English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / None of us do

None of us do Çeviri Türkçe

267 parallel translation
None of us do.
Hiç kimse istemiyor.
- None of us do.
- Hiç birimiz etmeyiz.
She doesn't know, none of us do.
- O bilmiyor, hiçbirimiz bilmiyoruz.
Yes, admirable. But I don't understand - none of us do.
Beğeniriz ancak hiçbirimizin anlamadığı bir şey var.
Apparently none of us do.
Görünen o ki, hiçbirimizin yok.
- None of us do.
- Hiçbirimiz buraya ait değiliz.
None of us do.
Hiç birimiz hatırlamıyoruz.
None of us do.
Hiçbirimiz bilmiyoruz.
None of us do.
Hiç birimiz bilemeyiz.
- None of us do.
- Hiçbirimizin gitmiyor.
I realized I don't deserve to be congratulated. None of us do. What's he doing?
O zaman farkettim ki, tebrik edilmeyi haketmiyordum, hiç birimiz haketmiyorduk.
Except for Glen, none of us do.
Glen hariç hiç birimizde yok.
None of us do.
Hiçbirimiz istemiyoruz.
- Josh, none of us do. - l know.
Josh, hiçbirimiz istemiyoruz.
None of us do.
- Hiçbirimiz sevmedik.
None of us do.
Kimsenin takmasına gerek yok.
Yeah, well, none of us do but sometimes we gotta use them to make you feel better.
Hiçbirimiz sevmiyoruz. Ama bazen iyileşmen için onları kullanmak zorunda kalıyoruz.
None of us do.
Aslında hiçbirimiz bilmiyor.
None of us do, Henri, all the time.
Böyle şeyler hepimizin başına gelebilir.
- Right. None of us do.
- Doğru hiç birimiz bilmiyoruz.
[Chuckles] I wouldn't say none of us do.
Ben olsam, hiçbirimiz benzemiyor demezdim.
None of us do.
Artık hiç birimiz istemiyoruz.
No, but, jeez, none of us wanna hang, do we?
Hayır, ama... Tanrım, hiçbirimiz asılmayı istemez, değil mi?
- I mean, none of us Ambersons wouldn't have anything to do with him.
Georgie, böyle- - - Hiçbir Amberson onunla iş yapmamalı.
Captain, none of us was cut out to be a soldier, but we do the job.
Yüzbaşı, hiçbirimiz asker olmak için yaratılmadık, ama işimizi yapıyoruz.
None of us gonna do good tonight.
Bu gece hiçbirimizin sonu iyi olmayacak.
For a while, none of us knew what to do.
Bir süre, hiçbirimiz ne olduğunu anlayamadık.
None of us will do anything.
Hiç birimiz birşey yapmayacağız.
And none of us can alter the fact, do what we will that she stands outside Marat's door ready and poised to kill.
Ve hiçbirimiz, ne yaparsak yapalım, ilişemeyiz şu gerçeğe :.. ... Marat'nın kapısına dayanmış hazır ve nazır öldürmeye.
I will not do it! None of us will do it, Galt.
- İkimiz de yapmayacağız.
Maybe none of us do.
Belki de hiçbirimizin yok.
None of us have the right to do that.
Hiçbirimizin bunu yapmaya hakkı yok.
I'm afraid none of us may leave, gentlemen, until we do what it demands of us.
Korkarım bizden istediklerini yapmadan hiçbirimiz gitmeyecek.
None of us wants them to send a monkey up to do a man's work.
Hiçbirimiz bir insan işini yapmak üzere maymun yollanmasını istemeyiz.
( Howling ) And after an hour or so, when none of us knows what to do any longer, I get up and I leave.
Bir saat ya da ne yapıyor olduğumuzu unutacak kadar uzun bir süre sonra kalkıyorum ve gidiyorum.
- None of us wants to do this.
Hiçbirimiz bunu yapmak istemiyoruz.
We vowed to fight the VC, none of us would do that.
Biz Vietconglularla kavga etmeye yemin ettik, bunu yapmayacağız.
None of us will do.
Hayır! Hiçbirimiz bunu yapmayacak.
After all, none of us know each other, do we?
Sonuçta, hiçbirimiz birbirimizi tanımıyoruz, değil mi?
You did something none of us professionals have been able to do for the last five years.
Bu okulun son beş yıldır yaşamadığı şeyi yaptın.
None of us could even do a fraction of what he does.
- Hiçbirimiz onun tırnağı bile olamayız.
None of us are going to do this.
Bunu hiçbirimiz yapmayacağız.
All I know is that unless you do stop them, it won't matter who wins and who loses... because none of us, not a single world in 70 light-years in any direction... will live to see it.
Tek bildiğim, onları durdurmazsak kimin kazanıp kimin kaybettiğinin önemi kalmayacak, çünkü 70 ışık yıllık mesafe içerisindeki hiçbir gezegen yaşayıp da bunu göremeyecek.
None of us know each other here. - Oh, I do.
- Burada kimse birbirini tanımıyor.
Dear Angel, I was at church Easter Sunday... and the minister was talkin about the mystery of faith... how easy it is to doubt what you can't prove... and how even though none of us saw the miracle in the Lord's tomb that day... alls we had to do was believe in it hard enough and it would be true.
Sevgili Melek, Paskalya Pazarı'nda kilisedeydim... ve rahip inancın gizemi hakkında konuşuyordu... kanıtlayamadığın şey konusunda ne kadar kolay şüpheye düşebileceğine... ve o gün hiçbirimiz Tanrı'nın türbesinde mucizeyi görmesek de... tek yapmamız gereken buna sıkı bir şekilde inanmaktı ve böylece o gerçek olacaktı.
That is that if we do what they want us to do none of us will be left alive to tell them they were wrong
Şöyle ki, bize söyledikleri şeyi yaparsak aramızda yaptıklarının yanlış olduğunu kendilerine söyleyecek bir kişi bile kalmaz.
None of us wants to do this, but you've heard the facts, and it is unavoidable.
Bunu yapmak istemiyoruz ama gerçeği duydunuz, bu önlenemez.
But honestly, if I'm gonna have a meltdown every time I have no idea where he is then none of us are gonna be able to do our jobs.
Dürüstçe, eğer onun nerede olduğu bilmediğim her zaman eriyeceğim ve ikimiz de işimizi yapamayacak durumda olacağız.
None of us are gonna do anything to embarrass you.
Hiç birimiz seni utandıracak bir şey yapmayacağız. Tamam mı?
They fucked with him, made his life Hades. Because that's what those in power do to those of us with none. Why?
Onula oynamışlar, hayatını cehenneme çevirmişler.
The Hacienda was costing New Order 10,000 pounds a month. None of us had a clue what to do.
Hacienda, New Order'a aylık 10.000 pound masraf getiriyordu ve ne yapacağımızı bilmiyorduk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]