Including us Çeviri Türkçe
316 parallel translation
Like everything on this planet, including us.
Aynı bu gezegendeki her şey gibi, biz dahil.
Once these things get rolling, they'll blow that whole town to pieces, including us!
Bu tanklar harekete geçtiği anda hem bizi hem de tüm şehri yok edecekler!
a day also the Catholic priests, including us... leave in peace São Paulo.
Bir gün katolik rahipler ki buna biz de dahiliz... Saint Paulo'nun huzûrunu bozma.
Too many people will die, including us and including... some innocent people.
Çok fazla insan ölecek. Buna biz ve bazı masum insanlar da dahil.
No one knows where we are, including us.
Nerede olduğumuzu kimse bilmiyor, biz de dahil.
There was 23 people there, including us.
Biz de dahil orada 23 kişi vardı.
cyano bacteria was the first complex organism to evolve on the earth... and it led the way for all life-forms to come, including us.
Cyano bakterisi dünyada gelişen ilk kompleks organizmaydı. Ve bizler dahil bir çok yaşam formunun oluşmasını sağladı.
If the AV-ers and the BGA-ers control it, they control everything, including us.
Eğer AV'ler ve BGA'lar kontrol ederse, her şeyi kontrol ederler, biz de dahil.
- Including us.
- Biz dahil.
Including us.
- Buna biz de dahiliz.
Everyone is obsessed with the Blair Witch for their own reasons, including us. Goth...
Herkesin kafasında bir şekilde Blair Cadısı var, hepsinin kendine göre sebebleri var, bizimde.
- Including us?
- Evet - Evet.
In Genesis, it tells us how God created the Earth and all the living things in it, including ourselves, in just six days.
Yaradılış'ta, Tanrı'nın Dünya'yı ve biz de dahil tüm canlı varlıkları altı günde nasıl yarattığı anlatılır.
Including those of us who seem most fortunate.
En talihli görünenlerimizin bile.
I see, and you will be taking us along with you, including the TARDIS?
Ve TARDIS'le birlikte bizi de götürüyorsunuz.
This is the position we are in, each one of us, including me, except that Wally's gone and we are here.
Ben dahil, hepimizin içinde olduğu durum aynı. Sadece Wally gitti ve bizler buradayız.
Anyway, if they bother us, we'll kick them all out, including her.
Yine de bizi rahatsız ederlerse kız da dâhil hepsini kapının önüne koyarız.
Including ourselves, how many of us are there?
- Burada kaç kişi varız? - Kaptan on iki.
It was paradoxical that some of us, including Viénot, Jean Zay, Wiltzer and I, were tried for desertion, when in fact their original plan had been to go fight.
Bazılarımız için bu bir çelişkiydi. Viénot, Jean Zay, Wiltzer ve ben firar etmekten yargılandık ancak asıl amaçları savaşa devam etmekti.
Including'us.
Biz dahil.
He has duped us all, sergeant including the infallible Monte Cristo.
- Hepimizi kandırmış, şaşırmayan Monte Kristo'yu bile
No civilised country in Europe will let us unload that train, including the Swiss.
Hiçbir Avrupa ülkesi Bu yolcuları kendi topraklarında istemeyecektir. Kendini tarafsız gören İsviçre bile...
I want us all to dine together tonight, including Gabriel and you.
Bu akşam, yemeği hep beraber yememizi istiyorum, Gabriel ve sen de gelin.
Ted Striker's got more guts in his little finger than most of us have in our large intestine, including the colon!
Ted Striker burada bulunan herkesten çok daha taşaklı!
Anything happened to us, and who knows what'd happen... to all those nice, innocent people out there... including your wife and your daughter.
Bize bir şey olursa bütün o iyi masum insanlara neler olacağını kim bilir. Senin karın ve kızın da dahil.
- Lady... a lot of people got some funny ideas about us... including the US Army.
Hanımefendi, birçok insanın bizimle ilgili tuhaf düşünceleri var Buna Amerikan Ordusu da dahil.
But many prisoners, including the Czechs in the family camp, accused us of spreading panic, of having... of having circulated false reports.
Çek aile kampındakiler de dahil olmak üzere pek çok mahkûm, yanlış bilgi yayarak yanlış bilgi yayarak paniğe yol açtık diye bizi suçladı.
There are five of us in the shop, not including Mr. Marks and Mr. Cohen.
Bay Marks ve Bay Cohen'i saymazsak dükkânda beş kişiyiz.
The plan against Nathan I don't really well.. .. nations including the US..
Nathan'a karşı geliştirilen plan aralarında Amerika'nın da bulunduğu ülkeler kısa bir it dalaşından sonra iki Libya jeti Amerikalı pilotlarca düşürüldü.
But each of us, including Dr Palmer, took an oath that we would uphold the Prime Directive, if necessary, with our lives.
Ama hepimiz, buna Dr Palmer da dahil, İlk Emre, gerekirse hayatımız pahasına sadık kalacağımıza dair... bir yemin ettik.
You say, "The war is simply an obscenity, a depraved act by weak and miserable men." Including all of us. Including myself.
İfade özgürlüğüyle ilgilenmiyorum, kazanmam gerek, asıl soru bu ve ben kazanacağım.
The exocomps have interfaced with every part of the station core, something none of us has done, including you.
Görevleri süresince üniteler istasyon çekirdeğinin her parçasıyla bağlantı kurdular. Bu hiç birimizin yapmadığı bir şey, siz de dahil.
Including these witch hunters who have driven us druids so far west that the only place left to hide is the sea?
Cadı avcıları dahil hristiyanlıktan önce ya da sonra her kim varsa buradan ayrıldıklarında tek saklanacak yer deniz miymiş?
The US Attorney's office is going after Dorlund with all they've got, including the murder of Howard Graves.
US Savcılar Birliği, tüm olaylarla Dorlund'u köşeye sıkıştırdılar,... bu olaylara Howard Graves'in öldürülmesi de dahil.
Your dad gave those tickets to both of us, including me.
Baban ben de dahil ikimize biletleri verdi.
All of us, including Stephan, approved of this punishment as necessary and fair. How are you, Stephan?
Hepimiz, Stephan da dahil olmak üzere, bu cezayı gerekli ve adil olarak kabul ettik.
Now, most of us, including the director, feel that your talents are wasted on the X Files, but we respect that you're deeply invested in those areas.
Çoğumuz, müdür dahil, yeteneklerinin, Gizli Dosyalar'da harcandığını düşünüyoruz. Tabii bu konulara çok meraklı oluşuna saygı duyuyoruz.
The probe overwhelmed all of the safeguards I have built to control the surging powers of my mind, including the dark side, the destructive urges that live within us all.
Çip, zihnimin kontrol edemediğim kısmı,... yani hepimizin bir parçası olan kötü tarafım için aldığım bütün önlemleri yok etti.
We've lost nine more since they put us in prison, including most of the governing council.
Bizi buraya koyduktan sonra, dokuz kişi daha ve, bir çoğu da hükümet konseyine dahildi.
Could have happened to any one of us, including you and me.
Aynı şey bizimde başımıza gelebilir.
organized crime network, with profits in billions including substantial US operations.
Amerika'nın yeraltı operasyonları milyarların çıkarını koruyor.
But my introduction and indoctrination was swift because a major element of the election campaign that President Kennedy had just won was the charge by the Democrats, including President Kennedy, that Eisenhower had left a missile gap, that the Soviets had been permitted by inaction on the part of the US to build up a superior nuclear missile force.
Fakat benim girişim ve telkinlerim çabuktu çünkü başkan Kennedy'nin henüz kazandığı seçim kampanyasının ana unsuru Demokratların, buna başkan Kennedy de dahil Eisenhower'ın füze sayısında aranın açılmasına neden olması, Sovyetler'in daha üstün bir nükleer füze gücü oluşturmasına Birleşik Devletler'in müdahale etmeyişiyle izin verdiği eleştirileriydi.
He'll kill us all, including the children... if we don't.
Vermezsek, çocuklar da dahil hepimizi öldürecek.
He'll kill us all, including the children... if we don't.
Vermezsek, çocuklar dahil hepimizi öldüreceğini söylüyor.
[Bronagh] there's only five of us now, including you.
BALLYBACKEY AKlL HASTANESİ PERSONEL GİRİŞİ Seninle birlikte tam beş kişi olduk.
To accuse one of us is to accuse all of us, including me.
Aramızdan birini suçlarsanız, hepimizi suçlamış olursunuz.
He outsmarted us all, including Guderian.
Bizi alt etti, Guderian dâhil.
Everyone Willow's ever met is in that audience, including all of us.
Willow'un tanıdığı herkes izleyiciler arasında, buna biz de dahiliz.
Including the part about us working together.
Beraber çalışmamız kısmını içeriyor.
Very few of us, including myself, can ever pilot again without risking what has happened to Ollan.
Ben de dahil pek azımız Ollan gibi olma,..... riskini göze almadan pilotluk yapamayız.
There are 1 6 of us, including two translators.
Biz 16 kişiyiz, 2 çevirmen dahil olmak üzere.
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use me 43
use your head 124
used to 118
use mine 46
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use me 43
use your head 124
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136