It fits perfectly Çeviri Türkçe
96 parallel translation
It fits perfectly.
Tam üstüne oturdu.
It fits perfectly... so long as he doesn't put anything into the pockets or lean over.
Cebine... bir şey koymazsa, bir de eğilmezse tam oluyor.
It fits perfectly.
Tam uyuyor.
It fits perfectly.
Mükemmel uydu.
Look, it fits perfectly!
Tam oldu!
It fits perfectly.
Tam uydu.
It fits perfectly.
Çok güzel denk geldi.
It fits perfectly.
Gayet uygun işte.
It fits perfectly on here.
Buraya mükemmel bir şekilde uyuyor.
It fits perfectly!
Mükemmel uydu!
Yeah, it fits perfectly in this room.
Evet, bu odaya tam uymuş.
But it fits perfectly, doesn't it?
Ama çok iyi uydu değil mi?
It fits perfectly.
Cuk oturuyor.
It fits perfectly in a coat pocket, and it's only $ 1.
Paltonun cebine rahatça sığar. Sadece 1 Dolar. Arada kaldım.
No need to button it. You can see it fits perfectly.
Düğmelemenize gerek yok, mükemmel olduğunu görebilirsiniz.
It fits perfectly around the eyes and chin.
Gözlerine ve çenelerine ne kadar mükemmel oturduğuna bak.
It fits perfectly.
Size tam olmuş.
Oddly enough, it fits perfectly within the vault, so I think it's safe to assume Tambor has a safe within a safe.
Bazı ölçümler yaptım. Çok tuhaf geldi ama gemideki kasayla birebir uyuyor. Yani bence Tambor kasanın içine bir kasa koymuş.
Well, it fits perfectly.
Baksana, mükemmel uydu.
It fits perfectly!
Tam uydu. Ariel!
It fits perfectly!
Mükemmel oldu!
It fits perfectly.
Tam sığdı.
It fits perfectly.
Harika oldu.
It fits perfectly.
Mükemmel oturmuş.
It all fits perfectly.
Her şey çok güzel uyuyor.
Although it's not tailor-made, it fits you perfectly.
Terzi yapımı olmasa da sana tam uydu.
And it fits so perfectly.
Ve tamamen sağlıklı.
It all fits perfectly.
Tüm taşlar yerine oturuyor.
It fits you perfectly.
Sen mükemmel oldun.
It fits me perfectly, it seems to have been made just for me.
Tam bana göre, sanki bana özel yapılmış gibi.
- Great. - It fits you perfectly.
- Üzerinize tam oturdu.
Oh, it fits so perfectly.
Tam oturdu.
- It fits you perfectly.
- Mükemmel oldu.
Has it crossed neither of your minds that what you say you saw fits perfectly with this creature that your son created?
O gece gördüğünüzü söylediğiniz şeyin bu yaratığa aynen benzediğini hiç fark etmediniz mi?
- It fits me perfectly.
- Ama bana çok yakışıyor.
It perfectly fits the description you gave us.
Verdiğiniz tarife çok uyuyor.
I think it fits you perfectly.
Bence size mükemmel uydu.
I know thatyou're up for a job at A.M. USA, and I know that that fits perfectly with your little 5-year plan, doesn't it?
Bu, beş yıllık planının bir parçası.
It fits.. nearly perfectly.
Nerdeyse tamamen parmağıma uyacak.
It fits you perfectly.
Üstüne tam oturdu.
But this one fits my back perfectly so I don't get tired... and the light is right... and it's just far enough from anything busy... so that the noise level is perfect... and it's quiet but not Unabomber, "and..."
- Kampusta milyonlarca ağaç var. - Ama burası tam sırtıma göre. Işık doğru.
It fits our aims perfectly.
Tam anlamıyla işimizi görecek bir arazi.
But it fits me so perfectly.
Ama bana çok iyi oldu.
It fits you perfectly.
Mükemmel yakışmış.
On the other hand, half the country's on anti-depressants and it fits her symptoms perfectly.
Diğer taraftan, ülkenin yarısı antidepresan kullanıyor. Ve semptomlarına mükemmel uyuyor.
- It fits you perfectly.
- Tam da sana göre.
It fits you perfectly.
Sana çok uydu.
That's more data than I need here and it all fits together so perfectly.
İhtiyacımdan fazla veri ve birbirleriyle de çok kusursuzca uyumlu.
Everything fits together perfectly and your reality is the way you wish it to be.
Her şey kusursuz bir uyum içine girer. Düşüncelerinizin de bu kadar kusursuz olmasını dilersiniz.
It perfectly fits you.
Bu tamamen bana uygun.
And it fits you perfectly.
Ve sana mükemmel uyuyor.