It should work Çeviri Türkçe
488 parallel translation
it should work now.
Artık çalışıyor olmalı.
It works on tigers, it should work on people.
Kaplanlarda işe yarıyor, insanlarda da yarar herhalde.
- Joe, I think it should work.
- Bence işe yarayabilir, Joe.
It should work out very well, then.
Çok uygun olmalı, öyleyse.
- Theoretically, it should work.
- Teorik olarak işe yaramalı.
Now... luckily we can turn it over, and now it should work.
Şimdi... bunu döndürebiliriz, ve şimdi çalışmalı.
Well, it should work.
İşe yaramalı.
Well, it should work, theoretically.
Kuramsal olarak öyle çalışmalı.
- I guess it should work.
- Sanırım işe yarar.
Since the kironide's broken down and injected directly into his bloodstream, it should work on him as well as us. Better, in fact, because he's acclimated.
Kironide direk olarak kanına enjekte edildiği için onda sonuç daha iyi olmalı, üstelik vücudu alışkın.
It should work.
İşe yaraması gerekirdi.
It should work for you.
Sana da yarar.
No, it should work.
Çalışması gerek.
It should work.
İşe yarayacaktır.
It should work.
Çalışmalı.
If our timing is right, it should work.
Eğer zamanlamamızda sorun yoksa, işe yaramalı.
It should work.
Mutlaka işe yaramalı.
You know, this trick should work, Church planned it.
Bu numara işe yaramalı. Bunu Church planlamıştı.
It says right here on your work slips, you should have been here last night.
Kağıtlarınıza bakılırsa dün gece burada olacaktınız.
It would be a very fine thing I believe to pass our lives together with our common scientific dream to work together constantly in our search and any discovery that we should make no matter how small would deepen the friendship
İnanıyorum ki hayatımızın geri kalanını birlikte, ortak bilimsel ruyamızla geçirmemiz iyi olur. Araştırmalarımızda devamlı beraber çalışmak ve yapacağımız her buluş ne kadar küçük olursa olsun halihazırda olan arkadaşlığımızı derinleştirecek ve birbirimize olan saygımızı artıracak.
It will not let you eat, nor talk, nor sleep. And, could it work so much upon your shape as it hath much prevailed on your condition, I should not know you, Brutus.
Ama böyle yemez, konuşmaz, uyumaz olursan iç yüzün böyle değiştirirse dış yüzünü Brutus'u tanıyamaz olurum artık.
a s ps a I, it should cost you an hour o painul work, by then we shall have set sail.
Biz buradan gidince, biraz uğraştan sonra, iplerinizi çözebilirsiniz.
Get on the ball. It should be fun doing some detective work.
Eminim dedektifçilik oynamak eğlenceli olacaktır.
I suppose it could mean he should get back to work.
İşbaşı yapması gerektiği anlamına gelebilir.
You, above all people, should respect the work of slaves and wear it proudly.
Köle emeğine herkesten çok senin saygı duyman ve onu gururla giymen gerekir.
There's no reason why it should not work now.
Bu sefer de işe yaramaması için bir sebep yok.
This should work, it's from Harvard.
Bu çalışmalı artık Harvard malı.
I feel, nevertheless, that it should have gone to someone... whose work and long life in this village has been an example to us all -
Ne hissettiğim bir yana, bu ödül bence başka birine verilmeliydi... bu köyde çalışıp uzun bir hayat süren ve bu süre zarfında... hepimize örnek olmuş olan -
Now, it should begin to work on their nerves in a few minutes.
Bir kaç dakika içinde sinirleri üzerinde etkisini gösterir.
I'll take you to the building site. - Yes do Edephus, It should be... interesting to see where you work.
- Götür Edephus, çalıştığın yeri görmek... ilginç olabilir.
Neglecting your work, it should have been full by now!
İşini ihmal ediyorsun, şimdiye kadar dolmuş olmalıydı!
It seems to me, if you're so frightened of being castrated... you should go to the source of your fear and then work it out with her.
Eğer kuvvetten düşmekten bu kadar korkuyorsan Johnny korkunun kaynağına inmeli ve o kadınla yüzleşmelisin.
It can earn its keep on the land, but it should not work as a servant.
Kendisi için çalışabilir ama köle yerine kullanılamaz.
Yes, I will do my best to eradicate the problems which should be eliminated but I must warn you that I cannot change my style of work or the form it takes
Evet, giderilmesi gereken sorunları yok etmek için elimden geleni yapacağım........ ama sizi uyarmalıyım, çalışma tarzımı ve aldığı biçimi değiştiremem.
I hope to tackle him with Gecko, who should attack from above to the below I will attack his lower part of body It'll work this way
Bence onunla dövüşürken... sen yukardan saldır... bende aşağıdan... böylece onu yenebiliriz
It was Kant who thought of it. Mankind should work for the maximum...
İnsan hep en iyisini ister.
Another should be elected if this doesn't work out it shouldn't necessarily fall on the most senior person
Elbette tecrübe gerçekten mühim bir özelliktir Ama diğer yetenekleride düşünmeliyiz
It is dangerous this kind of work you're doing. You should stop.
Onunla ilişkini kes.Bu iş tehlikeli bir hal almaya başladı.
Now, architects don't know why it works... and it shouldn't work,'cause it should fall off.
Mimarlar neden işe yaradığını bilmiyorlar yaramamalı da zaten, normalde düşmesi lazım.
It's good to see you, but I should get back to work.
Sizi görmek güzeldi ama işimin başına dönmem lazım.
Yes, it takes a bit of designing, but your people should work it up in due course.
Evet yeni bir dizayn, ama sizin bunun üzerinde biraz daha çalışmanız gerekecek.
I should've known it wouldn't work out right.
Düzgün işlemeyeceğini bilmeliydim.
We really do. We know you believe you can help us. But it's our problem... and we should work it out.
Bize yardım edebileceğine inandığını biliyoruz ama bu bizim sorunumuz ve biz çözmeliyiz.
It's unfair that a man like that should have power over our work!
Böyle bir adamın işimiz üstüne karar yetkisi haksızlık.
I'm afraid we should leave now if you're gonna make it for work.
İşe yetişmek istiyorsak hemen gitmemiz gerekiyor.
I know it's hard to believe, I used to work in the stock exchange... till one of the brokers told me when my IQ hit 20, I should sell.
Biliyorum inanması güç ama, bir ara borsada çalışmıştım. Çalıştığım komisyonculardan birisi bana şöyle demişti : IQ'um 20'ye geldiğinde satış işi yapabilirmişim.
I know it's a long shot... but if this letter thing does work out... and I do get to go out with Debbie... how do you think I should handle it?
Biliyorum zor birşey ama eğer bu mektup olayı işe yararsa ve Debbie ile çıkabilirsem sence bunu nasıl yapmalıyım?
I think you should study, work... then maybe you can make it.
Çalışmalısın diyorum, uğraşmalısın ondan sonra belki başarabilirsin.
I should go, it is late and I have work to do.
Gideyim, geç oldu. İşlerim var.
Ones who can't work should have it.
Çalışamayacak durumda olanlar böyle olmalı.
It's my opinion that you should work with me in public relations.
Benim fikrime göre, benimle beraber halkla ilişkilerde çalışmalısın.
it should be 161
it shouldn't have happened 24
it should be fine 31
it should have been me 33
it shouldn't 66
it should be fun 23
it shouldn't be a problem 34
it should be you 21
it should be easy 17
it should be here 29
it shouldn't have happened 24
it should be fine 31
it should have been me 33
it shouldn't 66
it should be fun 23
it shouldn't be a problem 34
it should be you 21
it should be easy 17
it should be here 29
it shouldn't be 46
it should've been me 18
it should have worked 16
it should be me 79
it shouldn't take long 32
it should have been you 35
it should 128
work 1509
works 73
workers 297
it should've been me 18
it should have worked 16
it should be me 79
it shouldn't take long 32
it should have been you 35
it should 128
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
works for me 181
work stuff 34
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
works for me 181
work stuff 34
work here 19
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161
work with me 70
working girl 21
working out 31
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161
work with me 70
working girl 21
working out 31
work faster 33
work harder 35
work together 45
work with me here 27
work is work 17
work out 27
working people 18
work to do 24
work harder 35
work together 45
work with me here 27
work is work 17
work out 27
working people 18
work to do 24