Look at this thing Çeviri Türkçe
410 parallel translation
NEELEY : Hey. Look at this thing!
Şuraya bak!
Let's look at this thing calmly, Diana.
Bunu sakince konuşalım, Diana.
Look at this thing.
Şuna bir bak.
Look at this thing.
- Şuna bak.
Look at this thing.
Şu şeye bak.
Come on, Potter. Let's have another look at this thing.
Gel bakalım Potter, şu şeye bir daha bakalım.
Let's take a look at this thing.
- Evet? Şuna bir bakalım.
Look at this thing.
Şuna bir bak, "Hep aklımızdasın."
- Take a look at this thing.
- Şuna bir baksana.
I'm as sentimental as the next man... but we're grownup people... and if you look at this thing realistically...
Ben de herkes kadar duygusalım. Ama bizler yetişkin insanlarız ve olaya gerçekçi baktığımızda...!
I want to take a closer look at this thing.
| Şuna biraz daha yakından bakmak istiyorum.
Jesus, look at this thing!
Şuna bak!
Look at this thing!
Şuna bak!
Look at this thing over here.
Şuraya baksana.
Look at this thing you gave me.
Bana verdiğin şu şeyin haline bak.
Look at this thing.
Bu şeye bak.
Yo, check this out. Look at this thing.
Şuna bakın, şu şeye bakın.
Would you look at this thing?
Şu şeye bakar mısın?
- Look at this thing.
- Şu şeye bak.
But if you were to look at this thing straight just for a moment, you might see that there's something going on out there!
Ama bir anlığına şu önündeki şeylere doğrudan bakacak olsaydın dışarıda bir şeyler döndüğünü fark edebilirdin.
You got large, medium and Caucasian. Look at this thing.
Büyük boy, orta boy, beyazların boyu.
Oh, no, Bozo, boys and girls. Look at this thing.
Bozo, kızlar ve oğlanlar.
Look at this thing.
Şuna bak.
- But, Kev, look at this thing.
- Kev, şuna bak.
Okay, Mike. I'd like you to take a look at this thing, okay? Because there's no way this thing's alive.
Senden şuna bir göz atmanı istiyorum, çünkü bu şeyin canlı olmasına imkan yok.
Would you look at this thing?
şu şeye bir bakar mısınız?
Look at this thing!
Şu şeye bir bak!
Yeah, look at this thing.
Aynen, şunlara baksana bir.
Look at this little thing.
Şu minik şapkaya bakın.
Another thing's for sure, Tucsos got a look at this place. Right this minute, he knows our strength better than the sergeant major.
Bir şeyden daha eminim, Tucsos burayı gördü... o gerçek gücümüzü biliyor... başçavuşdan daha iyi biliyor.
Look at this dainty little thing.
Şu nefis şeye bir bakın.
Look at this thing.
Şuna bak..
Look at this beautiful thing.
- Şu güzel şeye bak.
Look at this damn thing.
Şu kahrolası şeye baksana.
Look at this ol'thing!
Şu eski şeye bak.
Honey, just look at this little baby thing.
Tatlım, şu minik yavrucuğa bir baksana.
Look at the size of this thing!
Şunun boyuna bakın!
Isn't that great? Look at this black thing here with the tiger on the back.
Kaplanlı olan siyaha bak.
She - you'll laugh when you look at this poor thing huddled in front of the fire and hear me say that it was for my good looks that Nancy loved me.
O - ateşin önünde çömelen bu zavallı şeye baktığınızda ve iyi göründüğüm zamanlarda Nancy beni sevmişti dediğimi işittiğinizde bana güleceksiniz.
Look at this horrible thing.
Şu korkunç şeylere bak.
Look at this one. Poor thing.
Şuna bak!
We're rounding up all the scientists for you in the lab, sir... but I think you better take a look at this other... this other thing first.
Tüm bilim adamlarını laboratuarda sizin için topluyoruz efendim ama önce başka bir şeye göz atsanız iyi olur.
Will you look at the size of this thing?
Şunun büyüklüğüne bakacak mısın?
Everybody, look at this expensive thing.
Millet, şu kıymetli şeye bir bakın.
My God, look at this pretty little thing.
Tanrım, şu hoş kadına bakın.
Look at the size of this thing.
Bu şeyin şekline bakar mısın.
Ray, look at the size of this furnace. This thing's got to be 80 years old.
Ray, şu borulara baksana... 80 yaşında olmalı.
Look at the size of this thing.
Şunun büyüklüğüne bak.
Look, Al, we all appreciate the fact that you're insane and that you need a relaxing hobby, but maybe this gardening thing is just a little too challenging at this point in your life.
Al, deli olmanı ve rahatlatıcı bir hobiye ihtiyaç duymanı hepimiz anlıyoruz. Ama bu bahçe olayı hayatının bu aşamasında senin için çok zor olabilir.
Look at this beautiful living thing, man.
Şu yaşayan güzelliğe bak, adamım.
Look at the size of this thing.
Şu şeyin büyüklüğüne bir baksana.
look at me 7366
look at this 4731
look at him 1555
look at her 948
look at me now 78
look at you 3730
look at that 4253
look at your face 75
look at yourself 268
look at it 733
look at this 4731
look at him 1555
look at her 948
look at me now 78
look at you 3730
look at that 4253
look at your face 75
look at yourself 268
look at it 733