sunu demek istiyorum : eğer bir tür cihaz ya da benzer bir şey yangını başlatmadıysa... Şey, o denli yakında olan birinin Bay Parks'ın arabasında kimin bulunduğunu, öldürülmek üzere olanın Bayan Davis olduğunu göremeyeceğine gerçekten inanamazsın.
'Cos I do miss him really, you know.
Çünkü çok özlüyorum onu.
Well, if the person in that car actually lit the fire... I mean, if it wasn't started by some kind of device or something... well, you don't really believe someone that close couldn't see who was in Mr. Parks's car, couldn't see that it was Miss Davis that was gonna be killed?
Arabadaki kimse yangını o başlattı yani bir çeşit düzenek kullanmamışsa sanırım, Mr.Parks'ın arabasında kim olduğunu göremiyordu.
I really miss seeing you.
Seni çok özlemişim.
I'll really miss you.
Seni gerçekten özleyeceğim.
You know, I'm really gonna miss this place... and those warm nights in post-shock... carvin'birds out of soap with blunt Popsicle sticks.
Biliyor musunuz, burayı gerçekten özleyeceğim şok sonrası sıcak geceleri sabundan kuşlar oyup lolipop saplarından bacak yapmayı.
I really, really miss you.
Seni gerçekten, ama gerçekten özlüyorum.
- I really did miss you, I'm not...
- Gerçekten özledim, yani...
I'm really going to miss you, Marty.
Seni gerçekten özleyeceğim Marty.
I'm really going to miss you.
Seni özleyeceğim.
I'm really gonna miss you.
Seni gerçekten özleyeceğim.
- I guess you really miss him.
- Onu çok özledin sanırım.
THEN I'LL REALLY MISS YOU.
O zaman seni çok özleyeceğim.
i- - i really miss all of you.
-... hepinizi gerçekten özlüyorum.
Well, kids, I think your parents are really gonna miss you.
Çocuklar, sanırım anne babanız sizi gerçekten çok özleyecekler.
- What I really miss the most... always made me feel so good after football practice. - You're so lucky, Cindy.
En çok, maçlardan sonra kendimi iyi hissettiren şeyi özledim.
I'm really gonna miss you.
Seni cidden özleyeceğim.
I miss you already and I'm really sorry.
Seni şimdiden özledim ve gerçekten çok üzgünüm.
I'm really excited about it, and I'd hate to see you miss out.
Çok heyecanlıyım ve sizin kaçırmanızı görmek istemiyorum.
I'm really going to miss you.
Seni gerçekten özleyeceğim.
Sometimes I miss you, Gordon. You're really twisted.
Biliyorsun, bazen seni özlüyorum, Gordon.
No. I really, really miss you.
Seni gerçekten çok özledim.
" Dear Maya, I really, really miss you.
" Sevgili Maya, seni gerçekten ama gerçekten özledim.
I really, really miss you.
Seni çok, ama çok özlüyorum.
I'm really gonna miss you guys.
Sizi özleyeceğim.
I really don't see how you could miss a button like that.
Böyle bir düğmeyi nasıl unutursun, anlamıyorum.
Sometimes I really miss mom, don't you?
Arada bir annemi gerçekten özlüyorum, ya sen?
He's really going to miss me, so you and Julie'll just have to be like a mum and dad to him till I get back.
Beni gerçekten çok özleyecek. O yüzden sen ve Julie ben dönene kadar ona anne-baba gibi davranmak zorundasınız.
I'm really going to miss you.
Seni çok özleyeceğim.
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't understand 26
i really don't 369
i really do 1223
i really like you 290
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't understand 26
i really don't 369