Is something the matter Çeviri Türkçe
334 parallel translation
Is something the matter?
Sorun mu var?
Is something the matter?
Bir sorun mu var?
- Is something the matter?
- Bir sorun mu var?
Is something the matter?
Bir şeyiniz mi var?
- Is something the matter, sir?
- Bayım, bir problem mi var?
Is something the matter?
Sorun mu var ki?
- Why, is something the matter with him?
- Neden? Sorun ondan mı kaynaklanıyor?
Is something the matter, Mr. Allnut?
Bir sorun mu var Bay Allnutt?
Is something the matter?
- Evet. Bir sorun mu var?
Is something the matter?
Bir durum mu var?
I said, is something the matter?
Bir durum mu var diyorum size?
Is something the matter?
Bir şey mi oldu?
Is something the matter with your face?
Suratına bir şey mi oldu?
Yayoi, is something the matter?
Yayoi, bir sorun mu var?
Is something the matter, Bunkichi?
Bir şey mi var, Bunkichi?
Is something the matter, Miss Shizu? .
Bir şey mi var, Bayan Shizu?
Is something the matter?
- Bir sorun mu var?
Is something the matter?
- Neden? Bir şey mi oldu?
is something the matter?
Bir sorun mu var?
is something the matter?
- Bir şey mi oldu?
- Is something the matter?
- Bir şey mi oldu?
I am from the telephone company, there is something the matter with your pheun.
Teleförn şirketinden geliyorum. Teleförnünüzle ilgili bir sorun varmış.
Is something the matter, Caesar?
Bir şey mi oldu, Caesar?
Is something the matter? .
Bir şey mi oldu?
- Is something the matter?
- Sorun mu var? - Hayır.
Is something the matter?
Bir şey mi vardı?
Is something the matter with you?
- Bir sıkıntın mı var?
Leon, something is the matter.
Leon, bana bir şeyler oluyor.
- Is there something the matter, madam?
- Bir sorun mu var bayan?
Is there something the matter with me?
Benim sorunum nedir?
But if there is something, as a matter of fact, anything in what you say I am going to promote you into the king of the world.
Ama eğer, dediklerinin içinde biraz, hatta herhangi bir gerçeklik payı varsa, seni dünyanın kralı yapacağım.
With all due respect... this is something I must do, no matter what the cost.
Saygısızlık etmek istemem ama düşümü gerçekleştirmek uğruna hayatımı vermeye razıyım.
I'M--I'M AFRAID. WHAT'S THE MATTER? IS THERE SOMETHING WRONG WITH THAT?
Dışarı çıkıp ölmekten korkmayan kimse var mı aranızda?
What's the matter, is something bothering you?
Ne oldu, canını sıkan bir şey mi var?
I don't know what it is, but something's the matter.
Nedir bilmiyorum, ama bir şeyler ters gidiyor.
Is there something the matter?
Yoksa bir rahatsızlığı mı var?
But what counts is to want something... no matter what the cost is.
Ama önemli olan, istediğin şeydir neye mal olduğu değildir.
When you start to eat like this, something is the matter.
Ne zaman böyle yemeye başlasan, mutlaka bir sorun var demektir.
- Is there something the matter, Edwin?
- Bir sorun mu var, Edwin?
- What's the matter? Is there something wrong?
- Bir sorun mu var?
The power of the will is something people do not understand, attributing to it mysterious qualities which it does not possess, being merely the power of mind over matter, or in the greater number of cases, the power of mind over mind.
İrade gücü insanların anlamadığı bir şeydir. Sahip olmadığı gizemli niteliklerine atfederek yalnızca zihin gücünün meseleyi yenmesiyle olur veya daha fazla sayıdaki olayların zihin gücünün zihni yenmesiyle olur.
Is there something the matter, huh?
Bir sorunun mu var?
Fact is, it doesn't matter how you feel about something before the event.
Aslında, bu olaydan önce ne düşündüğünün hiç önemi yok.
All I know is, if you don't figure out the "something," you'll just stay ordinary. And it doesn't matter if it's a work of art, or a taco, or a pair of socks.
Tek bildiğim, o "Bir şey" i halledemezsen, sıradan biri olarak kalırsın ve bu bir sanat parçasıymış Meksika böreğiymiş veya bir çift çorapmış, hiç farketmez.
What's the matter, is something wrong?
Ne oldu, bir sorun mu var?
Something is the matter with this house.
Bu evde garip bir şeyler oluyor.
Never thought his son... would be tucking a fortune away into his pocket then. Family reminiscence, no matter how touching, is something we just haven't got time for at the moment, do you mind?
Aile hatıraları, ne kadar dokunaklı olursa olsun şu anda pek vaktimiz yok, zahmet olmazsa?
Look, Jackie, Merle says you like to pretend that nothing's the matter... but something is the matter and Debbie can be helped.
Bak Jackie, Merle bir şey yokmuş gibi davrandığını söylüyor ama bir şeyler var ve Debbie'ye yardım edilebilir.
One thing I certainly do not want... is to go on and on about something that doesn't matter in the slightest.
Kesinlikle istemediğim tek şey son derece önemsiz bir ısrarı sürdürmek.
This is the house of Uncle Xiao of course he has something to do with this matter
Burası Xiao Amcanın Konağının altında Sanırım tüm tezgahı buradan yönetiyordu
Is something the matter?
Bir şey mi oldu? Yüzünde çok tuhaf bir ifade var.