Mother nature Çeviri Türkçe
464 parallel translation
To protect the heart, or cardium, Mother Nature has provided a sac, called the pericardium.
Kalbi korumak için doğa ana bir poşet yaratmış, kalp poşeti.
And as I stand there against the glory of Mother Nature, my horse will steal up behind me and nuzzle my hair.
Tabiat Ana'nın zaferi karşısında, orda ayakta dururken atım arkamdan yürüyecek ve saçlarıma yaslanacak.
But first, a word about Castola Rex. Wise Mother Nature has balanced the chemical contents of the gastric juices so carefully that heart burn, acid stomach, or an upset digestive system resulting from over indulgence in food and drink can blight a person's whole outlook on life. But why suffer when Castola Rex,
Zeki Tabiat Ana, mide sularını öyle dikkatli ayarlamıştır ki boğazda yanma hissi, mide ekşimesi, ya da aşırı tüketilen yiyecek ve içecekler yüzünden meydana gelen sindirim sistemi bozuklukları bir insanın hayatını karartabilir.
Mother Nature's own helping hand, is available at your nearest drug store? Try it today and everyday. Now for the news.
Ama Tabiat Ana'nın yardımcı eli olan Castolo Rex en yakın eczanenizde dururken niye acı çekesiniz?
And you're not reluctant to spend an extra four bits... for a detour with Mother Nature.
Ayrıca, Doğa Anayla iç içe olmak için... fazladan birkaç sent ödemeye de isteksiz değilsiniz.
When Mother Nature beckons, who can decline?
Tabiat ana çağırınca kim dinlemez?
Till Mother Nature vetoes The bees and mosquitoes
Tabiat ana arıları ve sinekleri kovana dek
And Mother Nature has supplied them with plenty of fresh water.
Ve doğa ana onlara bolca su sağladı.
- It's a law of Mother Nature.
- Doğanın kanunudur.
Is it my fault, if Mother Nature made me this way?
- Ne yapayım huyum böyle benim.
Contrived by a tricky Mother Nature!
Tabiat ananın bir şakası!
When women reach the age of maturity Mother Nature sometimes overworks their frustration to a point of irrationalism.
Kadınlar olgunluk çağlarına ulaştığında Tabiat Ana bazen kadınların hüsranlarıyla fazla çalışarak irrasyonalizmi işaret eder.
Now and then Mother Nature throws somebody a dirty curve.
Arasıra, Tabiat Ana bazılarına kötü bir yol çiziyor.
We'll make war on you yet, Mother Nature.
Seninle savaşa hazırız "doğa ana."
Of course occupation-wise, Mother Nature offers no real benefit to their future as competitors in society's marketplace.
Tabiat Ana, bugünün piyasa şartlarında çocuklara iyi bir meslek sağlamıyor.
Let that be a lesson in the dangers of tampering with the laws of Mother Nature.
Tabiat Ana'nın yasalarıyla oynamanın tehlikeleri konusunda ders olsun.
I mean the bare necessities are Mother Nature's recipes
Yani basit ve sade ihtiyaçlarla ve Tabiat ananın tarifleriyle
Are Mother Nature's recipes That bring the bare necessities of life
Ve tabiat ananın tarifleriyle basit ve sade ihtiyaçlarla ilgilen sadece.
Mother Nature's quite a lady
" Tabiat Ana iyidir ama,
Well, I hoped I could avoid the subject, but some of us, through a cruel caprice of Mother Nature...
- Konudan kaçınabileceğimi umuyordum. Ancak, bazımız, doğanın zalim bir kaprisinden dolayı...
Caprice of Mother Nature.
Doğanın kaprisi.
Mother nature's finest killer, Mr. Wint.
Doğa ananın en iyi katili, Bay Wint.
That makes him the most defenseless snake in the world so apparently, Mother Nature has played a nasty trick on him.
İşte bu, onu dünyadaki en savunmasız yılan yapar yani görünüşe göre, Tabiat Ana ona kötü bir oyun oynamış.
Hey, you, smokin'mother nature
Duman çeken, bu bir baskın!
We'll blame it on Mother Nature and hit them with an electronic earthquake.
Suçu Tabiat Ana'nın üzerine atar, onları elektronik bir depremle vururuz.
- Like I said, it will be great oil. As soon as Mother Nature finishes cooking it a little longer.
Eğer bayan Doğa onu biraz daha olgunlaştırırsa... çok güzel ve kaliteli bir petrol olacak.
Mother Nature had a surprise for those who died in the town of Guanajuato, Mexico.
Meksika'nın Guanajuato kentinde ölenler için tabiat ananın bir sürprizi vardı.
Where Mother Nature fails, Frank Dunne succeeds.
Tabiat Ana'nın başaramadığını Frank Dunne yapar.
I wouldn't fool around with Mother Nature.
Yerinde olsam, Tabiat Ana'yla oynamazdım.
Mother Nature is on our side.
Tabiat ana bizimle.
Ain't Mother Nature grand?
Doğa Ana yapımı öyle mi?
At some point, Mother Nature is gonna make it so you're gonna want to be on this side of the door.
Bir zaman sonra Doğa Ana öyle bir hamle yapacak ki kapının bu tarafında olmak isteyeceksin.
Murder, suicide, Mother Nature.
Cinayet, intihar, doğal afet...
- Temp work to tide us over until Mother Nature could deliver unto us a murder.
- O bir süreliğine o bir yaz işi doğa ana hatasını düzeltene kadar oyalanacaktık ama bak karşımıza yine cinayet cıktı.
Mother Nature's only son, that's who.
Tabiat ananın tek oğlu, ben buyum.
Listen to Mother Nature.
Tabiat anayı dinle.
I'm Mother Nature's only son.
Ben tabiat ananın tek oğluyum.
[Mother Nature's Son] And when it comes to cleaning out your room, remember, never ever throw anything away that you love, not even if your mother insists on it.
İş odanı temizlemeye geldiğinde sevdiğin hiçbir şeyi atmamaya dikkat et annen ısrar etse bile.
What you put into Mother Nature, you will also get back.
Doğa anaya bir şey verirsen, mutlaka geri alırsın.
Mother Nature wasn't kind to some of us.
Hepimiz şanslı doğmadık.
I'll drink to Mother Nature, to these fragrant hills... to the cicadas, the breeze, to the age-old rocks. I drink to the blue sky.
Toprak anaya, bu güzel kokulu tepelere, ağustosböceklerine, melteme, bin yıllık kayalara, bu güzel gök mavisine kadehimi kaldırmak istiyorum!
But left instead to be reclaimed by mother nature.
Bunun yerine geri kalanını tabiat anaya bırakmak gerek.
Sometimes, when you're in trouble, you just got to tap Mother Nature for a little help.
Bazen başım belaya girdiğinde toprak anadan biraz yardım istemelisin.
One summer Sunday in 1860, Monsieur Dufour, Parisian ironmonger.. ... borrowed a milk cart and set off to commune with nature accompanied by wife, mother-in-law, daughter and intended son-in-law
Sene 1860, bir pazar sabahı, Parisli bir nalbur olan Mösyö Dufour, bir süt arabası ödünç alarak, karısı, kayınvalidesi, kızı ve müstakbel damadı ile birlikte bir kır gezisine çıkar...
I'll warrant she'll tax him home, and, as you said - and wisely was it said -'tis meet that some more audience than a mother, since nature makes them partial, should o'erhear the speech of vantage.
Acı konuşacak onunla kraliçe, eminim. Ama çok doğru olarak, buyurduğunuz gibi, bir anne tarafsız olamaz hiçbir zaman. Bir başka kulağın dinlemesi gerek konuşmayı.
Mother Nature is no mother of mine!
Benden beklenmesin ona ana demek!
( male presenter, off ) PRACTICAL JOKE PERPETRATED BY MOTHER NATURE
Küçük insan draması.
My mother taught me to love nature.
Annem bana tabiatı sevmeyi öğretti.
Your mother, on the other hand, appears to have been responsible for all the coarser sides of your nature.
Senin annen ise, senin tabiatının bütün kaba yönlerinden sorumlu imiş gibi görünüyor.
And anyone who doesn't do right according to nature and my mother I will blow his head off.
İşini doğaya ve anneme göre doğru yapmayanların kafasını uçuracağım.
- Mother Nature.
- Doğayla.
nature 107
naturellement 23
nature calls 25
natured 23
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47
naturellement 23
nature calls 25
natured 23
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47