Not the first time Çeviri Türkçe
1,585 parallel translation
Know what? It's not the first time she's broken my rules.
Biliyor musun, kurallarımı ilk defa çiğnemiyor.
It's not the first time we've used it.
İlk kez sende denemiyoruz.
This is not the first time I defeated someone.
İlk defa mı kazanıyoruz canım.
- Not the first time.
- İlk kez olmuyor.
If not the first time around, then the second.
İlk defasında olmasa bile, ikincide!
Mom, it's not the first time I've been home by myself.
Anne, ilk kez evde kalmıyorum, başımın çaresine bakarım.
And not the first time either.
Bu ilk seferi de değildi.
And it is not the first time.
Ve bu ilk kez olmuyor.
It's not the first time I've been on TV.
İlk defa televizyona çıkmıyorum.
It's not the first time he's been a suspect for murder.
İlk kez cinayet zanlısı olmuyor.
- It's not the first time you've cooked.
- İlk yemek yapışın değil.
It's not the first time
İlk değil ki bu.
It's not the first time you've been told to kill a man, but is it the first time you've been told to kill a friend?
Bu, bir adami öldürdügünü söyledigin ilk zaman olmayacak. ama, bir arkadasini öldürdügünü söyledigin ilk zaman olacak.
It's not the first time I've had to tell you this!
Bunu ilk kez söylediğimi sanmıyorum.
This is not the first time they have challenged us.
Bize ilk defa meydan okumuyorlar.
I'm sure that's not the first time you've heard that from a woman.
Eminim bunu bir bayandan ilk defa duymuyorsundur.
It is not the first time that the Germans declared war on us. 20 years ago I was also a prisoner.
Biliyor musun, Almanlar bizimle ilk defa savaşmıyorlar, yirmi yıl önce bende esir düşmüştüm.
Incidentally, that's not the first time she's said that today, if you know what I'm talking about.
Tesadüfe bakın ki, bugün bunu ilk defa söylemiyor, anlıyor musunuz?
Incidentally, that's not the first time she's said that today, - if you know what I'm talking about. - Mm-mmh.
Tesadüfe bakın ki, bugün bunu ilk defa söylemiyor, anlıyor musunuz?
This is not the first time we've done this.
Bunu ilk kez yapmıyoruz.
It's not the first time you've defaced my reading materials.
Oraya koyduğum dergi, kitaplara daha önce de yaptın böyle şeyler.
No, it's not the first time.
Hayır, bu ilk kez değil.
This is not the first time that one of the Cartier's stunts has landed them in hot water.
Bu, Cartier erkeklerinin ailenin başını belaya soktuğu ilk olay değil.
Not the first time in the mile-high club, if you know what I mean.
1500 metre yükseklikten ilk kez atlamayacağız.
It's not the first time we've done this.
Bunu ilk defa yapmıyoruz.
I was reasonable, and it's not the first time.
Mantıklıydım ve bu ilk değildi.
- It's not the first time?
- İlk sefer olmuyor değil mi?
I'm sure it's not the first time he's been punched in the face.
Eminim, hayatında ilk kez suratına yumruk yemiyordur.
It's not the first time someone's tried to kill me.
İlk kez biri beni öldürmeye çalışmıyor.
It's not the first time, but it's the last?
Bu ilk değil, ama son mu?
I will say that it's not the first time I've left here disappointed or angry.
Buradan hayal kırıklığı ya da öfkeyle ilk çıkışım değildi, bunu söylemeliyim.
But Lord knows it's not the first time in history that a teenager say she's gonna stay at a friend's and then she ends up somewhere else.
Genç bir kız bir arkadaşımda kalacağım diyor. Ama sonra başka bir yerde sabahlıyor. Tanrı biliyor ya bu bir ilk değil.
It's not the first time he has come here...
İlk defa gelmiyor ki...
That would not be the first time
Belki bu ilk olur.
Honestly... This is the first time leave that to someone and do not feel nervous, embarrassed. Yeah, me too.
durustce konusmak gerekirse... bu benim bir kizla ilk bulusmam ve hic gergin degilim ve acemilik hissetmiyorum evet bende
You are here for the first time and do not know where to begin.
Buraya ilk kez geldiniz ve nerden başlayacağınızı bilmiyorsunuz.
Because it is your first time you do not have More than a blow to the face.
En azından bu ilk tutuklanman ve yüzüne darbe almamışsın
Obviously it would be great if we could go back in time and not get into this situation in the first place.
Eğer zamanda geri gidebilsek ve duruma hiç girmesek çok daha iyi olurdu.
Not the first time.
İlk defa olmuyor.
It's not the first time and it won't be the last.
Son da olmayacak.
Did you not understand us the first time?
Bizi ilk seferinde anlamadınız galiba?
It's not like I didn't tell the truth the first time.
Bu doğruyu söylemediğim tek zaman değil.
It's our first time home as a married couple, and suddenly, I'm not in the mood. You're not going to take me all the way to the bedroom? It's funny.
Beni yatak odasına kadar götürmeyecek misin yani?
Since this thing happened to me, every morning when I wake up, the first thing I think about is... I mean, after I figure out if I'm still actually here or not... The first thing I think about is how much time that I have left.
Bu şey başıma geldiğinden beri her sabah uyandığımda ilk düşündüğüm şey var olup olmadığımı anladıktan sonra İlk düşündüğüm şey ne kadar zamanım kaldığı ve sonu beklemekten başka bir çare kalmaması.
For the first time, I'm looking down at your bald head, and I'm not just seeing my reflection.
İlk defa, kel kafana baktığımda, kendi yansımamdan başka bir şey gördüm.
It's not like the first time you done it, is it?
Bunu ilk kez yapıyormuşsun gibi davranma.
I kind of did let Sookie know for the first time night before last. Not even a minute before that vampire walked through my front door.
En sonunda, Sookie'ye anlatmama bir dakikadan bile az kalmışken o vampir ön kapıdan girdi.
Do you know this is the first time in years that I've arrived somewhere and wasn't greeted by a parade or a band- - not counting Wisconsin, of course.
Biliyor musun, bu yıl ilk kez, gittiğim bir yerde....... geçit veyahut bando ile karşılaşmadım. Tabii ki, Wisconsin'i saymazsak.
It's not like he is doing it for the first time.
Sanki bunu ilk kez yapıyor.
Your approach was not very effective in presenting our proposal the first time.
Önerimizi sunduğun ilk seferki yaklaşımın pek de etkili değildi.
You may have not realized but for the first time you've done something right.
Bunu fark etmemiş olabilirsin... ama daha sonra doğrusunu yapabilirsin.
not the other way around 149
not them 143
not theirs 49
not the car 19
not the same 35
not the whole time 20
not the time 34
not the same thing 25
not then 69
not the only one 18
not them 143
not theirs 49
not the car 19
not the same 35
not the whole time 20
not the time 34
not the same thing 25
not then 69
not the only one 18
not there 286
not these 16
not the cops 17
not the hair 16
not the point 42
not the face 58
not the other way round 20
not the 113
not the police 27
the first time i saw you 26
not these 16
not the cops 17
not the hair 16
not the point 42
not the face 58
not the other way round 20
not the 113
not the police 27
the first time i saw you 26
the first time we met 43
the first time 174
first time for everything 43
first time here 16
first time 177
first time ever 17
first time in 16
not tonight 725
not today 1108
not too shabby 64
the first time 174
first time for everything 43
first time here 16
first time 177
first time ever 17
first time in 16
not tonight 725
not today 1108
not too shabby 64
not tomorrow 85
not this week 36
not too bright 16
not to my knowledge 80
not too bad 203
not too long ago 36
not that i know of 367
not this time 741
not too late 30
not that i'm aware of 114
not this week 36
not too bright 16
not to my knowledge 80
not too bad 203
not too long ago 36
not that i know of 367
not this time 741
not too late 30
not that i'm aware of 114
not too much 153
not that much 88
not that way 143
not too hot 19
not too many 25
not that guy 21
not too fast 55
not totally 25
not too good 62
not that bad 52
not that much 88
not that way 143
not too hot 19
not too many 25
not that guy 21
not too fast 55
not totally 25
not too good 62
not that bad 52