English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ L ] / Like shit

Like shit Çeviri Türkçe

6,876 parallel translation
From what I can tell, you handled it like shit.
Gördüğüm kadarıyla, bok gibi hallettin.
I felt like shit for the 180th time.
Ama ben yalanını fark ettiğimde yüz sekseninci kez bok gibi hissettim.
I settle, I look like shit.
Uzlaşmaya varırsam, salak durumuna düşerim.
Jesus, you look like shit.
Tanrım, bok gibi gözüküyorsun.
You actually don't look like shit this time.
Bu sefer bok gibi görünmüyorsun.
You're bleeding like shit.
Oluk oluk kan akıyor.
And it was bad for work, And it was bad for her, and it was bad for you, And I feel like shit about it.
İşim için iyi değildi onun için iyi bir şey değildi, senin için iyi değildi ve bunun yüzünden kendimi berbat hissediyorum.
You look like shit.
- Berbat görünüyorsun.
I feel like shit.
Bok gibi hissediyorum.
You look like shit.
Bok gibi görünüyorsun.
You smell like shit.
Bok gibi kokuyorsun.
Look like shit.
- Bok gibi görünüyorsun.
He got here... to this shitty house... that smells like shit... and saw these fucking geezers.
Buraya geldi. Bu boktan eve geldi. Leş gibi kokan bu eve.
Your former associate, and you've been treating Rachel like shit.
Senin eski yardımcın, ve sen Rachel'a bok gibi davranıyordun.
- You smell like shit!
- Bok gibi kokuyorsun!
- I feel like shit.
- Bok gibi hissediyorum.
Well, splash some water on your face,'cause we have to go to his debutante ball and look like we give a shit. No.
Yüzüne biraz su çarp çünkü onun açılış balosuna gitmek ve umursuyormuş gibi davranmak zorundayız
Well, the guy who ratted on Grady turned my life to shit, and I want something like that to happen to him.
- Grady'yi satan adam hayatımı zindana çevirdi. Benzer bir şeyin onun da başına gelmesini istiyorum. Walker bitti.
But you are interested in parading me around shit holler, Kentucky, like a politician's wife.
Ama politikacı eşiymişim gibi beni bok çukuru... -... Kentucky'de dolaştırmak niyetindesin.
Well, the guy who ratted on Grady turned my life to shit, and I want something like that to happen to him. That is what I want.
Grady'yi satan adam hayatımı zindana çevirdi benzer bir şeyin başına gelmesini istiyorum.
What irritates me is when you call'em on it, and they give you this look like, "how dare you insinuate I'm a piece of shit tarnishing my badge?"
Esas canımı sıkan, enselediğinde yüzlerinde beliren ifade "rozetime leke süren bir şerefsiz olduğumu ne cüretle ima edersin?" olur.
Like, I-I left Philly to get away from all of that shit.
Philly ve tüm o pis şeyleri arkamda bırakmak istedim.
I'll be honest, you are the last person I expected to see here, and Riley I don't wanna make a big deal about it, but... you and your friend look like fucking shit.
Açıkçası burada görmeyi umduğum son insan sendin. Riley, olayı abartmak istemiyorum ama sen ve arkadaşın cidden bok gibi görünüyorsunuz.
Because you hold my money over my head and make me feel like a piece of shit for even asking for it.
Paramı elimden aldın. Kendi paramı isterken bile ucube gibi hissettirdin beni.
You fucking cross on red, I'll be on you like a fly on shit.
Kırmızıda bile geçsen anında yanında biteceğim!
Bruce's dickhead lawyer trying to make me out like some demon, some negligent asshole who doesn't give a shit about his kids.
Bruce'un sikkafalı avukatı beni şeytan gibi,... çocukları umurunda olmayan ihmalkar bir pislik gibi göstermeye çalıştı.
Shit kicks like a mule. But it'll burn that pain out.
Eşek gibi teper ama acını alır.
Like, I was in scientology probably four months, and I had done more than John Travolta had done, and he'd been there for 85 years or some shit.
Yaklaşık 4 aydır Scientology'deydim ama John Travolta'dan daha çok şey yapmıştım. Halbuki o 85 yıldır mı ne orada.
like a lot of shit blows away.
Bir sürü şey uçuyor gidiyor.
She's been dead 22 years, and she'd be rolling in her grave thinking her name's on some piece of shit like that.
Öleli 22 sene oluyor. Böyle bir pisliği görse mezarında kemikleri sızlar.
I don't trust her. It's like planet Dyad shit.
DYAD zirvaliklarina oldugu gibi ona da güvenmiyorum.
- Who does shit like that?
Böyle boktan bir şeyi kim yapar?
Now, if only we could do some shit like that in front of "the powers that be" cameras, we'd be fucking made, dude.
Keşke "İşte Güçlüler!" programına çıksak o zaman herkes bizi tanır dostum.
He had tears in his eyes and when you see somebody that cares for you so much and seeing tears in his eyes, it was like, "Shit."
Gözlerinden yaş akıyordu sizi bu kadar umursayan ve ağlayan birini görünce, "Sıçtık." diyorsun.
So I'm like, "Shit," and then he went, " Can you ring up your family
"Sıçtık" dedim. "Aileni arayabilir misin?" dedi.
What kind of fucked up shit did you do in your last life to get punished with a mug like that?
Son hayatında ne bok yedin de böyle bir suratla cezalandırıldın?
Even in a new dress, you look like ten pounds of shit In a five pound bag.
Yeni bir elbisenin içinde bile iki kiloluk torbadaki beş kiloluk pislik gibi görünüyorsun.
Shit. Looks like a wild night gone bad.
Gone bad vahşi bir gece gibi görünüyor.
He grew up in Connecticut in some shitty shit town in shitty, shitty Connecticut, and he didn't like going home.
Boktan Connecticut'ın boktan bir kasabasında büyümüş. Ve eve dönmek hoşuna gitmiyordu.
"piece of shit cocksucker asshole," I was like, that, yes, thank you.
"Beş para etmez göt herif." İçimden "Oh be, teşekkür ederim."
I was like, I'm ten and I already know my life is gonna be shit'cause I can't do anything.
Daha 10 yaşında hayatımın boktan olacağını biliyordum çünkü elimden bir iş gelmiyordu.
I'm like, oh, shit.
Bi'hassiktir, oldum.
Looks like a shit stain to me.
Bana yalnızca bok lekesi gibi göründü.
And he talked to me like I was shit.
Benimle pislikmişim gibi konuştu.
I'm like, " Yo, it's all my shit.
Sanki, " Yo, bunların hepsi benim.
Pay our bills, live our lives, and, like, some shit...
Faturaları ödemek, hayatı yaşamak, ve buna benzer şeyler...
Archer, you look like shit.
Archer, berbat görünüyorsun. Ve...
Yeah. Like three hundred shit-covered pounds.
- Evet, yaklaşık 150 kilo kadar.
Holy shit, like in scanners?
Vay canına. Tarayıcılar'da olduğu gibi mi?
I think you might be in trouble here, it sounds like he's making this shit up.
Bence başına iş almışsın. Bu şeyleri uyduruyor gibi.
Hey, Gail, I hope you can cook, because your husband's food tastes like if a skunk crawled into another skunk's ass and took a shit in it, and then both skunks died.
Gail, umarım yemek yapmaktan anlıyorsundur çünkü kocanın yemeklerinin tadı kokarca başka bir kokarcanın götüne girmiş de içine sıçmış ve iki kokarca da ölmüş gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]