Let's talk Çeviri Türkçe
9,248 parallel translation
Let's just grab some apple Jacks, maybe some froot loops, and talk about this like adults.
Hadi gidip Apple Jacks yiyelim biraz da Froot Loops yer ve yetişkinler gibi konuşabiliriz.
Let's talk alone.
Konuşacaklarımız var.
- Let's not talk about him.
- Ondan bahsetmeyelim.
Let's talk.
Konuşalım.
But, let's talk with our voices now.
Ama, artık seslerimizle konuşalım.
Let's talk about this user problem you've been looking into, uh, the one about Paul Zimmerman.
Paul Zimmerman'la ilgili olan. Evet, içim ferahladı.
Let's talk when you get back.
Geri döndüğünde konuşuruz.
Hey, let go. Let's talk this out.
- Bırak, gel dışarıda konuşalım.
So let's talk about how many times you used cocaine.
O yüzden kaç kere kokain aldığından bahsedelim.
So now let's talk about this name, Abbiejean.
Şimdi şu ismi konuşalım, Abbiejean.
But let's talk about surveillance.
Biraz da gözetlemeden bahsedelim.
Let's talk about witness protection.
Tanık korumayı konuşalım.
- Let's talk to her.
- Konuşalım kadınla. - Tamamdır.
- Let's talk later. All right?
- Sonra konusalim, tamam mi?
Look, the guy's lawyering up. Let me talk to him.
- Bak, avukat olmadan konuşmayı reddediyor.
Let's talk in my office.
Ofisimde konuşalım.
So let's talk.
Hadi konuşalım öyleyse.
Well, let's talk after shift.
Pekala, o zaman mesaiden sonra konuşalım.
Let's talk about this after the press conference.
Bunları basın toplantısından sonra konuşalım.
Let's talk to shop owners and dog walkers, anybody who might've seen somebody drop off a fridge
Dükkan sahiplerine ve köpeklerini gezdirenlerle konuşalım... bakalım buzdolabı atılmadan önce bir şey görmüşler mi?
Okay, let's... let's call all of them and see what she wanted to talk about.
Tamam,... onları arayalım... ve onlarla ne için konuşmak istediğini öğrenelim.
- Let's not talk about this now.
- Şimdilik bu konuyu kapatalım.
Let's talk again
Sen de bir şeyler söylesene yenge.
Let's talk about this.
Bunu konuşalım.
Let's not talk about our families.
Şu anda ailelerimiz hakkında konuşmayalım.
Let's talk about Scott E.
Biz Scott E konusuna dönelim.
- Let's talk cynicism. - Mm.
Kinizmden bahsedelim.
Let's talk about what you need.
Senin ihtiyaçların hakkında konuşalım.
Let's talk about one particular question on our intake forms.
Giriş formumuzdaki özel bir sorudan yola çıkalım.
Let's talk about something that you are more familiar with.
Sana daha tanıdık gelen bir şeyden bahsedelim.
Like, uh, child endangerment, let's talk about that.
Mesela çocukları tehlikeye atma, bunu konuşalım.
Let's talk some more.
Biraz daha konuşalım.
If we can't use it to find them, we can't decrypt what they're saying, let's not let'em talk at all.
Madem onları bulamıyoruz ve kriptolarını da çözemiyoruz o halde hiç konuşamasınlar.
Let's talk about the talent portion.
Biraz da yetenek kısmından konuşalım.
Let's talk about happy stuff.
Mutlu şeylerden bahsedelim.
And after we get done with this, you're going to talk a lot about being present and grounded. You're going to be impossible to be around. Let's get started.
Yogamızı bitirdikten sonra yaşamanın, var olmanın güzelliğinden uzunca konuşup, etrafta ruh gibi dolaşacaksın.
Let's talk about color.
Renk seçimi yapalım.
Let's hope Beck is smart enough to talk now.
Umalım da Beck şimdi konuşacak kadar akıllı olsun.
Let's talk about this.
Bunu konuşabiliriz.
So let's talk.
Hadi konuşalım.
On Monday let's talk about
- Lana.
So let's talk about the whole construction noise thing.
Şu inşaat gürültüsü hakkında konuşalım hadi.
Let's talk about the 7.1 billion people out there, Harold.
Dışarıdaki 7.1 milyar insandan konuşalım Harold.
Let's not talk about a hypothetical unit here.
Güzel düşünce.
Let's have a talk.
Anlatın lütfen.
So, Mr. Tierney, let's talk about the casting process for this role.
Bay Tierney, oyuncu seçim sürecini konuşalım o zaman.
Ok, let's talk.
Tamam, konuşalım.
Well, now that you've said your thanks, let's talk about what happens next. I like it here.
Teşekkürünü ettin şimdi sonra ne olacağını konuşalım.
Okay, well, y-you don't have to decide right now. Let's, uh, let's talk about it.
Peki, hemen karar vermek zorunda değilsin.
All right, let's talk to him.
Tamam, konuşalım hadi.
Let's talk. You're a hopeless case!
Sen ıslah olmazsın zavallı dayıcığım.
let's talk later 53
let's talk about you 75
let's talk business 28
let's talk about something else 76
let's talk about it 108
let's talk about 23
let's talk about this later 33
let's talk outside 35
let's talk about it later 29
let's talk about that 51
let's talk about you 75
let's talk business 28
let's talk about something else 76
let's talk about it 108
let's talk about 23
let's talk about this later 33
let's talk outside 35
let's talk about it later 29
let's talk about that 51
let's talk to him 22
let's talk about this 120
talkies 34
talk 1219
talking 358
talks 18
talkie 126
talked 42
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
let's talk about this 120
talkies 34
talk 1219
talking 358
talks 18
talkie 126
talked 42
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk soon 65
talking to yourself 25
talk later 61
talk to my lawyer 20
talk to your father 18
talk me 19
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk soon 65
talking to yourself 25
talk later 61
talk to my lawyer 20
talk to your father 18
talk me 19