In due course Çeviri Türkçe
171 parallel translation
The function of the city court... and the coroner having been discharged in due course... it naturally fell under my jurisdiction for action.
Şehir mahkemesinin ve sorgu yargıcının işlevi zamanı gelince yerine getirildi doğal olarak da dava yetki alanıma girdi.
I will, however, have my observations to make to the jury in due course. Yes, yes.
Sadece jüriye ifade edeceğim görüşlerim var.
"And in due course, upon the inevitable demise of His Majesty the King, " succeed to the throne to rule over the land " as King and Queen of our kingdom.
Ve dolayısıyla Majestelerinin, kralımızın, engellenemez ölümü sonrasında krallığı kral ve kraliçe olarak yönetmeye muvaffak olacaklar.
- In due course of law.
- Yasalara dayanarak.
We'll let you know in due course.
Zamanı gelince bildiririz.
You'll be hearing from us in due course, Mr. Cummings.
Bizden mutlaka haber alacaksınız Bay Cummings.
You can pay me in due course.
Zaman içinde bana ödeyebilirsiniz.
In due course, they will go into the museum, as planned.
Beklendiği gibi, planlanan şekilde müzeye gittiler.
This tribunal will examine the evidence and in due course render its verdict.
Delilleri araştırıp suçluyu iade edin.
Love will follow in due course. "
Zamanı gelince âşık da olunur. "
Thou shalt hear it in due course.
Zamanı gelince duyacaksın.
The Police will find her in due course if they haven't found her already.
Halen bulamadılarsa zamanı gelince polis elbet bulur.
This matter has been known in the martial arts world and the truth will come to light in due course
Bunu tüm Dövüş sanatları dünyası biliyor Ve gerçek bir şekilde gün ışığına çıkacak
In due course, Humphrey.
Zamanı geldiğinde Humphrey.
My ambition is to go into business, sir... in due course.
-... aşırı arzum hakkında.
In due course of time, of course I quite agree... when it can be released in the proper manner.
Evet, zamanı gelince. Elbette bu konuda size hak veriyorum. Ama uygun şekilde duyurulduğu takdirde!
- In due course of time.
Hepsi zamanı gelince...
You'll get your sea command in due course.
Vakti geldiğinde deniz görevini alacaksın.
Yes, it takes a bit of designing, but your people should work it up in due course.
Evet yeni bir dizayn, ama sizin bunun üzerinde biraz daha çalışmanız gerekecek.
He took over our father's farm in due course.
Babamızın çiftliğini devraldı.
Then, in due course, she will bring forth his child.
Böylece uygun bir şekilde, kadın çocuğunu meydana getirir.
In due course, the happy ending would have been achieved.
Başarılı olsaydınız, mutlu sona erişecektiniz.
Well, I'll get them back in due course.
Sırası gelince onları alacağım.
You'll see it all in due course when we publish in five days'time.
Beş gün içinde yayınlar yayınlamaz tüm detayları göreceksiniz.
Reinforcements arrived in due course from the hotel, and tragedy was happily averted.
Otelden de yardım gelince trajedi. mutlu bir şekilde önlenmiş oldu.
In due course.
Zamanı geldi.
- In due course.
- Zamanı gelince.
I look forward to meeting you in due course.
Seninle tanışmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
love will happen in due course.
Zamanla aşk meydana gelir.
Love will happen in due course and we are Indian girls.
Aşk mı? Aşk zamanla meydana gelir.
You show me good, steady progress with the quarterstaff and in due course we'll discuss the crossbow.
Değnekte gelişme gösterirsen ileride Tatar okunu konuşuruz.
For all shall reveal itself in due course.
Herşey kendi kendine ortaya çıkacaktır.
In due course, sir, you will have your reply. "
Cevabınızı zamanı gelince alacaksınız bayım. "
In due course, he'll go through bargaining, - depression and finally acceptance.
Bundan sonra pazarlık ve depresyon aşamalarını geçip..... kabullenmeye gelecek.
In due course. I need all my energy to keep the illusion alive.
Zamanı gelince. İlüzyonu canlı tutmak i çin bütün enerjime ihtiyacım var.
You will get your answers in due course. Don't worry
Cevaplarınızı program akışı içerisinde alacaksınız, merak etmeyin.
But, to me it smelled of orphanage, which, in due course, it became.
Ama bana göre orası yetimhane kokuyordu,... ve zamanla zaten öyle olacaktı.
Well, in that case, we shall let you know in due course.
Peki, bu durumda, sizi haberdar ederiz.
We will capture the others in due course.
Ötekileri de planladığımız gibi yakalayacağız.
In due course.
Zamanı gelince.
And, in due course, to strike back at the enemy.
Ve sonra, düşmana karşılık vereceğiz.
- Both will happen in due course... what's the hurry?
- hepsi sırayla gerçekleşecek... aceleye ne gerek var?
In due course, perhaps.
belki de zamanı gelince.
Oh, I'll talk to her in due course.
Onunla da konuşacağız.
I'm sure that the extraterrestrials responsible for this tragic event will be in touch with you in due course, Chief Inspector.
Eminim bu trajik olaya neden olan dünya dışı varlıklar sizinle bağlantı kuracaklardır o halde, Baş Dedektif.
I should be making an official announcement in due course.
Bu konuda, resmi bir duyuru yapmalıyım.
'Course my bonus comes due in four days. That's $ 500.
4 gün sonra 500 $ ikramiye alacağım.
In the course of my profession I have come upon many deformities of the face due to injury or disease as well as mutilations and contortions of the body from like causes.
Baylar, mesleki hayatım boyunca, kaza ve hastalığa bağlı birçok korkunç yüz deformasyonuyla karşılaştım. Ayrıca benzer nedenlere bağlı felç ve şekil bozuklukları da gördüm.
Of course, Sir Andrew is due for retirement in two years.
Ah, orasını bilemem. Sör Andrew, iki yıl sonra emekli oluyor tabi ki.
but she doesn't usually notice, so normally i remain calm, let nature take its course, and, in due time, slip the relevant items back into her jewelry box.
İlişkilerin doğal bir parçası bu. Ama Julia genellikle fark etmez. Normalde sakin durur, durumu..... doğal akışına bırakırım.
In due course, it may grow into a big tree.
Erkek ayılar küçük yavruları yiyebilir.
in due time 40
course 927
course it is 54
course you can 45
course you are 61
course i will 34
course you did 33
course you don't 18
course i do 89
course i can 24
course 927
course it is 54
course you can 45
course you are 61
course i will 34
course you did 33
course you don't 18
course i do 89
course i can 24