English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ L ] / Let me guess

Let me guess Çeviri Türkçe

4,627 parallel translation
Let me guess. From Vietnam? Or Samra?
- Oh, Annam'dan mı Samdaguk'dan mı?
Let me guess, it's carbon graphite?
Tahmin edeyim, karbon grafit, değil mi?
Why haven't the marshals picked him up? Let me guess.
Emniyet güçleri neden hala onu yakalamadılar?
OH, NO, LET ME GUESS.
Peki, ne okuyorsun? Hayır, dur ben tahmin edeyim.
Right, let me guess... uh, no one knew that you were going to meet Joe.
Tahmin edeyim, Joe'yla buluşacağınızı kimse bilmiyordu.
Let me guess.
- Tahmin edeyim.
Let me guess.
- Dur tahmin edeyim.
Well let me guess.
Dur ben tahmin ediyim.
Let me guess, is that you?
Onun için iyisi sen misin?
The Specter special is- - Let me guess.
Specter spesiyali... Tahmin ediyim.
Let me guess.
Tahmin ediyim.
Oh, well, let me guess.
Dur bir tahmin edeyim.
Oh, let me guess.
Tahmin ederim.
So, let me guess.
Dur tahmin edeyim.
Let me guess... with you?
Dur tahmin edeyim. Seninle mi?
Wait, let me guess. 'Cause you went to Harvard?
Dur tahmin edeyim, Harvard'a gittin demek mi oluyor?
Let me guess, more flowers?
Dur tahmin edeyim. Çiçek mi yolladın?
Let me guess. Enver cut a deal, threw her under the bus.
- Tahmin edeyim, Enver anlaşmaya yanaşıp, kadını yakmış.
Let me guess- - about Scotty Gates'murder?
Tahmin edeyim, Scotty Gates cinayeti mi?
Let me guess... lawyer?
- Tahmin edeyim, avukatsın?
Let me guess. He was drunk and / or on drugs.
Kesin ya sarhoş ya da uyuşturucu etkisindedir.
Let me guess,
Tahmin edeyim...
Let me guess- - they were bought, paid for by the same textile company that slid Redmond the 500 racks.
Tahmin edeyim. Dosyaları Redmund'a beş yüz bin toka eden tekstil şirketi satın almış.
And let me guess - - his wells don't end up in towns like the Hamptons.
Sanırım kuyuları da Hamptons gibi şehirlerde açmıyorlar.
Let me guess.
Dur tahmin edeyim.
Let me guess. He went for it.
Tahmin edeyim.
Uh, let me guess, you've just had a little heart-to-heart with your uncle.
Dur tahmin edeyim, amcanla birbirinize yüreğinizi açtınız sanırım.
Let me guess, Donna explained your feelings to you, and now you're here to apologize.
Dur tahmin edeyim, Donna sana duygularının ne olduğunu açıkladı sen de şimdi özür dilemeye geldin.
Oh. Let me guess.
Dur tahmin edeyim.
Let me guess :
- Dur tahmin edeyim utanç yürüyüşü mü?
Let me guess, you're gonna...
Tahmin edeyim, sen de...
Let me guess.
Dur tahmin edeyim?
Oh, let me guess.
Tahmin edeyim.
Let me guess... shot in the back of the head.
Dur tahmin edeyim : Başının arkasından vurulmuş.
Let me guess, another asset? Where did you plant this one? Nursing home?
Tahmin edeyim başka bir değerli varlık mı?
You know who would never make fun of my pants, is Hassan. - Let me guess, - Hassan, yeah.
- Kim asla pantolonumla dalga geçmezdi biliyor musun?
So, let me guess.
Dur, tahmin edeyim.
Okay, let me guess, this isn't a sanctioned operation, right?
Dur, tahmin edeyim. Bu resmi bir operasyon değil, değil mi?
Let me guess, Gabe blocked it again?
Dur bir tahmin edeyim, Gabe yine yolumuza çıktı?
Let me guess...
Dur tahmin edeyim.
Let me guess, small-town boy.
Dur tahmin edeyim, taşralısın.
Let me guess.
Tahmin edeyim.
Let me guess :
Tahmin ederim.
- Let me guess, doctor.
Durun tahmin edeyim Doktor Bey.
Let me guess- - you're old and your life isn't fulfilling.
Dur tahmin edeyim, yaşlandın ve hayatın tatmin edici değil.
Let me guess. That was you?
Tahmin edeyim, sendin?
And let me guess.
- Dur bir tahmin edeyim.
So, let me guess.
Tahmin edeyim.
Let me guess... your ears were burning?
Tahmin edeyim... Kulakların çınladı.
Hmm, let me guess.
Dur tahmin edeyim.
Let me hazard a guess, that their weapon of choice was a bow of some sort.
Bir düşüneyim... Silah olarak ok yayı tarzı bir şey kullanıyorlardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]