English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Not out here

Not out here Çeviri Türkçe

2,873 parallel translation
No, not out here.
Hayır, burada yoktu.
We're not out here to suck each other's cocks.
Birbirimizin sikini yalamak için burada bulunmuyoruz. Siktir.
Figure out a way to throw this case, or figure out where you're gonna work when you get out of here, because I don't know where it's gonna be if it's not for us.
Davayı düşürmenin bir yolunu bul,.. ... ya da buradan kurtulunca nerede çalışacağını düşün. Çünkü bizim firma olmazsa, neresi olur, bilemiyorum.
We're looking for someone who was cut out of Amber not far from here.
Biz birini arıyoruz Amber kesip kim Buraya uzak olmayan.
I know it's Amelia, which is why I'm not revoking your privileges and throwing you out of here.
Amelia'dan söz ettiğimizi biliyorum. Tüm yetkilerini elinden alıp seni buradan atmamamın sebebi de bu.
Maybe, but you're not gonna get out of here alive.
Belki ama buradan asla canlı çıkamazsın.
We're not going to find Karen out here.
Karen'ı burada bulamayacağız.
You're not leaving me out here again.
Beni yine dışarıda bırakamayacaksın.
He's not going to let us out of here...
Buradan çıkmamıza izin vermeyecek.
We're just out here looking for animals that are... Are not where they belong.
Sadece yerlerine ait olmayan hayvanları arıyoruz.
Ah, it's a shame he's not here to help us out.
Bize yardım edecek olmaması ne kötü.
It's just that I thought that moving out here, changing everything, that my life was finally going to be my own, but it's not.
Buraya taşınıp her şeyi değiştirince hayatımın bana ait olacağını düşünmüştüm ama olmadı.
Whenever you're here, you go out of your way to pretend that I'm not even in the room ; That David is the only one who exists.
Her geldiğinde ne yapıp edip sanki bir tek David yaşıyormuş da ben odada bile değilmişim gibi davranıyorsun.
Well, let's get in and get out,'cause I'm not real excited about doing business here.
Çabucak halledelim, çünkü burada iş yapma konusunda pek hevesli değilim.
I can get us a ride, but I'd rather not be driving out of here under fire.
Bir araba alabilirim ama ateş altında buradan arabayla çıkmamayı tercih ederim.
Whatever happens, Clara, if you wish to keep your position here, you will restrain yourself and you will not seek out Mr Moray.
Her ne olursa olsun, Clara, buradaki görevine devam etmek istiyorsan kendine hakim olacaksın ve Bay Moray'in yakasını bırakacaksın.
After the embarrassing incident at the glove counter it seems clear to us that things might not work out for you here.
Eldiven tezgahındaki utanç verici hadiseden sonra burada fazla barınamayacağınızı anladık.
Obviously, you're not here to check out my tests
Sınavlarımı kontrol etmek için gelmediğin belli.
You're not welcome here. Get out.
Burada hoş karşılanmıyorsun, çık dışarı.
If you're not arresting me, I'm out of here lt's not over yet
Beni tutuklamayacaksan gidiyorum. Daha bitmedi.
Everyone else my age is trying not to get pregnant and here I am finding out that I might not be able to.
Benim yaşımdaki herkes hamile kalmamaya çalışıyor....... ben ise kalamayabileceğimi öğreniyorum.
I just saw you over here as I was leaving, and I thought it'd be weird not to say hi, but... turns out it's kind of weird anyways.
Kalkarken burada olduğunu gördüm ve merhaba demezsem tuhaf olacağını düşündüm. ... ama görünüyor ki böyle de tuhafmış.
We are not leaving here until you two figure this out.
Siz ikiniz bunu çözmeden, buradan ayrılmıyoruz.
And I'm not doing it, standing out here.
Ve dışarıda durarak bunu yapamıyorum.
Well, not only that, but we don't even know how many creatures are out here between us and the anomaly.
Sadece o da değil, anomaliyle bizim aramızda kaç tane yaratık var onu da bilmiyoruz.
And last but not least, to the guy who helped dig us out of the hole so we could open our doors for you today- - Here's to Mr. Kenny Ryan.
Sonuncu ama en önemlisi de bizi zor durumdan çıkarıp mekânı bugün açmamıza yardım eden adama Bay Kenny Ryan.
I'm not going to last long out here.
Burada fazla kalamayacağım.
Nate, I came up here to make out, not to watch you and Chuck play wikileaks.
Nate, buraya barışmaya geldim, Chuck'la sırları ortaya çıkarmanızı izlemeye değil.
I'm not gonna embarrass you, but you got one minute to get out of here.
Seni utandırmayacağım ama çıkmak için bir dakikan var.
And I know you have this guy who calls you from college, but he's not here now, and I am, and I like you, and I think you should go out with me.
Üniversiteden sevgilin aradı biliyorum ama şimdi burada değil ve ben senden hoşlanıyorum ve sanırım benimle çıkmalısın.
You're not gonna survive out here alone with this wound.
Siz kampa dönüp keyfinize bakın. Bu yarayla tek başına dayanamazsın.
Hey, I'm not your mother, I'm not your nurse, but if you die of exposure out here, I'm pretty sure your father's not gonna send me my next check, okay?
Hey, annen ya da hasta bakıcın değilim ancak hastalığa dirençsiz kalıp ölürsen babanın bir dahaki maaş çekimi göndermeyeceğine eminim, tamam mı?
Only not in any of the bottles out here, only in a few in the stockroom.
Buradaki şişelerin hemen hemen hepsinde ama depodakilerin sadece birkaçında.
You're lucky I'm not in charge or you three would've been run out of here a long time ago.
Şanslısınız ki ben sorumlu değilim yoksa siz üçünüz buradan çok uzun zaman önce kaçmıştınız.
Science can teach us more about what is out there... but not what is in here.
Bilim daha çok dışarıda ne olduğunu gösterir ama burayı göstermez.
I'm not going to die out here!
Ben ölüp kalacak değilim!
Did you not hear me knocking out here?
Kapıya vurduğumu duymadınız mı?
Go ahead, let him out of here, I'm not gonna stop you.
Durma çıkar onu buradan seni durdurmayacağım.
I brought you here to make'em better, not kick'em out into the street.
Seni buraya onları daha iyi hale getirmen için getirdim, sokağa atman için değil.
We'll figure this out, but not here and not now.
Bunu konuşuruz ama şimdi ve burada olmaz.
We are not safe out here.
Burada güvede değiliz.
But let me tell you, my sister's greed is not gonna stop the evolution of mind and body that's going on out here!
Ama şunu söyleyeyim, ablamın aç gözlülüğü zihnimin ve vücudumun evrimine mani olamayacak!
- I don't want to speak out of turn here, but felty and sarah are not being hospitable.
Yersiz bir laf etmek istemiyorum ama Felty ve Sarah hiç misafirperver değiller.
I'm not hiding out here in the sticks or wherever it is you're going to next.
Burada, köylük yerde saklanmıyorum. Ya da her nerede olacaksan.
- I came in like we planned, but something's not right out here.
- Planladığımız gibi geldim, ama burada bir sorun var.
Why are we sitting out here at 11 : 30 if we're not going in till midnight?
Gece yarsına kadar girmeyeceksek 11 : 30'da niye buradayız?
Well, I don't know if we're getting out of here, but I know you're not.
Biz buradan çıkıyor muyuz bilmiyorum, ama siz çıkmıyorsunuz.
You shouldn't be out here, it's not safe.
Burada olmamalısın, güvenli değil.
We're not walking out of here.
Biz dışarı çıkmıyoruz.
I'm not gonna get out of here till you say you're gonna fight me.
Benimle dövüşeceğini söyleyene kadar buradan gitmeyeceğim.
As you know, reporters are not allowed into the courthouse, but if you stay with us, we will be out here waiting for his return.
Bildiğiniz gibi gazetecilerin içeri girmesine izin yok ama bizi izlemeye devam ederseniz çıkışta yine burada olacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]