Is she single Çeviri Türkçe
166 parallel translation
The young lady with the Uzi, is she single?
Şu bayan var ya, Liz gibi olan. O bekar mı?
- Is she single?
- Prenses bekar mı?
Is she single?
Prenses bekar mı?
Is she single like you?
O da senin gibi bekar mı?
No, what I meant was, is she single?
Hayır, bekâr mı diye sormuştum.
Is she single?
Bekar mı?
- Is she single?
- Bekar mı?
Is she single?
Bekâr mı?
Hey, is she single... brooke?
Hey, biriyle çıkıyor mu, yani Brooke?
- Yeah, is she single?
- Evet, O yalnız mı?
" Anita G., born April 2, 1937, unemployed, no fixed abode, single, with no prior convictions, appears before the Braunschweig Court as she is duly suspected of having had the intention to take and carry away movable property, when she took a cardigan belonging to Angelika Hus with everything in it from her locker.
" Anita G., 2 Nisan 1937 doğumlu, işsiz, sabit bir ikameti yok, bekar, sabıkası yok, cebindeki her şey de dahil olmak üzere, Angelika Hus'a ait bir hırkayı alarak başkasına ait olan taşınabilir bir malı alıp götürmeyi amaçladığı şüphesiyle Braunschweig mahkemesi huzurunda bulunmaktadır.
I don't think she is a multiple sneezer because she sneezed again later and it was also a single.
Bence, birden fazla hapşıranlardan değil. Çünkü, sonra bir kere daha hapşırdı ve o da bir tane idi.
I had Jamie every year to this party when she was single... and this is the thanks I get.
Jamie'yi bekarken her sene davet ederdim ve bu da aldığım teşekkür.
Which is why she left them on me pillow... twined around a single red rose.
Bu yüzden onları yastığın üstünde, kırmızı bir gülün... etrafına sarılı bir şekilde bıraktı.
I will destroy you... and then I will possess she whom you love the most... and there is not a single thing in the world you can do to stop me.
Seni yok edicem... ve sevdiğir kadını alıcam ve beni... durdurmak için yapabileceğin hiçbirşey yok.
But Matilda's teacher, Miss Honey was one of those remarkable people who appreciates every single child for who she or he is.
Matilda'nın öğretmeni bayan Honey... her bir çocuk tarafından... olağanüstü bir insan olarak tanınıyordu.
She has never married... but is a single mother supporting a growing 12-year-old son.
Hiç evlenmedi... ama bekar bir anne olarak 12 yaşında bir erkek evlat büyütüyor.
Funny thing is, you know now that she's gone I can't seem to remember a single mistake.
Komik olan sey o simdi gitti ve bir kücük hatasını bile hatırlamıyorum.
And remember, girls, she is s-s-single.
Ve unutmayın kızlar, o yalnız yaşıyor.
It is the single defensive manoeuvre that she is capable of...
Bu onun yapabildiği tek savunma manevrası...
That she is a single woman - - yes, it's a factor. Her lifestyle - - yes, it's a factor.
Bayan Vassal'a bakıyorum ve uzun süredir bu sorumluluğu taşımak için hazırlanan diğer çiftlerle karşılaştırıyorum.
There is not a single subject that she doesn't have an opinion about.
İnanılmaz bir şey. Bu gezegendeki her şey hakkında bir fikri var.
But a 34-year-old woman with a job and a great home because she's single, is considered tragic.
Ama harika bir işi ve dairesi olan 34 yaşında bir kadın ve bekar olduğu için korkunç biri olduğu düşünülüyor.
Can you believe that this woman is still single considering what an amazing catch she is?
Bu kadar harika olmasına rağmen kızın hala bekâr olmasına inanabiliyor musun?
Of course, she is. Why else would she insist on seeing me every single Tuesday, Thursday, and Saturday?
Yoksa neden ısrarla her Salı, Perşembe ve Cumartesi beni görmeye gelsin?
- Single, is she, sir?
- Yalnız, değil mi, efendim?
Coming up is TAE Jin-ah. I think she's single.
Sanırım bekar.
Just wondering- - this Hitler woman, she's not a single mom, is she?
Sadece merak ediyorum, bu Hitler kadın bekar bir kadın değil, öyle değil mi?
She is single - handedly revolutionising our knowledge of Stargate technology.
Geçit teknolojisi konusundaki bilgilerimizde tek başına devrimler yaratıyor.
Tonight's debate is critical. She should have had every single base covered but she didn't.
- Dinle, bu gece ki toplantı çok kritik ve en ufak içeriği bile gizlemesi gerekiyordu ama gizlemedi.
Julien, she is a single woman with a child.
- O tek çocuklu bekar bir kadın.
She is always looking at the book, even though she can't read a single word.
Tek bir kelime dahi okuyamamasına rağmen gözünü kitabından ayırmazdı.
Is she still single?
Hala bekar mı?
Now, she's single, which is good.
Şimdi, o bekar, bu iyi tarafı.
she is unable use a single ninpou technique.
Doğuştan sahip olduğu büyü bozan gözlerinden başka hiçbir ninja sanatını kullanamaz.
Well, whether you know it or not, every single preparation on this beautiful lady's dressing table, every single thing she is wearing, is influenced by oil.
Belki farkındasınız, belki de değilsiniz ama bu güzel kadının tuvalet masasının üzerindeki her bir ürün, giymiş olduğu her şey petrolden etkilenmiştir.
She's single. This is your chance.
- Üzgünüm...
She is single and wonderful. She's smart.
Bekâr, harika biri.
- And her partner is newly single. - She hot?
Seksi mi?
Her name is Teri Long, she's 34, single, and she has a daughter that're trying to track down at school.
Adı Teri Long. 34 yaşında, bekar. Okulda yakalamaya çalıştığımız bir kızı var.
Shit, at our wedding, she's going to be sat there next to me in her dress, and you're gonna get up and give your speech and every single person in the room is gonna be thinking,
Düğünümüzde, gelinliği ile yanımda oturuyor olacak. Sen ayağa kalkıp, konuşmanı yapmaya başlayacaksın ve odadaki herkes şöyle düşünecek :
She is his superior, in every single case.
Her durumda erkekten üstündür.
I mean, she's no, erm... digital SLR, which is single lens reflex.
Benimki kaba ama o değil. Dijital SLR ve tek lens tepkili.
The fact that I could not offer Akari even a single word of kindness, even though she was beset by a far greater sadness than I was, is something that I was very ashamed of.
Gerçek şu ki benden çok daha kötü durumda olmasına rağmen, bir tek güzel şey söylemediğim için, kendimden utanıyorum.
I'm sorry, but the truth is you are very young and you're single, and I can't remember another case where an applicant's mother said, "She'd make a terrible candidate."
Ve daha önce başvuru sahibinin annesinden, kızı için berbat bir aday dediği bir dosyayı hiç hatırlamıyorum.
So... she's bored is what I think it is, so she's made my situation, which is what she calls me "being single," her major distraction.
Doğrusu bence onu sıkan şey benim durumum, ki ona "bekar olmak" diyor ve bunu kendisini oyalayacak bir şey olarak görüyor.
My pretty wife, Mr.Cameron, is a belligerent drunk Who calls me names in front of my children and takes swings at me in public, That is when she's not online ordering single barrel bourbon by the case.
Benim güzel eşim, Bay Cameron, kavgacı bir ayyaş kendisini viskeye vermediği zamanlarda çocuklarımın önünde bana hakaret edip, halkın içinde beni asmaya çalışıyor.
That's what she is, single mom.
bu da gösterir ki : O bir bekar anne.
Fate is the reason she is still single.
Kader... bu yüzden hala yalnız.
- She is very single.
- Çok yalnız.
I don't know her, but Hanna says she is Very single.
Onu tanımıyorum ama Hanna çok yalnız diyor.
is she beautiful 26
is she married 28
is she pretty 86
is she with you 37
is she 1013
is she your girlfriend 37
is she ok 125
is she okay 595
is she hot 46
is she around 26
is she married 28
is she pretty 86
is she with you 37
is she 1013
is she your girlfriend 37
is she ok 125
is she okay 595
is she hot 46
is she around 26