My mama Çeviri Türkçe
2,166 parallel translation
My mama.
Bu da annemin resmi.
Elliot, don't talk about my mama.
Elliot, annem hakkında konuşma!
Yeah. Only my mama calls me Clarence, huh?
Sadece annem bana Clarence der.
He's Sam. Glad she ain't my mama!
İyi ki benim annem değil.
- I want my mama!
- Annemi istiyorum!
I was gonna by my mama house.
Annemlerdeyken içecektim.
My mama was on acne medication.
Annem akne tedavisindeydi.
My mama's a Menominee Indian, okay?
Annem Menomini Kızılderili'si, tamam mı?
My mama died when I was three. My daddy beat the hell out of me'cause he didn't know no better way to raise me.
Annem ben üç yaşımdayken öldü, babam canıma okudu, çünkü çocuk nasıl yetiştirilir bilmiyordu.
My mama always told me someday I'd be good at something.
Annem bir gün bir şeyleri iyi yapacağımı söylemişti.
My mama's family was from New Orleans.
Annemin ailesi New Orleans'ta doğdu.
My mama said my daddy's name is Black Dynamite.
Annem, babamın adının da Kara Bomba olduğunu söylemişti.
So did my mama.
Benim annem de öyle dedi.
- You talking about my mama?
Annem hakkında mı konuşuyorsun?
You're my mama now.
Şimdi benim kadınım olacaksın.
Besides, my mama taught me that the really good ones... can take you places you might never see otherwise.
Ayrıca annem iyi olan kitapların seni daha önce hiç gitmediğin yerlere götürebileceğini söylemişti.
And I told you that I was very lucky to be adopted by my mama.
Ayrıca annem tarafından evlatlık alındığım için de şanslı olduğumu söylemiştim.
When I was adopted by my mama... she had my room set up almost the exact same way.
Annem tarafından evlatlık alındığımda neredeyse benim odamın aynısına şimdi o sahip olacak.
- My mama, your grandma.
- Annemden, senin büyükannenden.
Sometimes I go with my mama.
Ara sıra biz annemle gidiyoruz.
That's what my mama said, but I still believe in ghosts.
Annem böyle söylüyor, ama ben hâlâ hayaletlere inanıyorum.
My mama cries a lot.
Annem sürekli ağlıyor.
My mama told me that sometimes people have to cry out all the tears to make room for a heart full of smiles.
Annem, bazen, insanların ağlayarak içlerinde gülümsemeye yer açmaları gerektiğini söyler.
Hope my mama is almost ready for a smile.
Umarım annem artık gülümsemeye hazırdır.
Oh, Lord, I was so scared, I want to cry, call my mama.
Tanrım, çok korktum, ağlamak istedim, annemi aramak istedim.
But they didn't want to cure my mama's eyes.
Ancak annemin gözlerini iyileştirmek istemediler.
- You're my mama.
- Sen benim annemsin.
They lay one hand on my mama, and I swear on my life...
Annemin kılına dokunurlarsa, yemin ederim...
All I'm saying is, my mama, his son, his wife.
Benim annem, onun oğlu, onun karısı.
Talking about my mama?
Annemin adını mı ağzına aldın?
That was the woman who gave me and my mama the exorcism.
O kadın annemle benim şeytanlarımızı çıkaran kişiydi.
My mama's gonna fall to pieces when she finds out.
Annem gerçeği öğrendiğinde dağılacak.
Except for my mama.
Annem hariç.
My daddy won't be home yet but my mama and sister should be there.
Daha babam evde değildir ama annemle kardeşim evdedirler.
Only thing my mama ever encouraged me to learn was how to pour whiskey.
Annemin beni cesaretlendirdiği tek konu nasıl viski koymayı öğrenmekti.
My mama keeps her doll collection in my closet.
Benim annem bebek koleksiyonunu gardırobumda saklıyor.
He was visiting friends in my building, and he helped me.
Apartmanımdaki arkadaşlarına gelmişti ve ağacı taşımama yardım etti.
No, my mama lives with me. It's a big difference.
Annem benimle oturuyor.
-... baby clothing line for T arget. - Read my thin, villainous lips, Mama Rose.
İnce, çirkin dudaklarımı iyi oku.
My aunt lives over in Centerville. Mama's sister.
Teyzem Centerville'de yaşıyor.
She's the baby-mama that took my daughter.
Lila Robinson da kim?
And when I came in 3rd in my class in 8th grade, Mama promised me a party but, in the end, I wasn't allowed one.
Sekizinci sınıfta, üçüncülük kazandığım zaman annem parti vermeye söz vermişti, ama sonuç olarak izin vermedi.
- Mama, I do not want to live here. - I want my room.
- Burada yaşamak istemiyorum.
He... He helped me carry my bags upstairs, and so I let him come in for a while.
O çantaları yukarı taşımama yardım etti ben de onun bir süreliğine içeri gelmesine müsaade ettim.
- Are you going to bed, Mama? - Yes, my love.
- Yatmaya mı gidiyorsun anne?
Came into my room when mama wasn't home and had your way with me?
Annem evde yokken odama gelip benimle işini görmüştün.
Now those bibs, plus my puffy paint marker.
Şimdi şu mama önlükleri benim şık el işçiliğimle beraber...
It would be an honor to die at my post and be given the traditional burial of a Parcell man- - wrapped in a Confederate flag, fried, and fed to dogs.
Bir konfederasyon bayrağına sarılmak, kızartılmak ve köpeklere mama olmak.
Yesterday, he carried up my shopping bags.
Dün torbalarımı taşımama yardım etti.
Are you suggesting that my mess hall doesn't quite measure up to your mama's home cooking?
Benim karavanam annemin yemeğine denk değil mi yani?
My mama's half Cajun.
Annem yarı Cajun.
mama 4890
maman 124
mamacita 45
mama's boy 30
mama bear 24
mama mia 17
mama's here 41
my man 1094
my master 91
my manager 29
maman 124
mamacita 45
mama's boy 30
mama bear 24
mama mia 17
mama's here 41
my man 1094
my master 91
my manager 29