English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / Is that so hard

Is that so hard Çeviri Türkçe

592 parallel translation
- Is that so hard?
- Bu o kadar zor mudur?
Is that so hard to understand?
Seni seviyor. Bunu anlamak çok mu zor?
Is that so hard to understand?
Anlamak bu kadar mı zor?
Is that so hard to understand?
Anlaşılması bu kadar zor mu?
- Yes, why is that so hard to accept?
- Evet, bunu kabullenmesi neden bu kadar zor?
Is that so hard to understand, even for a person like you?
Bunu anlamak senin gibi biri için bile bu kadar zor mu?
- Is that so hard to believe?
- İnanılması bu kadar güç mü? - Evet.
Why is that so hard for you to understand?
Bunu anlamakta neden zorlanıyorsun?
Is that so hard to believe?
İnanmak bu kadar zor mu?
Is that so hard to believe?
Evet. İnanmak çok mu güç?
Why is that so hard to believe?
İnanması neden bu kadar zor?
Is that so hard?
Bu o kadar zor mu?
What, is that so hard to believe, huh?
Niye, inanması çok mu güç?
But the worst of it is that it's been so hard for him to have me along... because I've made him that way, too. Now he's afraid.
İşin kötüsü, beni de yanında götürmek asıl onun için çok zor oldu... çünkü kendi hislerimi ona da bulaştırdım.
Is it so hard to believe that I can still take an interest in you?
Seninle ilgilenmem, inanmasi bu kadar güç bir ºey mi?
You have been unreal to me for so long it is hard to believe that all of this is not something I dreamed a long time ago
Seni o kadar çok hayal ettimki, bunların uzun zaman önce kurduğum bir düş olmadığına inanmak çok zor.
Sometimes it is so cold, that the lakes and rivers freeze and the water becomes so hard that you can walk on it.
Bazen o kadar soğuk olur ki göller ve nehirler donar ve suları o kadar sertleşir ki üzerinde bile yürünebilir.
Why is it so hard to take that decision?
Neden bu kararı almak bu kadar zor?
It is so hard, realizing that one has made such huge mistakes.
Birinin böyle bir hata yaptığını farketmek çok üzücü.
The only surprise is that it took your people so long to find us... when we were trying so hard to be found
Sürpriz olan, bizim uzunca bir süredir aradığımız adamın hemen yakalanması. ... onu bulmak için uzunca bir süredir uğraşıyorduk.
What is there about you that makes you so hard to believe?
Sana inanmayı neden bu kadar zor acaba?
It's hard to believe that something which is neither seen nor felt can do so much harm.
Görünmeyen ya da hissedilmeyen bir şeyin zarar verdiğine inanmak zor.
That's not so hard, is it?
O kadar da zor değilmiş.
To you this is so much bad land, rock, scrub desert, and then more rock, a hard land that the sun has sucked all the good out of.
Burası çok berbat bir arazidir. Kayalık, ardından çöl ve tekrar kayalık. Arazinin durumu hiçbir şey için elverişli değildir.
You have both learned so well that it is hard to choose between you.
O kadar iyisiniz ki, aranızdan sadece birini seçmek çok zor.
You drove this fool crazy with that cinema of yours so every decent job is hard for him.
Bu şapşalı sinemanızla deliye çevirdiniz o yüzden her makul iş zor onun için.
The reason why I am pushing you guys so hard, - is that I am hoping you guys will become tougher.
Daha güçlü olabilmeniz için sizi bu kadar çok zorluyorum.
No, it's not knowing that is so hard, you know.
Hayır. Bunu bilmek o kadar kolay değil.
What matters to me is that you tried so hard.
Benim için önemli olan senin elinden geleni yapmış olman.
Why is that always so fuckin'hard for you?
Neden bu sana daima o kadar zor geliyor?
There's ever so much hard work that goes into the wonderful magic that is theatre today.
Bugün adına tiyatro denilen olağanüstü sihre yolalan öyle zor bir işleri var ki.
So if I quit, then he'll know that I know that work is hard.
Ben istifa edersem benim çalışmanın zor olduğunu bildiğimi bilecek.
The lessons on experiments will start tomorrow, so work hard men, learn well, is that clear?
Deneyler ile ilgili dersleriniz yarın başlıyor. Bu yüzden iyi çalışın, anlatılanları iyi öğrenin! Söylediklerim yeterince açık mı?
I love you how hard is that to say coming up The O.C social life and the not so social life a look at the O.C after dark and we continue our count down of the fans favourite moments all when The O.C :
Seni seviyorum. Seni seviyorum. Bunu söylemek ne kadar güç.
That's not so hard, is it, John?
O kadar zor değil, değil mi John?
Aah! * I get a fever That's so hard to bear *
Bu iş için erkekler tam bir biçilmiş kaftan!
That is so hard to say.
Söylemesi zor.
Why is it so hard for you to understand... that I just don't want you to get hurt?
Sadece senin zarar görmeni istemiyorum. Niye bunu anlamak istemiyorsun?
So that's how the settlers survived that long hard winter that took so many of their lives, is by eating foods that were given to them, like the turkey and the squash and all the foods that we think of as our traditional holiday meal.
Göçmenler, birçok can alan o uzun ve sert kışı böyle atlattılar. Kendilerine verilen hindi, kabak ve geleneksel şükran günü yemeğinde pişirdiğimiz tüm yiyecekleri yiyerek.
That's why the district attorney is so hard-nosed this time.
Bu yüzden bu sefer bölge hakimi çok inatçı.
Honey, why is it so hard for you to admit that you're having good luck?
Tatlım, şansının iyi olduğuna inanmak neden bu kadar zor?
I'm gonna get on my boat, and I'm going upriver. And I'm going to kick that son of a bitch Bison's ass so hard... that the next Bison wanna-be is gonna feel it.
Tekneme binip nehrin yatağına doğru yola çıkıp, ve şu orospu çocuğu Bison'ın kıçına öyle bir tekme atacağım ki, bir sonraki nesil minik Bison bunu hissedecek.
Is it so hard to believe that there's one person in this galaxy who could regard me with a certain affection?
Galakside bana sevgi besleyen bir kişi olduğuna inanmak çok mu zor?
Is it so hard to imagine that a man would be after a woman's money?
Bir adamın bir kadının parasının peşinde olduğunu hayal etmek çok mu zor?
What is so hard about that?
Bunun nesi zor?
That is so hard to do.
- Bunu yapması çok zor.
- Even I forget my own name. - Is that so? Is it hard to cash checks?
- Bazen kendi ismimi bile unuturum.
is that why it's so hard to get an appointment?
Bu yüzden mi randevu almak bu kadar zor oluyor?
Yes, that is a concern, but it's so hard to find a sitter... and I've got judo tonight.
Evet, öyle ama çocuk bakıcısı bulmak çok zor ve bu gece Judo antrenmanım var.
Why is it so hard for men to admit that a beautiful woman... can also be intelligent?
Neden güzel bir kadının akıllı da olabileceğini kabul etmek erkekler için bu kadar zor?
Is it so hard for you to believe that he could be happy?
Sahiden mutlu olduğuna inanmak bu kadar zor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]