English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / It's messed up

It's messed up Çeviri Türkçe

394 parallel translation
- It's messed up right now.
- Şu anda çok dağınık.
It's just two girls on the game who messed up.
Her şeyi berbat eden iki kız sadece.
- It's my fault they're messed up.
- Onların karışması benim hatam.
It's all because of you that my life got messed up!
Tüm bunların sorumlusu sensin! Hayatımı mahvettin!
That's the way it was until you come in and messed up the whole organization.
Yani sen gelene kadar böyleydi ve tüm organizasyon berbat oldu.
Ned, you've messed up before and you will again. It's your nature.
Daha önce de başın derde girdi, yine girecek.
It's not the first time you've messed things up, is it?
İşleri ilk defa berbat etmiyorsun, değil mi?
It's just.. .. this whole thing has just messed me up.
Sadece tüm bu olanlar beni alt üst etti.
It looks like someone was messed up real bad on it.
Birisi üzerinde berbat şeyler yapmış gibi.
I felt it was up to the Supreme Court and they did what they could, but... it's all gotten messed up and derailed again.
Yüksek Mahkeme'nin durdurabileceğini düşündüm ve onlar da ellerinden geleni yaptılar ama işler tekrardan o kadar karışmış ve raydan çıkmıştı ki.
She was just a little kid It's Messed her up good
Küçücük bir çocuktu, bu olay hayatını mahvetti.
You were trying to analyse it and messed up on protocol a little.
Onu analiz etmeye çalışıyordun ve gemi protokolünü gözardı ettin.
I mean, she would have been, if I hadn't messed it up. Who's that guy she's with?
O benim buralardan gittiğimi biliyor O yanındaki tip de kim?
- He's all messed up about it.
- Bu konuda berbat hissediyor.
There's a... There's a third one in here but it's got a bit messed up - a Biro burst in my pocket.
Üçüncüsüde burada fakat bu biraz kirlenmiş tükenmezim cebime akmış.
I... I messed up. Make sure it's clear.
- Her şey yolunda mı bakmalısın.
You messed it all up.
Sıçtın batırdın.
I just did some more of whatever it was I was all messed up on... and it shot me right past into somewheres else.
Yaptığım şeyleri fazlaca elime yüzüme bulaştırdım ve vuruldum ama sıyırıp geçti.
It's messed up around here.
Her şey berbat durumda.
It's just... I'm still kind of messed-up.
Biraz kafam karışık.
It's really messed me up.
Beni alt üst ediyor.
No, what I'm saying is I think it's such baloney and such a cliché that the artist has to be messed up and have a life of deprivation, be an alcoholic or deprived in some way.
Demek istediğim, sanatçının eksantrik olması ve yoksul bir hayat sürmesi gerektiği fikri bence bir palavra, bir klişe.
She messed up things between me and my brother. Now it's gonna be payback time.
Bunu bana ödeyecek.
Don't mess this up any more than it's been messed up.
Bu işi daha fazla batırma, zaten yeteri kadar batırdın.
- Your chair's messed up. - Give it 48 hours.
Bakım ekibi, sen oradayken onu tamir eder. 48 saat bekle.
It's just when politics and money and nationalism get in the way that things get a little messed up.
Ama işin içine politika, para ve milliyetçilik girdi mi işler birazcık karışıyor.
- Kind of messed it up, didn't I?
Elime yüzüme bulaştırmışım değil mi? Oldukça.
You know, I think that's messed you up more than it has me.
Bilirsin, bu seni benden daha fazla dağıttı.
When you realise they're way more messed up than you and I are it's not worth your time or energy to go on despising them for it.
Onların senden daha fazla alt üst olduğunun farkına vardığında onları aşağılamaya devam etmek için zamanını veya enerjini harcamana değmeyecek.
I mean, my head's just kind of messed up right now, and I don't think it'd be fair to you.
Şu anda kafam çok karışık. - Sana haksızlık etmiş olurum.
Yeah, but Crawford's messed up on it anyhow.
Ama Crawford kitabın hakkında yanılıyor.
Now, what if you, me, Tod, Carter... Terry, Billy, Mrs Lewton messed up that design? For whatever reason, I saw death's plan... and we cheated it.
Şimdi, eğer herhangi bir sebeple sen, ben, Tod, Carter, Terry, Billy, Mrs Lewton bu düzeni bozduysak?
He's still real messed up over it.
Bunu hala kabullenemiyor.
Don't fright for that Don't do that, it's messed up Hand off
Kavga etmeyin sakin olun, dağıtmayın öff bea
Batman messed up the hit last night and the guys I was working for say it's my fault.
Batman dün gece olan işi mahvetti ve çalıştığım kişiler bunun benim hatam olduğunu söylüyor.
- It's this map. It's messed up.
- Sorun haritada, karmakarışık.
It's no lie that I have messed up at being your mother at every turn I'm the one that tore your family apart.
Annen olarak her dönemeçte her şeyi berbat ettiğim yalan değil aileni birbirinden ayıran kişiyim ben.
It's pretty messed up.
Oldukça ayvayı yemiş.
It's just that the audition's next week and everything's so messed up at school.
Haftaya elemeler var, ve okulda her şey karmakarışık.
It was too messed up to understand or even acknowledge.
Anlamak ya da kabul etmek için çok karışık.
I was about to kick Ricky Tan's ass, and his bodyguards', till you messed it up. - Stop.
Sen mahvedene kadar Rick ve korumalarının işini bitirmek üzereydim.
Go ahead, it's all messed up.
Gidelim, her yer karman çorman.
It's messed up, what happened to Mr. Wash.
İşler karıştı, Bay Wash'a ne oldu?
It's not like I messed up a new one.
Yeni bir kitabı mahvetmiş değilim ya!
It's like she expected him to have messed this thing up.
İşleri berbat etmesini bekler gibiydi.
It's just messed up.
Her şey kanşık.
" It's a crazy, messed-up place where anything can happen
Burası her şeyin olabileceği, çılgın, karmaşık bir dünya...
It's messed up.
İş biraz karışık.
It's kinda messed up.
İş biraz karışık.
Trachea's messed up, lost a lot of blood. It's good you came.
Trachea'nın yüzünden bir sürü kan kaybetmiş, gelmen iyi oldu.
... but if you're in some kind of trouble and need my help, then you should ask now and not wait until it's too late and everything's all messed up, like you usually do.
Ama başın dertteyse ve yardımıma ihtiyacın varsa o zaman çok geç olmadan ve her zaman yaptığın gibi işleri berbat etmeden... -... yardım etmeme izin ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]