It seems Çeviri Türkçe
23,234 parallel translation
It seems so.
Öyle görünüyor.
Professor Harper, it seems, did not have motive to kill Professor Ballantine after all.
Görünen o ki, her şeye rağmen Profesör Harper'ın Profesor Ballantine'ı öldürmek için sebebi yokmuş.
Given the volume of pills Charlotte and Griffin were manufacturing, it seems like the most likely route for distribution.
Charlotte ve Griffin'in ürettiği hapların miktarına baktığında dağıtım için en olası yol gibi görünüyor.
A lot of unanswered questions here, it seems like.
Anlaşılan burada pek çok cevapsız soru var.
And lately, it seems like you've spent a lot of time hunting monsters that weren't there.
Son zamanlarda olmayan yaratıkları avlamakla çok uğraşıyormuşsun.
It seems quite clear that Lockhart / Agos / Lee has in fact fostered a racist culture.
Görünüşe göre Lockhart / Agos / Lee'nin ırkçı bir kültür anlayışı var.
It seems to me you've made her into a Whig puppet.
Görünüşe bakılırsa Kraliçe'yi liberal parti kuklası yapmışssınız.
It seems you have been supplanted.
Yeriniz doldurulmuş.
It seems hardly credible but I've had no card for the coronation.
İnanması cidden güç ama taç giyme töreni için tarafıma davetiye gelmedi.
It seems the obvious choice.
- En aşikar çözüm bu.
It seems Third Master's sword is useless against women.
Görünüşe bakılırsa Üçüncü Üstad'ın kılıcı kadınlara etki etmiyor.
It seems like a lifetime ago I sat on that throne.
Sanki o tahtta yıllar öne oturmuştum.
You see, it seems I'm a zombie again, so, I bounced back. - Wait, what?
- Ne dedin?
I don't know who it came from, but it seems like it's an any brain a storm situation.
Kimden geldiğini bilmiyorum,... ama şu durumda pek fark edeceğini sanmıyorum.
We've just learned that, on the strength of new witness evidence, Major Lilywhite has been charged with the Chaos killings, and has been released on bail, paid, it seems, by his employer.
Major Lilywhite'ın bir görgü tanığının ifadesi doğrultusunda Kaos Katili olmakla suçlandığını,... ve patronu tarafından ödenen kefaletle serbest bırakıldığını öğrendik.
It seems somehow Brandt Stone got wind of the problems with Kayla Dillon's witness testimony. Called the judge in the middle of the night, got the whole case dropped.
Görüşüne göre Brandt Stone Kayla Dillon'ın ifadesiyle ilgili problemi bir şekilde fark etmiş,... gece yarısı hakimi aramış,... ve davanın düşmesini sağlamış.
It seems that Captain Chandler's plane had some very serious engine trouble as it tried to take off from our airport.
Görünüşe göre Albay Chandler'in uçağı kalkış esnasında ciddi bir motor arızası yaşamış.
So by observing other stars actually we can get some idea of how frequently these things happen and it seems to be every few hundred years or so.
Diğer yıldızları gözlemleyerek, bunların ne sıklıkla olduğu hakkında fikir sahibi olabiliriz. Sıklık, birkaç yüzyılda bir gibi görünüyor.
It seems that's what it comes down to. I'm not gonna use those words directly, because that wouldn't be prudent. Kevin :
Olayın geleceği nokta bu gibi görünüyor.
David : It seems that since the mid -'90s,
Görünüşe göre 90'ların ortalarından beri
She has all the money in the world, it seems like, whoever it is, to be able to do this.
Her kimse, bunu yapmak için oldukça fazla parası var gibi görünüyordu.
And it seems like he'll never come out.
Hiç çıkmayacak gibi görünüyordu.
Well, it seems I misjudged you, Joe.
Pekala, görünüşe göre seni yanlış anladım Joe.
Okay, I know it seems a little creepy, but we should be safe down here.
Tamam, biliyorum biraz ürkütücü ama burada güvendeyiz.
Given his current residency at the morgue, it seems likely that his co-conspirator double-crossed him.
Morgdaki durumuna bakarsak suç ortağı onu aldatmış gibi görünüyor.
Given those circumstances, it seems likely he was in league with one or more members of the gang.
Şartlar düşünüldüğünde bir veya daha fazla çete üyesi ile işbirliği yapmış görünüyor.
We're testing their DNA and running it against Mark's, but it seems like it...
- DNA testi yaptık, görünüşe göre Mark'ın DNA'sıyla...
Though the Saiyans have teamed up in the past, neither showed any interest in doing it again. It seems they would rather lose than agree to that.
684 ) \ fs36 } El ele verip mücadele etmek bu ikisinin yapacağı bir şey değil.
It seems that a lot of things I forgot.
Nedense aklımdan çıkıp gitmiş.
At first glance, it seems like a standard AES encryption, but it turns out to be the 224-bit Rijndael cypher.
İlk bakışta standart bir AES şifrelemesi gibi gözüküyor ama işte bir 224 bit Rijndael şifrelemesiymiş.
It seems I must go.
Görünüşe göre gitmem gerekiyor.
It seems Father has kept a tight lid on the investigation.
Görünen o ki, babam soruşturmayı çok iyi gizliyor.
In your parole record, it seems like you were trying to walk the straight and narrow after your release from prison.
Şartlı tahliye kaydında, hapisten salındıktan sonra doğru yoldan sapmamaya çalışıyor gibi görünüyordun.
It seems that property where Detective Kutter was stabbed belongs to a shell corporation with a Holmby Hills address.
Görünüşe göre Dedektif Kutter'ın bıçaklandığı arsa Holmby Hills adresine kayıtlı bir paravan şirkete ait.
It seems she took it to Albizzi instead.
O bunun yerine Albizzi'ye vermiş gibi.
And it seems like yesterday that we were that age.
Daha dün gibi aynı yaşta olduğumuz.
It seems heartless.
Kalpsiz gibi.
It seems the Signoria are baying for blood.
Meclis kan için uluyor gibi.
It seems you brought many beautiful things back.
Bayağı güzel şey getirmişsiniz gibi.
With the Signoria calling for Albizzi's head it seems his death is inevitable.
Meclisin Albizzi'nin kafasını oyladığı gibi ölümü kaçınılmaz görünüyor.
And I wish God would give me some warning but it seems this was unexpected for us both.
Keşke Tanrı da bana önceden anlatsaydı, ikimizi de süpriz oldu.
It seems simple to me.
Mesele çok basit.
And to me too, it seems.
Ve görünüşe göre, bana da.
Seems unlikely the person who did it would've known she would share her crop with Ballantine.
Görünen o ki, bunu yapan kişi malını Ballantine'la paylaştığını biliyormuş.
It seems like there's someone moving around in your bedroom.
- Yatak odanda biri varmış gibi geldi.
Why is it no one in your family seems to care?
Niye ailenden kimse aldırış etmiyor?
It's just... seems like no matter how badly we want something to work, too many things we can't control are in the way.
Her ne kadar işleri yoluna koymak için bir şeyler yapmak istesek de her şeyi rayında götüremiyoruz.
Well, no one seems to be taking it seriously over here.
Burada kimse ciddiye alıyor gibi görünmüyor.
- Seems like it, son.
- Öyle görünüyor evlat.
I know being on the run seems awful, but it could be fun.
Biliyorum sürekli kaçmak çok kötü görünüyor olabilir ama eğlenceli olabilir.
Well, few men are equipped to deal with a woman of your caliber, but Charles seems to be able to handle it.
Ama senin seviyende bir kadınla başa çıkabilecek erkekler de var.
it seems to be 17
it seems today that all you see 46
it seems like 43
it seems to me 101
it seems so 68
it seems that 22
it seems like it 16
it seems impossible 22
it seems that way 37
it seems not 17
it seems today that all you see 46
it seems like 43
it seems to me 101
it seems so 68
it seems that 22
it seems like it 16
it seems impossible 22
it seems that way 37
it seems not 17
seems 38
seems so 47
seems like 35
seems to be 24
seems like it 42
seems nice 16
seems to me 35
seems fair 18
seems that way 46
seems so 47
seems like 35
seems to be 24
seems like it 42
seems nice 16
seems to me 35
seems fair 18
seems that way 46