Maybe you do Çeviri Türkçe
4,510 parallel translation
If you can't deal with that then... maybe you do belong back on the farm.
Eğer bunu kaldıramayacak gibiysen belki de bu çiftliğe aitsindir.
Maybe you do need to explore...
Belki kesfetmek gerekiyor...
- Maybe you do remember.
Belki de hatırladın.
Maybe you do, maybe you don't.
- Belki de istemiyorsun.
Maybe you do stand a chance!
Belki senin bir şansın vardır!
So, do you remember where is The elevator, maybe it's here?
Peki asansörün nerede olduğunu hatırlıyor musun, belki buradadır?
Maybe the best thing you can do is get as far away from this as possible.
Belki de yapabileceğin en iyi şey mümkün mertebe bu işten uzak durmak.
What do you think if we maybe rent this place?
Bu evi kiralamamız, hakkında ne düşünüyorsun?
- You know maybe this like, new lust I have for you is something to do with not grieving the baby, and maybe I'm flipping it, or..
Belki sana karşı olan bu yeni arzum bebeğe olan üzüntümle ilgili bir şeyler yapmak belki onu tersine çevirmek veya...
Looking after these bui doi, maybe you can't do it.
Şu bui doilerle ilgilenmek, belki bunu yapamayacaksınız.
Do you want me to tell you about the kids disappearing, and maybe you'll stop with the "poor me" little whiny bullshit?
Kaybolan şu çocukları mı anlatayım? O zaman belki şu "zavallı ben" ayaklarını kesersin.
Well, maybe, you don't like it cos you don't get to do it.
Belki de beğenmedin çünkü nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Maybe you've got it in you to do something special one day.
Belki bir gün özel bir şeyler yapacaksın.
William, do you think, um... Do you think maybe sometime, you'd want me to come over and play football?
William, acaba bir ara size gelmemi ve beraber futbol oynamamızı ister misin?
Maybe this is the day you find out how you do with a full-grown man.
Belki yetişkin adamın karşısında nasıl olduğunu görürüz.
Maybe you could stop trying to do my job and secure the crime scene.
Benim işimi yapacağına olay yerinin güvenliğini sağla siktiğimin salağı..
Hey, maybe Erich Blunt's single. What do you think?
- Belki Erich Blunt yalnızdır.
Do you think that maybe he's got the photo album?
Albümün onda olabileceğini mi sanıyorsun?
Obviously this is a man, gray hair, what do you think Lisa, maybe 40, 50?
Sanırım 40-50 yaşlarında bir erkek. Sen ne diyorsun Lisa?
Maybe what if we swap these out for the poor medianoche, what do you think about that?
Medianoche gibi yapsak peki, buna ne dersin?
And maybe you'll find this strange. But I've other things to do apart from saving your life.
Bu durum sana garip gelebilir ama hayatını kurtarmak dışında başka işlerim de var.
So I started wondering, maybe everything going on between you and him lately, maybe you have a little more to do with him than I know.
Ben de düşünmeye başladım. Belki de son zamanlarda aranızda olan bitenler sayesinde belki de bildiğimden daha derin bir ilişkiniz vardır.
You do a lot of work, maybe even too much.
Çok çalışıyorsunuz. Belki haddinden fazla.
If you can do so to Mr. De Groot's satisfaction, then maybe- - just maybe he can be convinced to keep your secret for the sake of the Urca haul.
Eğer Bay De Groot'u tatmin edebilirsen belki, ama belki Urca hazinesi için sırrını saklı tutmaya ikna olabilir.
No. It's like when you say, "Do you want to order Chinese food tonight?" And I go, "Maybe," and then we get Italian.
Hayır. "Bu akşam Çin yemeği söyleyelim mi?" dediğinde benim "Belki" demem, sonra da İtalyan yemeği yememiz gibi.
Um, do you think that maybe we could, you know, stay at a motel for the night?
Peki bu gecelik bir motele gidip kalsak, ne dersin?
Look, Papa, maybe it doesn't do anything, but can you just take it?
Dinle Papa, ilaçlar işe yaramıyor olabilir. Ama sen alır mısın şu ilaçları?
Dr. Newsome, do you know anyone from Windsor, Ontario, maybe Detroit area?
Dr. Newsome, Windsor, Ontario'dan kimseyi tanıyor musunuz ya da belki Detroit bölgesi?
Well, maybe you should try what I do, which is I don't expect anything from any of you.
Belki de benim yaptığımı yapmalısın.. .. sizden hiçbir şey beklemiyorum.
I mean, maybe we shouldn't do this, because if you want something that I can't give you...
Yani, belki de bunu yapmamalıyız. .. çünkü eğer sana veremeyceğim bir şey istersen..
Maybe it's your word against hers, but I take those to my Uncle or the police, who do you think they're gonna believe?
Belki sen haklısındır ama bunları amcama ya da polise götürdüğümde kime inanacaklarını sanıyorsun?
You want any chance of getting out of this mess, you, your family, your business, maybe even your sister, then you do need to tell someone everything you know and that someone is me.
Bu sorundan kurtulmanın yolunu arıyorsunuz, siz, aileniz, işiniz, belki de kardeşiniz öyleyse bildiğiniz her şeyi birisine anlatmanız gerekir ve o birisi de benim.
Do you think maybe that's why my hair's falling out?
Saçlarımın bu yüzden döküldüğünü mü düşünüyorsun?
I just, like, have a lot of studying to do and I'm kind of on a schedule and I feel like maybe you're not...
Yarın benim bayağı çalışmam lazım ve bir program üzerinden ilerliyorum... Fakat, sanki senin bir programın yok.
Well, maybe the drive will do you good.
Araba kullanmak sana iyi gelir belki.
Why would the clown be back? If you find it boring going through old files, maybe Martinez has something exciting to do.
Eski dosyalar sıkıcı geldiyse, Martinez heyecanlı bir şey verir sana.
Okay, maybe nobody saw you do it, but you know the "yellow" is in there, and you got to swim around it, pretending that it is clean.
Tamam, belki kimse görmüyor ama o sarı şeyin orada olduğunu biliyorsun ve sen sanki orası temizmiş gibi yüzüyorsun.
Do you think maybe we should get ready for bed?
Biz yatak icin hazir almalisiniz belki dusunuyor musunuz?
- Thanks. Listen, do you think that maybe I could get a little advance on my paycheck?
Baksana, belki maaşımdan biraz avans alabilirim, ne dersin?
You know, I was thinking maybe you and I could do a meal sometime.
Düşünüyordum da belki sen ve ben bir ara bir şeyler yiyebiliriz.
Maybe you were wrong but you can do better.
Hatalı olabilirsin ama daha iyisini yapabilirsin.
Do you know if grandma maybe moved it?
Acaba büyükannem kaldırmış olabilir mi?
Do you ever think maybe I want you out of my life, that I'd be happy if you left?
Seni hayatımdan çıkarmak isteyebileceğimi mi düşündün, gidersen beni mutlu edeceğini falan?
Maybe you wanna come over tonight and maybe do some extra credit for science class?
Belki bu akşam ziyaret etmek istersin ve belki fen bilimi için biraz ekstra kredi kasarız?
Do you think it's maybe a good idea if I check around, see if anybody heard anything?
Araştırıp, soruşturmadan bunu yapmamız doğru mu sizce?
What the fuck do you mean, maybe?
Ne demek belki?
Do you want to maybe...
Belki de biraz... bilmem işte...
Hey, do you think maybe you wanna have lunch with us.
Belki bir ara öğlen yemeği falan yeriz.
Do you think it's possible that maybe, just maybe, you're trying a little too hard to push Betsy out?
Sence belki, sadece belki Betsy'i biraz fazla zorluyor olabilir misin?
I was hoping that maybe you and I could do something.
Seninle bir çalışma yapabileceğimizi umuyordum.
Okay, Gordon, do you want to maybe get me the salt?
Peki Gordon, bana tuzluğu uzatmak ister misin peki?
maybe you don't 49
maybe you should be 18
maybe you are 55
maybe you 78
maybe you can't 19
maybe you should 207
maybe you're right 670
maybe you can 86
maybe you shouldn't 29
maybe you haven't noticed 27
maybe you should be 18
maybe you are 55
maybe you 78
maybe you can't 19
maybe you should 207
maybe you're right 670
maybe you can 86
maybe you shouldn't 29
maybe you haven't noticed 27