Not death Çeviri Türkçe
3,714 parallel translation
Not death, exile.
Ölüm değil, sürgün olacak.
It's not death.
Bu ölüm değildir.
The gluttons - what they could not satisfy in life, in death they shall be denied for eternity.
Oburlar, yaşamda doymak bilmedikleri ne varsa ölümde sonsuza kadar onlardan esirgenecek.
I have a report from the coroner. The cause of death is not due to overheating.
- Sahalara bakmamız gerekebilir
Death does not arrive when you expect.
Ölüm beklediğiniz zaman gelmezse.
Do not try to see death coming, because not see.
Göremiyorum çünkü ölüm, gelen görmeye çalışmayın.
Death that has killed my daughter, ties my tongue and drains my eyes and will not let me grieve.
Kızımı elimden alan ölüm, dilimi bağlayıp, gözümü kurutan ve yas tutmama izin vermeyen
That's not even on Faces of Death or any of that shit.
Yapması için ölüm kalım meselesi gibi bir olay bile yoktu.
I am not afraid of death. Of course, I'm not ready to go on a date with him, either.
Sadece ölüler iiçin çabalamıyorum aynı zamanda kötülükle de savaşıyorum.
His death was not caused by a defective tire.
Nedenini bilmem, bu adam ölü ama lastik dükkanından pek ayrılamıyor.
Oddie, you are not responsible for every death you can't prevent.
Oddy, engelleyemediğin her ölümden sen sorumlu değilsin!
She was a good soldier, and her death will not be in vain.
O iyi bir askerdi, ve onun ölümü boşuna olmayacak.
Do not invite such ill will, that people start willing your death... asking you to make good, would be pointless... but, if possible, try to spare one life... try to be the hero for once.
Bu kadar beddua alma, o insanlar senin ölmen için dua etmeye başladılar. Senden iyi olanı istemek anlamsız olurdu. Ama eğer mümkünse, bir kişinin olsun hayatını bağışla.
Then there's that... Epicurus quote about not fearing death.
Sonra bir de Epikür'ün ölümden korkmamakla ilgili sözü var.
" When we are, death has not come.
Yaşadığımız sürece ölüm yoktur.
When death has come... We are not. "
Ölüm geldiğinde ise biz yok oluruz.
I'm not supposed to be with anyone else, and I never will be... that whole "till death do us part" thing.
Ve ben onla değil senle olmak istiyorum
Preorder the next Death Race now and you'll not only get 20 % off, but you'll also receive limited edition Frankenstein merchandise.
Bir sonraki Ölüm Yarışı'nı şimdi sipariş edin ve sadece % 20 indirim kazanmakla kalmayıp limitli sayıdaki Frankenstein ürününü de kazanın.
The Death Race that we all know and love will not change.
Hepimizin bildiği ve sevdiği Ölüm Yarışı değişmeyecek.
The Death Race that you all know and love will not change.
Hepimizin bildiği ve sevdiği Ölüm Yarışı değişmeyecek..
I'm not freezing to death because you insulted my wife.
Donarak ölüyor değilim ama karıma hakaret ettin.
Survival's not about certain death, it's about keeping your head down.
Hayatta kalmak ölümden kurtulmak değil dikkatleri üzerine çekmemek demektir.
It's not life or death.
Ölüm kalım meselesi değil.
Not to mourn death, but to celebrate life.
Yas tutmamız için değil, yaşamın kıymetini bilelim diye.
Thanks to you... the angel of death will not find me in bed like a simpering old man... but on the battlefield, like a king.
Size teşekkürler ölüm meleği beni yatakta sırıtan bir yaşlı adam gibi değil savaş alanındaki bir kral gibi bulacak.
You're not going to experience this death of yours. He will.
Ölümünü tecrübe edecek olan sen değilsin.
Take the nightmare away and show how Norton, not her sister, was responsible for the death of her father.
Kabusu bir tarafa at ve Matmazel Cole'un kızkardeşinin değil, Norton'un, babasının ölümünden sorumlu olduğunu göster.
They agreed to say it was Dorothea who walked in her sleep and fell to her death, not Margaret.
Dorothea uykusunda yürüdüğünü ve ölümüne düştüğünü söylemeye anlaştılar, Margaret'in değil.
You do not concern yourself with the death of a man?
Bir adamın ölümüyle kendini yormaz mısın?
but long it could not be,'til that her garments, heavy with their drink, pulled the poor wretch from her melodious lay to muddy death.
Ama çok uzun sürmez, Ta ki kızın elbisesi onların içkisiyle ıslanarak ağırlaşana kadar,
You know, Mima's death has affected us all, it's not just Hattie.
Mima'nın ölümü hepimizi etkiledi, sadece Hattie'yi değil.
When they wanted her, they faked her death and made her disappear. I'm not letting that happen to my son.
Onu istedikleri için adına sahte bir ölüm düzenlediler ve ortadan kaybolmasını sağladılar.
And those who can not resist will be beaten to death.
Savunmasız insanlar ölümü hakediyor
Not freezing to death while my idiot son wastes my time and fortune looking for.. for...
Benim aptal oğlum, ben donarak ölmek üzereyken zamanımı ve servetimi harcayarak şeyi arıyor olmazdı... şeyi...
Well, not so much death, right?
- Aslında tam da ölüm değil.
I'm not sure a man's death should be characterized as sport.
Bir adamın ölümünün spor olarak adlandırılması doğru değil bence.
I can crush a butterfly and wring it to death, and that's not illegal.
Bir kelebeği yakalayıp onu ezebilirim, ve bu bir suç teşkil etmez.
It does not say - only that he is to unleash death and havoc on the city.
Söylemiyor. Sadece şehre ölüm ve kargaşa getirmek için gelmiş.
The God of Death! Do not speak his name.
Ölüm Tanrısı'nın ismini sakın telaffuz etme.
She is not controlled by the Shadow of Death.
O henüz Gölge'nin kontrolünde değil.
"therefore, night trials involving death penalty " may not be held on the eve of sabbath "or on the eve a feast day."
Gece verilen ölüm cezaları Şabat günü arifesinde veya..... bayram arifesinde olamaz.
We are not afraid of death.
Ölümden korkmuyoruz!
I'm not afraid of death.
Ölümden korkmuyorum.
It were more about whittling and not starving to death.
Genelde yontma ve açlıktan ölmemekle ilgili şeyler.
She's probably scared to death, and I'm not there to help her.
Muhtemelen korkudan ödü patlıyor ve ben ona yardım edemiyorum.
The other thing you didn't count on was that the man who succeeded Channing as mayor is the same guy who was not convinced that the accidental death of his fiancee was an accident...
Hesaba katmadığın diğer şey belediye başkanı olarak Channing'in halefi olan adamla nişanlısının kazayla öldüğüne bir türlü ikna olmayan adam aynı kişiydi.
Dorian Creech's untimely death is a tragedy and not because he was a good human being.
Dorian Creech'in zamansız ölümü bir faciadır. Sadece iyi bir insan olduğu için değil.
I get the professor to lead me the valley of death, just as you... I do not plan to stay here for 15 years.
Profesörün haritasıyla ölüm vadisine kadar gideceğim... 15 yıl burda beklemeye niyetim yok.
Here we encounter not so great. Not until we come to the valley of death.
Ölüm vadisine gidinceye kadar kötü bir şeyle karşılaşmayız.
And given the nature of his wound, I think we can assume that death would have followed within minutes, - if not seconds, after the blow.
Yaraların durumuna bakacak olursak ölüm, darbeden sonra birkaç saniye içinde değil de birkaç dakika sonra gerçekleşmiş.
Not strictly necessary, given the cause of death was obvious.
Gerekli olduğundan değil, sonuçta ölüm nedeni açıktı.
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
not dead 136
not done 22
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
not dead 136
not done 22
not down 33
not dad 16
not directly 86
not down here 16
not drunk 16
not deaf 24
not drugs 19
not dr 22
not drinking 16
not deliberately 17
not dad 16
not directly 86
not down here 16
not drunk 16
not deaf 24
not drugs 19
not dr 22
not drinking 16
not deliberately 17