It felt good Çeviri Türkçe
720 parallel translation
It felt good.
İyi geldi.
Well, maybe it wasn't a good memory but it felt good talking about it anyhow.
Hoş bir hatıra değil belki ama anlatmak iyi geldi.
Everything seemed quite ordinary ; it felt good and peaceful.
Herşey günlük akışında huzurlu barış içerisinde görünüyordu.
You clutched my throat the other day and... it felt good.
Önceki gün boğazıma sarılmıştın... ve bu çok güzeldi.
It felt good.
Çok iyi hissettim.
It felt good like this.
Böyle iyi hissettiriyordu.
Well, of course it felt good.
Elbette güzeldi.
- It felt good.
- Güzel şeyler hissettim.
The paper came off with a dry crack, and it felt good stepping on it.
Pencereye kapladığımız kâğıtlar artık kuruduğundan hemen yırtılırdı o kâğıtlara basmak oldukça zevkliydi.
A big giant man, gigantic... and he's scrubbing my back, and it felt good!
Büyük dev bir adam, kocamandı arkamı ovdu, iyi de geldi.
And it felt good.
ve bu bana iyi geldi.
Oh, it felt good.
Oh, öyle iyi geldi ki.
When you were in my private things, spying on me... it felt good, didn't it?
Özel eşyalarımı karıştırırken, beni gözetlerken iyi hissettin değil mi?
You crossed the line, and it felt good.
Sınırı aştın ve bu iyi hissettirdi.
It felt good.
İyi hissettirdi.
What if it felt good?
Ya iyi hissettirirse?
And then- - then I came outside... and it felt- - it felt so good to be alive that I started in to walk fast.
sonra dışarı çıktım ve hisset... Ve sonra... Hızla yürümeye başladığımda yaşamanın ne kadar güzel olduğunu hissettim.
Being fond of him i feel it worse than anything i ever felt before, and that's saying a good bit.
Charlie olmasaydı hala oradaydım. Korkarım beni affetmeyecek.
You've always been good to me and I felt it my duty to offer you my services.
Bana hep iyi davrandınız size hizmet etmeyi bir vazife saydım.
It always felt so good after a win.
Bir galibiyetten sonra hep harika hissettim ama.
It's great, I never felt so good in my life
Harika, hayatımda hiç bu kadar iyi hissetmedim.
It's as if she felt so good, she wanted to shout about it.
Eğer kendini iyi hissederse, güzel ses çıkarır.
But I felt alive and curiously powerful... unconcerned if it were good or bad.
Ama kendimi capcanlı ve güç dolu hissetmiştim... ve bunun iyi ya da kötü bir şey olup olmadığını hiç umursamamıştım.
It felt good.
Harikaydı.
The way you felt, it would have done no good to have told you before.
İçinde bulunduğun ruh haliyle sana önceden söylemiş olsaydık bile bir faydası olmazdı.
Maybe it was all to the good because... this morning I felt strangely independent and... Well, I like the feeling. That's why I think I'd...
Bekli de böylesi daha iyi çünkü bu sabah kendimi tuhaf şekilde özgür hisssettim sonra bu duygu hoşuma gitti bu sebeble uzaklara gitmeyi düşünüyorum en azından bir süreliğine.
When I thought it was over, Ben, I felt good.
Bunu düşündüm, Ben, kendimi böyle daha iyi hissettim.
Every one of these people said after the experience that they felt very good about it... and they felt very liberated.
Bunu deneyen insanların her biri kendilerini çok iyi ve özgür hissettiklerini söylediler.
Many I do not know, but if to ask to me if I find that this made something of good, answers : if only Jewish one in a gas chamber it will have felt that the workers of Amsterdam they had not abandoned it, then it was not in go.
Yine de bana, bunun bir işe yarayıp yaramadığını soracak olursanız eğer gaz odasına atılan tek bir Yahudi bile Amsterdam işçilerinin onun yanında olduğunu hissettiyse maksat hâsıl olmuştur.
It felt pretty good Really had a good time
Çok iyi hissederdik Gerçekten iyi eğlendik
How good it felt?
Kendini nasıl iyi hissettiğini mi?
Or how good it felt just to be there alongside him.
Ya da onun yanındayken kendimi nasıl iyi hissettiğimi.
It simply felt good being together.
Sessizce, çimlerin üzerine uzandık. # Tek kelimeyle harikaydı. Birlikte olmak.
It was the first time in ages that we had all felt really good.
Uzun süredir ilk kez gerçekten iyi hissediyorduk.
How good it felt?
Ne kadar iyi hissettiğimi?
You asked how it felt and I said good.
- Ne hissettiğimi sordun.Ben de güzel şeyler dedim.
That's how good I felt about it.
Ve bu konuda hissettiklerimi anlamalı.
I kept putting it off because I felt good.
Hiçbir şey yapmıyordum, keyfim yerindeydi.
It had an energy that felt really good.
Oradan aldığım enerji beni çok iyi hissettirdi.
- Felt good, did it?
- İyi hissettirdi, değil mi?
Didn't you really feel so bad because killing him felt so good? And why shouldn't it feel good?
Kendinizi kötü hissettiniz, çünkü öldürmek hoşunuza gitti.
It sure felt good.
İyi gözükmemiş olabilir ama kesinlikle çok iyi hissettirdi.
If he felt it necessary to violate regulations, he must have had a very good reason.
Eğer bazı kuralları çiğnemesi gerekirse, bunu yapmak için iyi bir nedeni olmalı.
it's just about getting it out an - an seeing how its gonna how its gonna fly well I got some laughs you know I got the table read I did get some laughs I felt like y know good reception I was like wow that went really, really good actually
Çok iyi gittiğini düşündüm. Pilot bölümün yönetmeni Doug Liman'ın düşüncesi benim için çok önemliydi. Tam ben giderken, Doug "Gitmeden önce seninle hemen konuşmak istiyorum" dedi.
It felt so good.
Çok güzel hissettirirdi.
That bra was the only thing in this house that felt good when it held me.
Sütyen bu evde beni.. ... kavradıgında kendimi iyi hissettiren tek şeydi.
It could be... I felt that the book I'm... working on is no good.
Olabilir... bu kitabı çalıştığımı hissettim... ki bu iyi değil.
It's been ages since I've felt his good
Onu iyi hissettiğimden beri bayağı bir zaman geçti. Bozulma.
I felt he used too many onions, but it was still a very good sauce.
Çok fazla soğan kattığını düşünürdüm ama yine de enfes bir sostu.
It felt so good being back there.
Bilemezsin bugün yeniden işe dönmek beni ne kadar iyi hessettirdi.
- What I mean is, it felt so good to put on that white coat -
Demek istediğim o beyaz önlüğü giymek o kadar iyi hissettirdi ki.
it felt right 19
it felt so good 18
it felt great 21
it felt like 39
it felt 25
felt good 22
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
it felt so good 18
it felt great 21
it felt like 39
it felt 25
felt good 22
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17