English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Of us

Of us Çeviri Türkçe

107,569 parallel translation
You're one of us now.
Artık bizden birisin.
Just the two of us.
Sadece ikimiz.
There is such a thing as too weird, even for all of us.
Evet, bazı şeyler fazla tuhaftır. Bizler için bile.
I thought it was important for both of us, really.
Bunun ikimiz için de önemli olduğunu düşündüm.
Just the two of us, you know, talking without a paid referee.
Sadece ikimiz. Paralı bir hakem olmadan.
There are more of us.
Sayıca üstünüz.
To save all of us!
- Hepimizi kurtarmak için!
For the both of us.
İki taraf için de.
Neither of us needs the attention.
Dikkat çekmek istemeyiz.
Neither of us - wants to be here right now.
Şu an ikimiz de burada olmak istemiyoruz.
'Cause some of us like to work.
Çünkü bazılarımız çalışmak istiyor.
Some of us are trying to work.
Bazılarımız çalışıyor.
Bunch of us are headed back to the same spot tonight,
Gelmek istersen bu akşam birkaç kişi daha gideceğiz.
The two of us.
İkimiz.
hey. None of us like what we're doing here.
Kimse burada yaptığımız şeyden memnun değil.
Some of us actually feel.
Bazılarımız gerçekten hissediyor.
We had breakfast together, all 3 of us, my brothers and me.
Üçümüz kahvaltı ettik, kardeşlerim ve ben.
So, I was thinking... what if we all went out for dinner tonight, all of us?
Düşünüyordum da... Bu gece yemeğe çıksak, hepimiz?
All of us?
- Hepimiz mi?
You think you're hurting more than the rest of us?
Hepimizden daha mı çok acı çektiğini sanıyorsun?
A second chance. For all of us.
Hepimiz için ikinci bir şans.
I assure you upon my honor, every one of us will be with you for every step of this journey, and Molly's safety is absolute paramount.
Ş ž erefim üzerine sizi temin ederim, bu yolculuğun her adımda her birimiz yanınızda olacak. Molly'nin güvenliği asıl öncelik.
And when it's just the two of us left standing?
Peki sadece ikimiz hayatta kaldığımızda?
Neither of us have our Gift anymore.
İkimizin de artık yeteneği yok.
And neither of us had the... the strength, and... now my little boy's paying for it.
Ve ikimiz de... Gücü ve... Şimdi küçük çocuğum parasını ödüyor.
All of us.
Hepimiz.
Doesn't usually take three of us to get the job done, but you were jumping about like a flea with an itchy ass.
Genellikle işi bitirmek için üçümüze pek gerek olmaz ama uyuz götlü bir pireymişsin gibi zıplayıp duruyordun.
When he's cut, he bleeds like the rest of us.
Kesildiğinde yalnızca diğerlerimiz gibi kanıyor.
Well, I guess that means neither of us has changed.
Sanırım bu ikimizin de değişmediği anlamına geliyor.
Your return has been a welcome surprise, for all of us.
Dönüşün hepimiz için hoş bir sürpriz oldu.
He will kill every last one of us before he'll let anyone take that child.
Biri çocuğu almaya kalkışırsa hepimizi öldürecek.
Now, they're available to all of us.
Şimdi ise hepimiz için geçerliler.
And, you know, whatever you think of Wendy Rhoades, she's good for Axe Cap, and what is good for Axe Cap is good for us.
Wendy Rhoades hakkında ne düşünürsen düşün Axe Capital'a yararı var ve Axe Capital'a yararı olan her şeyin bize de yararı var.
They fucking fleeced us out of 20 bucks at darts.
Dartta bizi yenip 20 dolarımızı aldılar.
And we promised that if anything ever threatened us, we'd remind ourselves of that night and we'd try to find a way back to it.
Bizi tehdit eden bir şey olursa birbirimize o geceyi hatırlatacağımıza ve o noktaya geri dönmek için bir yol bulacağımıza söz verdik.
They want us off of it, like they said.
Çıkmamızı istiyorlar, dedikleri gibi.
After the apocalypse, all of this Will be returned to us, the first humans.
Kıyametten sonra bunların hepsi bize geri verilecek, ilk insanlara.
For us to offer those who trespass against the natural order of things.
Doğal düzene karşı tecavüzcüyü doğaya sunmak için.
If I could get us out of here, you can give me directions to your missile silo, right?
Bizi buradan çıkarabilirsem füze hangarının yerini tarif edersin değil mi?
I got a job at a company that helps regular people like us feel safer in a world where this kind of stuff happens.
Bu tip olayların olduğu bir dünyada kendini daha iyi hissedenlerin olduğu bir şirkette iş buldum.
Look, I get it, you guys have had lots of bosses, but it's my job to make sure we deliver, and I'm trying to help us do that.
Dinleyin biliyorum patronlarınızı kaybettiniz, ama benim işim teslim götürmekten emin olmak, ve bunda bize yardım etmeye çalışıyorum.
David... we really appreciate your concern, but we can't let the Hand of Death scare us.
David, gerçekten ilgi ve alakana minnettarız, ama Ölümün Elinin bizi korkutmasına izin veremeyiz.
You could've saved us both a lot of time if you'd just screen-grabbed the images.
Ekran görüntüsü alsaydın ikimizinde bir sürü zamanını kurtarabilirdin.
Let us not rush to make an enemy of Alfred.
Bizi Alfred'in düşmanı yapmak için acele etme.
Let us pray that this union of Dane and Saxon can show that this is a land for all people.
Dane ve Sakson birliğinin Bunun tüm insanlar için bir arazi olduğunu gösterebilir.
Mother wanted us out of her hair.
Annem bizi başından atmak istiyordu.
But do us the courtesy of being straight with us.
Ancak şu andan itibaren dürüst olma nezaketi gösterelim.
I stood against my father because he was reckless, because cared only about himself, because he was a danger to our way of life, much like the woman who stands before us today.
- Babama karşı geldim çünkü düşüncesiz, bencil adamın tekiydi. Bugün karşımızda duran şu kadın gibi o da yaşam biçimimizi tehdit ediyordu.
Heard you were the one who was gonna help us get out of the badlands.
Çorak Topraklar'dan çıkmak için bize yardım edecek kişinin sen olduğunu duydum.
I will find us a way out of here.
Buradan çıkmanın bir yolunu bulacağım.
And that's not all that separates us from the rest of them.
Bizi diğerlerinden ayıran yalnızca bu da değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]