English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I said not now

I said not now Çeviri Türkçe

225 parallel translation
Damn it, I said not now!
Kahretsin, şimdi değil!
I said not now, right? !
Şimdi olmaz dedim, tamam mı!
- I said not now!
- Şimdi olmaz dedim! Özür dilerim.
- I said not now, Kirk. Let him talk.
- Şimdi olmaz dedim Kirk.
Haley, I said not now, okay?
Haley, şimdi olmaz dedim, tamam mı?
Now I know why Tarzan said it was not good for man to look straight at sun.
Tarzan'ın "insanların doğrudan güneşe bakması iyi değildir," demesini şimdi anlıyorum.
Now I not only getJaney off my hands... but George said he'd be glad to pitch in and help with Mother.
Hem Janey sorumluluğumdan çıkacak hem de George anneme yardımcı olmaktan memnun olacağını söyledi.
Not now, I said.
Şimdi olmaz dedim.
Now, you remember, children, how I told you last Sunday... about the good Lord going up into the mountain and talking to the people... and how He said, "Blessed are the pure in heart, for they shall see God"... and how He said that King Solomon in all his glory... was not as beautiful as the lilies of the field?
Hatırlıyor musunuz, çocuklar? Geçen pazar sizlere Yüce İsa'nın dağa çıkıp insanlarla konuşmasını anlatmıştım. Hani "Kutsananların yüreği saftır, çünkü onlar Tanrı'yı görecek olandır," demişti.
Now we've cuddled nice and said all our goodbyes, but I'll say it again. We'd be fools not to face it.
Şimdi kucaklaşalım ve bir an önce vedalaşalım,... tekrarlıyorum, bunun aksi davranmak bencillik olur.
"Now wait a second," I said. "We are men, not beasts."
Durun bir dakika, dedim, biz insanız, hayvan değiliz.
I've stood by and not said anything about all this, but now I think it's time it stopped.
Bak, şimdiye kadar bütün bu olup bitenler hakkında tek laf etmedim ama galiba dur demenin zamanı geldi.
What have I said about talking between you guys? Now, come on. That's not fair.
Hey, aranızda ne hakkında konuşuyordunuz?
I'm not sure if I should tell you such a thing but... You've said it before and again now...
Size böyle bir şey söylemem gerekir mi bilmiyorum ama hem daha önce hem de şimdi söylüyorsunuz.
Oh, not now, tomorrow, I said. At wedding tomorrow.
- Hayır, Yarın dedim.Törende...
- Not if you do like I said... will not kill her, for now.
- Hayır, eğer dediğim gibiyse şimdilik onu öldürmeyecekler.
But I have said earlier, our grudge should not have lasted till now
Ama sana söylemiştim karını öldürdüğümü. Şimdiye kadar öğrenmiş olmalıydın.
Now, as I said, uh, I'm not sure what it all adds up to, but, uh, I think we ought to investigate- -
Şimdi, dediğim gibi, eh, neye varır, emin değilim, fakat, eh, sanırım, araştrmamız gerekiyor...
Now I said that the side effects of ephemerol were invisible but that's not completely true.
Ephemerol'ün yan etkilerinin görünmeyen etkiler olduğunu söylemiştim. Ama bu tam olarak doğru değil.
- I told the same to inspector, but he said not to make fuss about it he said he's just suspicious for now.
Ben de müfettişe aynısını söyledim ama şu an için itidalli olmamızı istedi. Henüz bir şüpheli dedi.
Now do as I have said, I was not asking you.
Beni yanıltmayın. Sizinle tartışmayacağım.
I said, he's not here right now.
Burada değil, dedim.
Now, they're going to say I said offing yourself was simple... but no, no, no, it's not simple.
Şİmdi, benim, kendini öldürmek kolay, dediğimi söyleyecekler... ama hayır, hayır, kolay değil.
I know that you'll not listen to whatever I said now
Dinlemeyeceğini de biliyorum. Her ne söylersem
I said, not now.
Maura, şimdi olmaz dedim.
I said he's not here right now at this moment in time.
Şu anda, şu an itibariyle burada değil dedim.
I haven't said anything until now because I haven't been sure... and I'm still not sure.
Şimdiye kadar hiçbir şey söylemedim,... çünkü emin değildim ve hala da emin değilim.
And he said, "No, I'm not hungry for potato just now."
O da dedi ki, "Beğendim ama şimdi canım patates istemiyor."
- I said, not now.
- Şimdi olmaz dedim.
I said, not now!
Söyledim, şimdi olmaz!
If I will said you now that not-examined life is not worth living. You wouldn't believe me?
Şimdi sana araştırılmamış hayatın yaşamaya değer olmadığını söylesem.
I said, not now.
Şimdi olmaz dedim.
I said, not here and not now.
Şimdi ve burada olmaz, dedim.
I understand what Mr Roger Hamley said just now, even though it may be logic, and I read a little of Molly's book, and whether it is deep or not, I found it very interesting indeed.
Şu anda Bay Roger Hamley'in dediklerini anlıyorum, felsefi olsalar da ve Molly'nin kitabından biraz okudum, anlamlı olsun ya da olmasın bence çok ilginçti.
It's just that we said, you know... no pressure, no expectations... and... I just broke up with Ben two months ago... and I spent all last year... following Ben or following Noel and... no matter how much I like you... I need to not be in a serious relationship right now.
Ama baskı, beklenti yok demiştik ve ve Ben'den ayrılalı daha iki ay oldu ve bütün geçen seneyi Ben'in ya da Noel'un peşinde koşarak geçirdim ve senden ne kadar hoşlansam da ciddi bir ilişki içinde olmamalıyım şu anda.
"Upon using said product, not only did I fail to find relief " but the area is now completely inflamed " and periodically erupting :
Söz konusu ürünü aldığımda rahatlayamamakla kalmadım üstüne bölge de tamamen iltihaplandı ve düzenli olarak patlıyor.
Just when I was starting to feel those old familiar feelings I just took a deep breath, counted backwards from ten and I said to the guy "Excuse me, sir, but your laughter is not helping me right now."
Şu bilindik hisler ortaya çıkar çıkmaz derin bir nefes alıp ondan geriye doğru saymaya başladım. Sonra adama :... "Affedersiniz bayım, ama gülmeniz şu anda bana iyi gelmiyor." dedim.
Let's not get into that right now Look, I- - I hate what I said to you
Çünkü Karen Walker insanlara yardım eder.
Now, I know I'm not the subtlest guy when it comes to women, and I probably said something insanely inappropriate, because you told me if I ever talked to you again, you'd break my kneecaps.
Biliyorum, iş kadınlara gelince, tercih edilen biri değilim. Büyük ihtimalle hiç de uygun olmayan bir şey söylemişimdir. ... çünkü bana, bir daha seninle konuşursam diz kapaklarımı kıracağını söylemiştin.
- I said, not now.
Aynı anda karşı tarafı da savunamayız.
I said, not now!
Şimdi olmaz dedim!
I'll hang on to this, but as I said before, we just opened... so I'm not really looking to hire anybody right now.
Bir de referans listem var. - Bunu incelerim, ama dediğim gibi yeni açıldık. Şu an kimseyi işe almayı düşünmüyorum.
I said I was never gonna represent a guilty person, and I'm not gonna start now, not even for you.
Asla suçlu bir insanı temsil etmeyecektim, ve bunu şimdi bozacak değilim, senin için bile.
- No, I said not right now.
- Hayır, şimdi değil dedim.
I mean, we both said that we wanted to have a family someday. Mitch, I said I want to have kids with you someday, not now. Someday.
- İkimiz de bir gün çocuk istiyorduk zaten.
# Then that time I went and said goodbye # # Oh, now I'm back and not ashamed to cry # # Ooh baby, here I am #
Çeviren : pirate
What if I said, not once, but twice now you've been the prize in one of our little contests?
Sana ikinci defa aramızdaki bir yarışmanın ödülü olduğunu söylersem ne dersin?
I mean all that stuff I said it's not important now.
Yani yazdığım tüm o şeylerin artık bir önemi yok.
I said now's not a good time.
Şu anın iyi bir zaman olmadığını söyledim.
Now, I'm not complaining. But I've always said to myself if I could do it over again, I would follow my dream.
Şikayetim yok ama kendime hep şunu söyledim tekrar başa dönebilsem hayalimin peşinden giderdim.
You even said it. I'm only here right now because she's not home.
Sen de söyledin ya, o yok diye buraya gelebildim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]