Not too far Çeviri Türkçe
756 parallel translation
If a planet is in the Goldilocks Zone, it's not too close and not too far from its star.
Eğer bir gezegen Goldilocks Zone'da ise, Yıldızına mesafesi ne çok yakın nede çok uzaktır.
- Well, that's not too far.
- Çok da uzun bir mesafe değil.
- Not too far?
- Çok uzun değil mi?
I kicked it, and I'm not too far hooked to kick it again.
Bıraktım ve tekrar bırakamayacak kadar alışmadım.
Not too far from mine.
Benimkine yakın.
Not too far!
Çok uzaklaşma!
Everyone moves away, but not too far.
Herkes uzaklaşıyor, ama çok uzağa!
There's a club not too far from here.
Buraya yakın bir kulüp var.
Of course you have, Merle, but don't forget... November's not too far off.
Tabi ki var, Merle, ama sizin seçimlerin de yaklaştığını unutma.
At least we're not too far from land.
En azından karadan o kadar uzak değiliz.
Not too far.
Fazla uzak değil.
Not too far, sir.
Çok da uzağa değil.
As long as it's not too far.
- Çok uzak değilse olabilir.
- Not too far.
- O kadar uzak değil.
- Well, not too far then.
- Tamam, fazla uzaklaşmak yok.
There is still time if the trade of place is not too far.
Eğer değiş tokuş yapacağımız yer çok uzak değilse daha zamanımız var.
Not too far to the snow now, baby.
Kara az kaldı bebeğim.
Well, as they say on TV the mere fact that you realize you need help indicates that you are not too far gone.
Televizyonda söyledikleri gibi yardıma ihtiyacın olduğunu anlaman gösteriyor ki üzüntün fazla ilerlememiş.
- Not too far.
- Hayır, fazla değil.
The gold mine from Mount Higasa is not too far off.
Higasa Dağı'ndaki altın madeni eskiden oradaydı.
On the Chilina trail, not too far from here.
Chilina yolunda, buradan fazla uzak değil.
There`s a little French restaurant not too far from here.
Yakınlarda bir Fransız lokantası var.
It's not too far.
Çok uzak değil.
Down the river - not too far.
Nehrin aşağısında. Çok uzakta değil.
Not too far.
Çok uzaklaşmayalım.
Therefore, gentlemen, and also kindly indicating to some of you here in this room that be not too far removed from facing our own maker, I hereby resolve that Chief Ancient Warrior be granted the right to be buried in his chosen burial ground in exchange for transfer of ownership of this entire valley to the community of Purgatory.
Buradaki beylerden bazılarının Yaradan'ımızla yakında karşılaşacaklarını nezaketle hatırlatarak Reis Yaşlı Cengaver'in tüm vadinin tapusunu kasabamıza vermesi karşılığında istediği yere gömülmesine izin verilmesini öneriyorum.
Third base side, Arthur, lower deck, not too far back and not behind no pillars nor post.
Üçüncü çizginin köşesinde, Arthur, alt katta, çok arkalarda olmasın ve direklerin arkasında da olmasın.
I've gone too far not to see this through to the end.
Sonunu görmeden bırakamayacak kadar bekledim.
It's too far-fetched not to be the truth.
Biraz abartılı olması, gerçek olmadığı anlamına gelmez ki.
Well, the going's not too bad so far, is it?
Pekala, şua ana kadar gidişat fena değil, değil mi?
Tell them not to fall too far behind.
Çok geride kalmamalarını söyle.
It is not more prisons we need, it's more executions. We're far too lenient.
Daha fazla hapise gerek yok, daha fazla idama gerek var.
Your father has been far too kind to you not to have thrown you out altogether even though he has his own son now
Baban sana karşı hep çok kibar oldu. Kendi çocuğu olmasına rağmen seni dışarı atmadı.
It's far too late to discuss it tonight... and if you don't go to sleep at once, I shall tell Daddy not to let you go to either.
Bunu tartışmak için saat çok geç oldu ve uyumazsanız, babanıza, ikisine de gitmenize izin vermemesini söyleyeceğim.
Let's not go too far, huh?
O kadar abartmayalım, ne dersin?
Maybe you could talk him in to quitting, but not me. It's too far gone now.
Belki buradan gitmesi için onunla konuşabilirsin benimle değil.Artık çok geç.
Could we have gone too far north and not enough east?
Doğuya gitmek yerine kuzeye gitmiş olamaz mıyız?
I caution you, sir, do not tax my patience too far.
Sizi uyarıyorum bayım, sabrımı fazla zorlamayın.
Everybody knows that. When you start feeling comfortable in shit, you're not too far from the end!
Salak uyuyan sensin...
- That's not too bad, so far.
- Şimdilik çok kötü değil.
You live too far away, it's not possible.
Çok uzakta yaşıyorsun, mümkün değil.
Do not dare to test my patience too far.
Sabrımı daha fazla test etme.
- I warned you not to go too far!
- Fazla ileri gitmemen için uyarmıştım!
You didn't need to. Be careful not to stray too far.
Yine de dikkatli olun ve fazla uzaklaşmayın.
I've gone this far, so if it's not too undignified to ask, why not?
Madem bu kadar ileri gittim, neden kabul etmediğini sorsam ayıp olur mu?
- Because he's far too small for such... a long journey Mr. Obelix, so you go and pack. Why not mister Asterix?
- Neden Bay Asterix?
Not here. It's too far.
Ama buraya değil.
You do not go too far then.
- Bu şekilde fazla uzağa gidemezsin.
Be careful not to go too far, there may be another rattler.
Peki, dikkatli ol, fazla uzağa gitme, Başka bir çıngıraklı daha olabilir.
But beware, do not go too far.
Ama seni uyarıyorum, fazla ileri gitme.
For my part, I think that far too much attention these days is paid to quantity... and not nearly enough to quality.
Bence bugünlerde niceliğe nitelikten çok daha fazla dikkat ediliyor.
not too shabby 64
not too bright 16
not too bad 203
not too long ago 36
not too late 30
not too much 153
not too hot 19
not too many 25
not too fast 55
not too good 62
not too bright 16
not too bad 203
not too long ago 36
not too late 30
not too much 153
not too hot 19
not too many 25
not too fast 55
not too good 62
not too tight 35
not too close 43
not too hard 45
not too long 47
not too 17
not too well 25
too far 122
fart 120
fargo 97
farm 46
not too close 43
not too hard 45
not too long 47
not too 17
not too well 25
too far 122
fart 120
fargo 97
farm 46