L'm fine Çeviri Türkçe
625 parallel translation
- l'm fine, Mrs. Collins.
- İyiyim Bayan Collins.
- l'm all right. lt's a fine day.
- İyiyim. Güzel bir gün.
- l'm fine.
- İyiyim.
- l'm feeling fine.
- İyiyim.
That's a fine thing to do to a kid. A fine thing, a fine thing.
Bir çocuğa böyle şey yapılır mı ya?
- l'm fine, thanks.
- İyiyim, teşekkürler.
Whoa. Well, Ma, been admiring our fine crop of corn?
Şey, Anne, tarladaki mısır nasıl?
We'll talk about the way to live... and then there'll be a fine reward for you, Shell.
Nasıl yaşayacağımızdan konuşuruz. Böylece, bu size güzel bir ödül olacak.
You've given us a fine course in the theory and practice of being a sucker.
Bize hem teorik hem de pratik olarak nasıl enayi olacağımızı öğrettin.
What with walking pneumonia and concussion... a fine performance I'll give tomorrow night.
Bu nezle ve beyin sarsıntısıyla... kim bilir yarınki performansım nasıl olacak.
But for ten talents of fine gold, I'll give you the wealth of Egypt.
Fakat 10 Talant altın karşılığında size Mısır'ın zenginliğini veririm.
- We have to file written orders. - Everything's fine.
Yazılı emirler bize lazım.
Three years ago, I tracked down a fine, upstanding young CPA and brought him back here to face a jury of his peers.
Üç yıl önce, önde gelen iyi bir genç CPA'yi izleyip yakaladım ve kendi denklerinden oluşan bir jürinin karşısına çıkardım.
Well, Davy, I I just ain't got, you know, your way of putting things into... into words, but I got a fine family.
Evet, Davy, ben... Nasıl anlatacağımı bilmiyorum, söz bulamıyorum, ama... İyi bir ailem var.
- l'm gonna feel fine, Mama!
- İyi hissedeceğim anne!
- How are you feeling? - Oh, I'm feeling fine.
- Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
- l'm not sure they are of fine quality.
- İyi kalite olduğuna emin değilim.
I'm fine
iyi sayılır
Well, I'll tell you something, my fine friend. If you fracture a tibia here, you keep quiet about it!
Bak sana ne diyeyim, kibar arkadaşım burada kaval kemiğin kırılınca sesini çıkarmayacaksın!
- Anything wrong? - l'm fine.
- Ters bir şeyler mi var?
He's just fine, and I'm not interested in your opinion.
Yanılıyorsunuz, ayrıca sizin düşünceleriniz sadece sizi bağlar.
Being a woman, I love fine wines.
Bir kadın olarak güzel şaraba bayılırım.
By God, I think I'm just gonna trade you that fine brown horse for your buckskin.
Tanrı şahidim, bu ata karşılık senin kelleni bağışlıyorum.
Just fine, sir.
İyi sayılırım, efendim.
- L'm fine.
- İyi misin?
- L feel fine.
Daha mı iyi?
I'm fine. " Suit yourself.
İyiyim. " Nasıl istersen.
So, how do you feel? I'm fine.
Eee, kendini nasıl hissediyorsun?
- To paint a house, have a house I'm an ugly brunette l'd like to leave school and have fine babies I'm not sure who I am, but I love reading books
- Bir eve sahip olmak ve onu boyamak. Ben çirkin bir esmerim. Okulu bırakmak ve güzel bebeklerimin olmasını istiyorum.
I'm only afeared that he might be dead, and never realize what a fine figure of an orphink I turned out to be.
Bu kadar iyi bir yetime nasıl... dönüştüm, anlayamadım.
- l'm fine.
- iyiyim.
- I'm fine.
- Nasıl hissediyorsun? - İyiyim.
- l'm fine.
- Güzel.
- l'm doing fine.
İyiyim.
Fine, now I'm going to hit you,... show me how it's done.
İyi, şimdi sana vuracağım,... nasıl yapılıyormuş göster hadi.
That I'm fine.
İyi olduğumun yazılı olduğu.
And they hum a lot when they... "Hum, how you been?" You say, "Fine."
Konuşurken çok mırıldanırlar. "Nasıl gidiyor?"
- l'm all right, I'm fine!
- İyiyim, iyiyim! Fena değil.
- l'm fine.
Ama...
How are we today? - Fine, Walt.
Bugün nasılız bakalım?
- l'm fine.
Uyan bakalım. - Hayır, bir şeyim yok.
- Fine, fine, but you look hurt. Honestly, I'm fine.
- İyi, ama acılı görünüyorsun..
- Fine. - Fine.
- Herkes nasıl bakalım?
Your good looks... your fine physique... your charming ways?
Yakışıklılığın mı? ... Yoksa mükemmel fiziğin mi...
We have some very, very fine young graduates here at the academy.
Bu yıl çok iyi mezunlarımız var.
At Fine Arts, we believe the main issue is... if we demonstrate tomorrow or not.
Biz Güzel Sanatlar öğrencileri göre asıl tartışmamız gereken konu şu yarın bir gösteri yapacak mıyız? Yapmayacak mıyız?
Ladies and gentlemen, the next item from theJonathan Quick Collection... is this 1931 photograph of Lefty Grove, the American League M.V.P. In that fine year.
Bayanlar baylar, Jonathan Quick koleksiyonundan diğer bir parça 1931 yılına ait Lefty Grove resmi kendisi o yılın en değerli oyuncusu seçilmişti.
Yeah, l`m fine.
Evet, iyiyim.
Yes, l`m fine.
Evet, iyiyim.
As long as you've got a good navigator, I'm sure you'll be fine.
Seyir konusunda başarılı olduğun sürece, sorun yaşamayacağına eminim.
L'm fine. I Iove you sweetheart. Take care of yourself.
Tamam, ama bu sıralar lütfen benim için endişelenme, ben iyiyim.