In many ways Çeviri Türkçe
933 parallel translation
Ten billion dollar radar, you are still useful in many ways.
10 milyarlık radar, hâlâ çok işe yarıyorsun.
The all-important result that it came up with, and the rather surprising result in many ways, was that much of the ocean floor was in fact reversely magnetised.
Çıkardığı en önemli sonuç ve bu birçok açıdan da son derece şaşırtıcıydı okyanus tabanının çoğunun tersten manyetikleşmiş olduğuydu.
I've gotten the sackeroo in many ways, but never in rhyme.
Daha önce çok farklı şekillerde kovuldum ama hiçbiri uyaklı değildi.
I've been repaid in many ways.
Borç, bir çok farklı şekilde ödendi.
But, my dear young man, you will miss your tongue in many ways.
Yapma, dilinin eksikliğini hep hissedeceksin. Dilim kalabilir.
You're a capable child in many ways.
Çoğu konuda becerikli bir çocuksun sen.
In many ways, the conference was difficult, but we finally persuaded Miss O'Shaughnessy to come to terms, or so we thought.
Bu görüsme birçok açidan zor oldu, ancak sonunda... bizimle anlasmasi için onu ikna ettik, ya da biz öyle sandik.
It's just... they are too different in many ways.
Sadece farklı dünyaların insanları.
In many ways, I am so much older than he is.
Ben birçok yönden ondan daha büyüğüm.
In many ways, we're strangers.
Birçok açıdan birbirimize yabancıyız.
Like you in many ways.
Sana benzeyen tarafları çok.
But you'll find, Miss Eyre... that in many ways, Mr. Edward is a strange man.
Tuhaf. Ama Bay Edward'ın... birçok yönden tuhaf biri olduğunu göreceksin.
You're like him in many ways.
Birçok yönden ona benziyorsun.
You know, in many ways I think this has made a bigger woman of me.
Biliyor musun, bu olaylar bence benden, büyük bir kadın meydana getirdi.
In many ways, very kind and generous.
Her anlamda iyi ve cömert biridir.
"... in many ways. "
"... hatalı olduğumu göreceksin.
I've been asleep too long in many ways, Lygia.
Bu zamana kadar pek çok hususta uyanık değildim, Lygia.
Though now that you remind me, he was in many ways superior to Etienne.
Bak bana neyi hatırlattın. Birçok açıdan Etienne'den daha iyiydi.
In many ways, Maria affected Oscar more than any of us
Maria hepimizden çok Oscar'ı etkilemişti.
Oh, in many ways it's been beyond my dreams
Bir çok yönden, düştende öte bir şeydi.
In many ways... but not all.
Pek çok bakımdan ama her bakımdan değil.
In many ways he was just as young as you.
Pek çok bakımdan O da senin kadar çocuk.
I know I am peculiar in many ways.
Bazı konularda farklı olduğumu biliyorum.
One of Father's subordinates Yamazaki, came often and helped in many ways
Babamın astlarından biri olan Yamazaki, sık sık gelir türlü işlerde yardımcı olurdu.
This has made me rather timid, but in many ways it has its compensations.
Bu beni biraz çekingen yaptı. Ama yerini başka şeylerle doldurdum.
We're awfully alike, you know, you and I, in many ways.
Sen ve ben bazı yönlerden birbirimize çok benziyoruz.
But he's good for me in many ways.
Fakat bana her yönüyle iyi davranıyor.
Twenty-seven, if you count Benny Shacklett, who is in many ways a super-rat.
Benny Shacklett'ı da sayarsak, 27. O bir çok yönden süper sıçan aslında.
You'd be surprised how similar we are in many ways.
Ne kadar çok yönden birbirimize benzediğimize şaşarsın.
We're very alike in many ways,
Pek çok açıdan benzeriz.
Yes, I suppose in many ways he is.
Evet, bir çok yönüyle benziyor.
I can see that Chinese cat standin'there smilin'like Fu Manchu, and saying, " The queen of diamonds is reminiscent in many ways of Raymond's dearly loved and hated mother.
O, Fu Manchu gibi sırıtan Çinliyi ayakta dikilirken görebiliyorum Ve şöyle diyor "Karo kızı, Raymond'ın annesine duyduğu sevgi ve nefreti... pek çok şekilde anımsatmaktadır"
Me and him... you know, that actor we're strangers, but I admire him in many ways
Onu ve beni... biliyorsun, o oyuncu... Biz birer yabancıyız ama onu pek çok açıdan takdir ediyorum.
Whom, she would add, he in many ways resembles.
Zaten babana benziyor da, diye eklerdi.
Gila, Galaxy may be served in many ways.
Gila, GALAXY'YE hizmetin farklı yolları vardır.
In many ways I feel as though you were my own son.
- Bir bakıma benim de oğlum sayılırsın.
# Such a guide would in many ways
# Böyle bir el kitabı...
In many ways, you are quite admirable.
Birçok açıdan, gerçekten takdire değersiniz.
- Like you, in many ways.
- Birçok yönden senin gibi.
You see, we'll meet new friends and... see a lot of new faces and the change of climate will be good for us in a good many ways.
Görürsün, yeni dostlarla tanışacağız ve... bir kaç yeni sima tanıyacağız. Ve havamızın değişmesinde, bir hayli yöntemin olması bizim için iyi olacaktır.
I'm poor in so many ways.
Birçok yönden yetersizim.
The 18 years you've been away should've qualified you to be of benefit to the estate, since in a great many ways we are a backward people, but don't quote me.
Dışarıda geçirdiğin 18 yıl, seni malikanemiz faydasına daha iyiye götürmüştür bir çok yönden de geri kafalı insanlar olmamızdan beni sorumlu tutamazsın.
A man may give his life to his country in many different ways, Mr. Cohan.
Bir insan, hayatını ülkesine çok farklı şekillerde adayabilir Bay Cohan.
It's been tried in a hundred ways from as many places.
Birçok yerde binlerce kez denendi.
In a great many ways, you remind me of my wife.
Bir sürü güzel yoldan, bana karımı hatırlatıyorsun.
I don't think I've ever known any happening to puzzle... so many people in so many ways... and I can help so few of them.
İnsanları her açıdan bu kadar etkileyen başka bir olay daha hatırlamıyorum. Çok az sayıda insana yardım edebiliyorum.
The Emperor is anxious to strengthen our ties to them... in as many ways as possible.
İmparator, onlarla olan bağlarımızı... her şekilde güçlendirmek istiyor.
In so many ways.
Birçok şekilde olabilir.
♪ And now my life has changed in oh so many ways
And now my life has changed in oh so many ways
Let them. Too many ways those monsters can get in up there.
Bir kere, o canavarların içeri girmesinin pek çok yolu var.
Indeed, the fact that many of these tools are unknown to us suggests a culture which in certain ways equals our own.
Gerçek şu ki bu aletlerin bir çoğu bize yabancı, ve bizimkine eşit bir kültürü temsil ediyor.