English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / Is she breathing

Is she breathing Çeviri Türkçe

100 parallel translation
- Is she breathing?
- Nefes alıyor mu?
Is she breathing, Chef?
Nefes alıyor mu, Şef?
Is she breathing? Weak respiratory effort.
- Solunum girişimi zayıf.
Is she breathing?
Hala nefes alıyor mu?
- Is she breathing?
Nefes alıyor mu?
- Is she breathing, Nick?
- Nefes alıyor mu?
"Is she breathing?" "Don't worry about it."
Yatağın hemen yanında, aldığın "Soul Train" ödülü duruyor!
- Well, is she breathing?
- Bilmiyorum.
Is she breathing?
Nefes alıyor mu?
Hey, pete, how's she doing, is she breathing?
O nasıl Pete, nefes alıyor mu?
Is she breathing?
Nefes alıyormu?
John, is she breathing?
John, nefes alıyor mu?
Oh my God is she breathing?
Aman Tanrım, o nefes alıyor mu?
Is she breathing?
Nefes alıyor mu? Yeteri kadar.
- Is she breathing?
d - d Bir arkadaş yitirdim d - Nefes alıyor mu?
Hurry, is she breathing?
Çabuk, nefes al.
She is breathing strongly, like this
Çok derin nefes alıyor, aynen şöyle...
She is breathing heavily then silence.
Derin derin nefes alıyor sonra sessizlik.
She is breathing!
Nefes alıyor!
She's breathing well, and her blood pressure is stable.
Düzgün nefes alıyor ve kan basıncı da sabit.
She is a living, breathing woman, who, for reasons that I can't begin to fathom, has fallen in love with you.
O, yaşayan ve nefes alan bir kadın, içyüzünü anlayamadığım nedenlerden dolayı, sana âşık olan bir kadın.
- Is she awake? - No, but her breathing's regular.
- Hayır, ama düzenli nefes alıyor.
She is breathing on her own... and she's not in any pain.
Kendi nefes alıyor... ve acı çekmiyor.
Of course she is breathing...
Tabi ki nefes alıyor...
Well, she said that your father is A... walking, breathing miracle.
Baban capcanlı bir mucizeymiş.
She is not breathing.
Nefes almıyor.
But she is breathing steadily with a ventilator.
Ama nefes alıyor. Solunum cihazıyla.
- Is she breathing?
- Bunu konuşma fırsatımız olmadı... - Çok isterim.
She is breathing.
Nefes alıyor.
Um, yes, she is breathing now, but she has asthma.
Evet, nefes alıyor ama astımı var.
What happened is she stopped breathing for a little while, turned blue and passed out in my arms, which was...
Bir süre nefes almayı kesti. Morarıp kollarımda bayıldı.
Is she still breathing? !
Hala nefes mi alıyor yoksa?
She is in recovery now and we are assisting her breathing, but she's stable, and all indications are she's gonna be just fine.
Nefes almasına yardımcı oluyoruz, ama durumu stabil ve tüm belirtiler iyileşeceği yönünde.
But she leaves me ten grand, I'm think is great, a little breathing room here.
Ama hiç değilse on bin dolar bıraktı. "İyi, biraz rahat ederiz" diyordum.
She's not breathing. Her neck is broken.
Aman Allahım!
A car is a living, breathing thing, all right? She's alive.
Yaşayan, nefes alan bir araba, tamam mı?
While she is no longer. The idea of him still breathing, laughing... Eating.
Kızımın artık yaşamıyor olduğu onun hâlâ nefes alıyor gülüyor yiyor olması fikri.
- Is she still breathing?
- Hala nefes alıyor mu?
Is she breathing, or... Oh, my God.
Kanayan bir yeri var mı?
Is she still havingtrouble breathing?
Hala nefes almakta güçlük çekiyor musun?
She's barely breathing and her pulse is weak.
Zar zor nefes alıyor ve nabzı da zayıf.
- She is not breathing!
- Nefes almıyor!
I drained as much fluid as i could, But she is still having a tough time breathing.
Akciğerlerinden mümkün olduğunca çok sıvıyı boşalttım, ama hala nefes almakta zorlanıyor
There is a chance... Even... even if it's just less than a 1 % chance... that she'll start breathing again, right?
Az da olsa... yani... % 1'den az dahi bile olsa
She's breathing and her pulse is steady.
Nefes alıyor ve nabzı düzgün.
She's breathing and her pulse is steady. Did it work?
Nefes alıyor ve nabzı düzgün.
She is still breathing.
Hala nefes alıyor.
And your grandmother is talking trying to be cheerful, you know, as she does but the only thing I could remember is him breathing.
Ve büyükannen konuşuyordu her zamanki gibi neşeli gözükmeye çalışıyordu ama hatırlayabildiğim tek şey nefes alışı.
She's breathing on her own, and the liver chemistry is better.
Kendi kendine nefes alabiliyor. Karaciğerin yapısı daha iyi.
Is she breathing?
- Nefes alıyor mu?
Her breathing is 30 per BP 70 / 30 pulse 140 I think she has pneumothorax.
Soluk alıp verme 30 Kan basıncı 70 / 30 nabız 140 sanırım pneumothorax şoka giriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]