My mistake Çeviri Türkçe
2,776 parallel translation
"It was my mistake."
Bu benim hatamdı.
Yeah, this is my mistake.
Evet, bu benim hatam.
That's my mistake.
Benim hatam.
Fixing my mistake.
Hatamı düzeltiyor.
That's all my mistake.
Bunların hepsi benim yüzümden.
Fine. My mistake.
Tamam, hata yapmışım.
Yup. My mistake is now official.
Yaptığım hata şimdi resmileşti.
It's my fault, my mistake.
Benim hatamdı. Benim suçum.
Oops, my mistake.
Üzgünüm, benim hatam.
But at least it's my mistake.
Ama en azından benim hatam.
Okay. My mistake.
Benim hatam.
Oh, my mistake.
Pardon.
My mistake.
Benim hatam.
It was my mistake.
Hiçbir şeye. Benim hatam.
It was my mistake there
Oradaki benim hatamdı.
- My mistake.
Benim hatam.
My mistake was letting you do all the talking for me.
Benim hatam benim yerime konuşmana izin vermekti.
Why didn't you just ignore my mistake?
Niçin hatamı göz ardı etmedin?
'Cause you remind them of my mistake.
Çünkü aileme benim hatamı hatırlatıyorsun.
My mistake.
Hata olmuş.
Okay, my mistake, Kovaks.
Tamam, benim hatam Kovaks.
"I made a big mistake losing my heart to you."
Gönlüm sana karşı büyük bir yanlış yaptı.
But if I make a mistake after the third step.. And look over my shoulder..
Ama üçüncü adımdan sonra hata yaprsam... ve omuzlarım üzerinden bakarsam...
Oh, my mistake.
Ah, pardon.
Yeah, a mistake that not only humiliated me, it ruined my uncle's campaign and turned my entire family against me.
Evet, o hata sadece beni aşağılamakla kalmadı Amcamın kampanyasını berbat etti ve ailemin bana sırtını dönmesine sebep oldu.
I saw Navid corner that guy tonight, and it was a dumb mistake, just like the one you made with my video.
Navid'i o çocukla konuşurken gördüm. Ve bu aptalca bir hataydı. Tıpkı benim videomla olanlar gibi.
I made that mistake. My frat brothers nailed my face with permanent marker.
Ben bu hatayı yaptım ve klüp arkadaşlarım yüzümü çıkmaz kalem ile boyadılar.
I'm starting to think that my dropping out of the race is a big mistake.
Yarıştan çekilmenin büyük bir hata olduğunu düşünmeye başlıyorum.
Clearly, someone has to step in before my son makes another mistake.
Belli ki oğlum bir hata daha yapmadan önce birinin devreye girmesi gerekiyor.
Yeah, it was a mistake to bring my daughter here.
Kızımı buraya getirmek hata imiş.
Was the universe throwing obstacles in my way to keep me from making a mistake?
Evren, beni yapacağım hatalardan korumak için önüme engeller mi koyuyordu?
So I made a terrible mistake, and now, I'm trying to start my life over.
O yüzden korkunç bir hata yaptım. Şimdi hayatıma baştan başlamaya çalışıyorum.
The time you put on my shirt by mistake and were convinced you'd started growing again.
Yanlışlıkla benim tişörtümü giyip yeniden büyümeye başladığına inanmıştın.
I'm not gonna let my son throw away his entire life over a mistake.
Oğlumun, basit bir hata yüzünden hayatını mahvetmesine göz yumamam.
Make no mistake, my niece is untrained and cannot be held responsible for this, for our debacle.
Hata yapmayalım, yeğenim eğitimsiz ve bunun için sorumlu tutulamaz, bizim fiyaskomuz için.
Joan Callamezzo claims there is a mistake in my book, which there is not, and so now she's trying to get me on a tiny technicality.
Joan Callamezzo kitabımda hata olduğunu iddia ediyor ki hata yok. Anlayacağınız, teknik bir ayrıntıdan beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.
- My mistake.
- Benim hatam.
I don't want... to make the same mistake as my father!
Ben babamın yaptığı hataları tekrarlamak istemiyorum!
I don't want to make the same mistake as my father!
Babamla aynı hataya düşmek istemiyorum!
My mistake.
Pardon.
First mistake was coming to my city.
İlk hatan benim şehrime gelmendi.
My wanting to marry Haochang Is a real mistake
... Haochang'la evlenme isteğim tam bir hataymış.
Are people using my name to mean "make a small mistake"?
İnsanlar benim adımı "küçük bir hata yapmak" anlamında mı kullanıyor?
And you guys are gonna stop using my name to mean "making a tiny and understandable mistake."
Siz de adımı "minicik ve anlaşılabilir bir hata yapmak" anlamında kullanmayı bırakın.
I made a mistake, and now it's gonna end up ruining my life.
Bir hata yaptım ve şimdi bu tüm hayatımı mahvedecek.
- my father was framed for a crime he didn't commit. - You're making a mistake!
Ben küçükken, babamın üstüne işlemediği bir suç yıkıldı.
It's my mistake.
Yanılmışım.
Stuart, this box got delivered to my apartment by mistake.
Stuart bu kutu yanlışlıkla benim daireme gönderilmiş.
Phillip, I think these got mixed in With my laundry by mistake.
Bunlar galiba yanlışlıkla benim çamaşırlarıma karışmış.
But I know this is a mistake and I feel like from today my life is going to change completely.
Fakat bunun bir hata olduğunun farkındayım Ve bugünden itibaren tüm hayatımın değişeceğini biliyorum ama..
My biggest mistake was to sign a prenup.
Benim en büyük hatam evlilik kontratı imzalamak mıydı.
mistakes 51
mistake 133
mistakes were made 33
my mind 66
my mind is made up 37
my mind's made up 43
my mistress 22
my mission 20
mistake 133
mistakes were made 33
my mind 66
my mind is made up 37
my mind's made up 43
my mistress 22
my mission 20