It seems not Çeviri Türkçe
1,310 parallel translation
Well, as we learn more and more about the Universe, it seems not such a friendly place and we appear just to have been winners in a cosmic lottery.
Evren hakkında daha fazla şey öğrendikçe gördük ki, çok dost canlısı bir yer değil. Bizler sadece kozmik bir lotoda kazananlarız.
I thought she might have set a date for her marriage, but it seems not.
Düğün tarihi belirlenmiştir sanıyordum ama yanılmışım.
This seems like a hip, artsy neighbourhood during the day. It's not the same at night.
Gündüzleri buranın çok sıkı, artistik bir mahalle gibi göründüğünü biliyorum ama geceleri öyle olmuyor.
It seems he got paroled about four months ago and decided not to tell us.
4 ay önce şartlı tahliye edilmiş ve bize söylememeye karar vermiş.
Well, it's not the way it seems.
Göründüğü gibi değil.
- Well, it's not the way it seems.
Göründüğü gibi değil.
Don't worry, it's not always as simple as it seems on the other end of the phone.
Endişelenme.Telefonun öbür ucundaki için her zaman o kadar kolay değildir.
But it seems to have dissipated. There's not enough to afect us.
Ama dağılmış görünüyor.
It's seems you're not attracted to me, maybe it's something fundamental.
Benden hoşlanmıyormuşsun gibi geliyor, belki temel bir problemdendir.
The feeling seems to be that it's inevitable – that something like what the Romans built could not last.
Sanki Romalıların bile kurduğu şeyler yıkılır gibi geliyor.
She seems to have the very strange idea that she's actually in charge around here, and I thought it'd be good if I let you in on a little secret... she's not.
Burada onun borusu ötüyor gibi garip bir fikre kapılmış. Sana küçük bir sır versem, iyi olur. Hiç öyle değil.
It seems we are not in Metropolis anymore.
Artık Metropolis'te değilmişiz gibi görünüyor.
It seems it's not only women who have Secret Single Behavior.
Sanırım gizli bekarlık davranışları olanlar sadece kadınlar değil.
Our marriage, it's... it's not what it seems.
Evliliğimiz, göründüğü gibi değil.
When fortune smiles on something as violent and ugly as revenge it seems proof like no other that not only does God exist you're doing his will.
Talih, intikam gibi zorlu ve çirkin bir şeyden yanaysa eğer bu, yalnızca Tanrı'nın varlığının değil, onun arzusunu yerine getiriyor... { y : i } { y : i }... oluşunuzun da bir kanıtıdır.
Lady Fairfax, we do not wish to embarrass you, nor to alarm you, but out of respect for our former acquaintance, it seems only right to inform you.
Lady Fairfaxova, sizi utandırmak istemiyoruz. Sizi korkutmak istemeyiz. Ama bize gelen bilgiler durumun ciddi olduğunu gösteriyor.
Not everything is as it seems.
Her şey göründüğü gibi değildir.
Although not, it seems, for the people.
göründüğü kadar, halk için olmasa da.
If, but... It is not human. It seems that it suffered a mutation.
Evet ama artık insan değil ; sanki mutasyona uğramış gibi.
You know, it's not as bad as it seems.
Biliyorsun, göründüğü kadar kötü değil.
* That's not always as it seems *
Her zaman göründüğü gibi olmayan...
It seems I'm being asked to cancel my speeches. Not asked, ordered.
Görünüşe bakılırsa konuşmamı iptal etmiş.
It's not as it seems...
Göründüğü gibi değil.
It's not as bad as it seems, ma'am.
Göründüğü kadar kötü değil efendim.
It's not as bad as it seems.
Göründüğü kadar kötü değil.
Not it seems, you bastard, be precise! I think I dreamed it that way.
Demek okulun arkasındaki tuvalette saklanıyordun... ve Park Myung-ja'yı bir... fenerle sana doğru gelirken gördün ha?
- It's not how it seems!
- Göründüğü gibi değil!
I know this is not a good time... but it seems that the killer knew your son.
Şu an iyi bir zamanlama olmadığını biliyorum. Ama tahminlerimize göre, katil oğlunuzu tanıyordu.
"It seems you're here to irritate people, and not to study."
Buraya öğrenmeye değilde sanki herkese sataşmaya gelmişsin gibi görünüyor.
In your letter, it seems you've fallen in love, whether or not you refuse to acknowledge it.
Mektubuna göre aşık olmuş gibi görünüyorsun. Bunu kabul ya da red edebilirsin.
No one seems to know where he is. Well, that's not by the book, is it?
Ama bu kitaba uygun değil, öyle değil mi?
You know, it's so familiar and it seems insane not to talk.
Konuşmamak çılgınca geliyor.
Maybe he's just one of those people who's really super nice to everybody so it seems like he's flirting but actually he's not, because nobody's that stupid.
Ya da herkese karşı son derece nazik olduğu için flört ediyor gibi görünmüş olabilir. Ama aslında öyle bir şey yok. Çünkü kimse o kadar aptal değildir.
It seems to have suffered engine damage, but it's not Tellarite.
Motoru hasara uğramış gibi görünüyor ama Tellarite değil.
It may not appear appetising... but it seems like a good source of protein.
İştah açıcı görünmüyor olabilir ama iyi bir protein kaynağı gibi görünüyor.
Right, and I know, Anna, that it seems like not a lot of progress has been made, but I have to tell you, yeah, not that much progress has been made.
Hiç ilerleme kaydetmemiş gibi göründüğümü biliyorum. Sana şunu söylemeliyim doğru, ilerleme kaydedemedim.
Alan, it's not how it seems.
Alan, hiçbir şey göründüğü gibi değil.
So it seems engaging passionately is comfortable in that arena but not so in other areas.
Yani o alanda tutkulu bir bağ kurmakta zorlanmıyorsunuz ama...
- This is not what it seems.
- Göründüğü gibi değil. - Değil mi?
It seems Third World and Eastern bloc dictators are not the only powers who infiltrate their military.
Ordunun içine sızan sadece Üçüncü Dünya ve Doğu Bloğu diktatörleri değil gibi görünüyor.
For us, to simply let him sit where he died seems unthinkable, and yet, for these people, it's unthinkable not to.
Bizim için onu öldüğü yerde bırakmak düşünülemez bile. Ama bu insanlar için bırakmamak düşünülemez.
Well, it seems that Fiona's not exactly happy.
Ee Fiona pek mutlu görünmüyor.
It's not easy to keep believing, especially now that mom seems tired of the whole thing.
- İnanmaya devam etmeyi sürdürmek kolay değil - Özellikle de annem bütün şeyden korkarken
Of course, if the head of security told you the system is not ready, then it seems like a - how do you say? - knucklehead move to have this soiree.
Eğer güvenlik şefi size sistemin hazır olmadığını söylediyse, bu geceyi düzenlemek ahmakça bir fikir.
Seems so, but I'm not sure if we must be happy about it.
Öyle görünüyor, ama bu yüzden sevinmeli miyiz bilemiyorum.
In love, it seems, their very mistakes did not seem able to last long.
Sevgide, hatalar uzun sürmüyor gibi görünüyordu.
Berlin is not really as bad off as it seems.
* Berlin göründüğü kadar kötü durumda değil.
Hopefully it's not what it seems.
* Umarım göründüğü gibi değildir.
It seems I did not express myself clearly, Thomas.
Görünüyor ki kendim iyi anlatamamışım, Thomas.
It's not just germs, it seems they're not the worst
Mikroplarla da iş bitmez. Daha beteri vardır. Virüsler.
Well, it's not what it seems.
Şey, göründüğü gibi değil.
it seems to be 17
it seems today that all you see 46
it seems like 43
it seems to me 101
it seems 505
it seems so 68
it seems that 22
it seems like it 16
it seems impossible 22
it seems that way 37
it seems today that all you see 46
it seems like 43
it seems to me 101
it seems 505
it seems so 68
it seems that 22
it seems like it 16
it seems impossible 22
it seems that way 37
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
notes 105
not yet 7691
notebook 23
notice 40
not really 5709
notorious 29
not allowed 48
note 183
noth 18
notes 105
not yet 7691
notebook 23
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing else matters 82
nothing to see here 87
not me 3274
nothing to hide 21
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing else matters 82
nothing to see here 87
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
not tonight 725
nothing at all 597
nothing happened 754
nothing changes 92
not now 3813
nothing yet 509
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
not tonight 725
nothing at all 597
nothing happened 754
nothing changes 92
not now 3813
nothing yet 509