One female Çeviri Türkçe
589 parallel translation
To the number one female brigade boss! Mashenka!
Bir numaralı tugay patronu kadın için, Mashenka!
Well, my attitude is that one female judge in the family is enough.
Düşüncem, bir ailede, bir kadın hakim yeterlidir.
I think the truth lies somewhere between you, and for that reason I suggest that you take one male and one female of each species.
Herkes kendince haklı galiba bu sebeple her bir hayvan türünden bir dişi ve bir erkek almanızı öneriyorum.
How many men does it take to keep one lone female quiet?
Yalnız bir kadını sessiz tutabilmek için daha kaç tane adam lazım?
I met one female today who broke my partner's heart, and you are not helping me to forget it.
Bugün bir kadın, ortağımın kalbini kırdı. Ve sen unutturmak için bana yardım etmiyorsun.
He can't tell one female from another.
başka birine daha kötülük yapamasın.
One male and one female.
Biri erkek, biri kadın.
God created man from one male and one female Amr, you must respect the woman's womb that bore you
Allah insanı bir kadın ve bir erkekten yarattı Amr, seni karnında taşıyan anaya saygın, bütün kadınlara yansımalı.
I heard there's only one female student in Wudang.
Demek Wudang'daki tek kız öğrenci sensin!
Churchill, if you read... there are two nude males and one female.
Churchill, görebiliyorsanız iki çıplak erkek ve bir kadın var.
One female Latino and two children.
Bir Latin kadın iki de çocuk.
One female infant for all our money.
Bütün paramıza karşılık bir kız çocuğu.
One does not kill a female animal.
Dişi hayvan öldürülmez.
It's strange that the female is the one who bites and makes people sick.
İşin tuhaf yanı, bir ısırıkta insanları hasta edenin dişi sinekler olması.
I'm one of the only female under-standers around.
Çevredeki tek kadın altta durucu benim.
It was the last one, so I'm afraid it's for a female cousin.
Bu sonuncusuydu ve birinin amca kızı içindi galiba.
Would you instruct that one that in my country, a female's lips may move but her words are not heard.
Benim ülkemde kadınların dudaklarının kımıldayabildiğini ama sözcüklerinin duyulmadığını öğretir misin şuna?
Let's let the female psychology department handle that one.
Bunu kadın psikolojisi uzmanımıza soralım.
I do not intend to have that position destroyed by the stupidity of one foolish female.
Bunun bir aptal kadının aptallığıyla yok edilmesine izin veremem.
You mean to tell me the success of my show depends on one self-important, neurotic, temperamental female?
Şimdi, bana gösterimin başarısının, kendini önemli gören nevrotik, dengesiz bir kadına bağlı olduğunu mu söylüyorsunuz?
And he was seen to change his seat no less than 5 times, always choosing one next to a female person.
Sinemada en az beş kez yerini değiştirdiği görülmüş. Her seferinde de bayanların yanını seçmiş.
This one must be a female, she can't make up her mind which way to go.
Dişi olmalı, hangi yöne gideceğine karar veremiyor.
In a civilized society, certain lewd intentions toward the female members of one's family would be regarded as... Well, as an insult.
Uygar bir toplumda bir kişinin ailesinin kadın üyesine yapılan belirgin iffetsiz niyetler bir hakaret olarak kabul edilir.
I'm sure you wonder about every female... in my household... every one with the appearance of innocence.
Eminim merak ediyorsun, çatımın altındaki tüm kadınlar nasıl böyle masum görünüyor?
In fact, one of my ancestors married a human female.
Atalarımızdan biri bir kadınla evlenmişti...
They gave it one. Female, of course.
Bir kişilik vermişler.
Is one a female?
Biri dişi mi?
You book one more bet off this line... I'm going to run you in for impersonating a female.
Bu hattan bir bahis daha alırsan travestilik suçundan tutuklarım seni!
Red, little, spiky stigmas of the female flower... dangling, yellow male catkin... yellow pollen flying from one to the other.
Dişi çiçeğin kırmızı, küçük ve yapışkan stigmaları salınır ve erkek söğüt çiçeği,.. ... sarı polenler birinden diğerine uçup durur.
If there's one thing more nauseating than a merry Christmas, it's the hypocrisy of a happy marriage with some idiot, lovesick female.
Noel'den daha tiksindirici bir şey varsa, o da aptal, aşk sersemi bir kadınla yapılan sözde mutlu evliliktir.
- Of course I care, Beth, but I don't support any measure which legislates benefits to one particular group, whether they be male, female, Black, Hispanic or whatever, at the expense of any other group.
Fakat yapmayacaktı. Onunla evlenmesinin mümkün olmadığını anladığını, Seattle'a gideceğini, herşeyi yapacağını, fakat onu yapamayacağını söyledi. Sadece ona söyleyemedi.
All of them in one room, male and female together, lying in a heap like rats in a sewer.
Kadını erkeği. Tıpkı lağımdaki sıçanlar gibi üst üste yığılırlar.
One indication of a female alone and it's caution to the wind, the eyes glaze, the glands swell, and the brain freezes.
Tek başına bir dişi görmeyesin. Kendinden geçiyorsun gözler parlamaya, hormonlar çalışmaya beynin de durmaya başlıyor.
I'll locate a female if there is one.
Eğer yakınlarda bir dişi varsa onu bulacağım.
Now he must reach over the female to pump sperm from one palp into one of the female's sexual pouches.
Şimdi dişiye doğru uzanarak palplarındaki spermi dişinin eşey bezelerinden birine pompalamalı.
Well, what about one of the victims, female I think, with a gold bracelet on her wrist.
Peki, kurbanlardan biri kadındı sanırım. Bileğinde bir altın bileklik ile...
Sometimes there's something so female about him... especially when he does one of those sweet, silly gestures.
Bazen onda kadınsı birşeyler var... özellikle bu tatlı ve aptalca hareketleri yaptığı zaman.
That black one must be the female.
Siyah olanı dişi olmalı.
- That's a good one.
Bunda da Female Touch iyidir.
And then one night at the country club, possibly during little Mei-Ling's coming-out party Dorothy's having the time of her life when she goes to the powder room and she overhears the towel lady telling Mrs. Steinbeck that Dorothy's husband, Dr. Elliot Clayton, has bonged every female member of the country club.
Ve sonra bir gece, şehir kulübünde belki de küçük Mei-Ling'i sosyeteye tanıtma partisi sırasında Dorothy eğlenceli vakit geçirirken bir ara bayanlar tuvaletine gittiğinde peçeteci kadının Bayan Steinbeck'e Dorothy'nin kocası Doktor Elliot Clayton'ın şehir kulübündeki her kadın üyeyle iş pişirdiğini söylediğini duyacak.
I mean, if there's one thing I know, it's female stats.
Bildiğim bir şey varsa o da istatistiktir.
The female you call Number One has the superior mind... and would produce highly intelligent children.
Bir Numara adını verdiğin kadının üstün bir aklı var, çocukları zeki olacaktır.
One unknown female, white.
Kimliği belirsiz kadın, beyaz.
For 100 years, entomologists... searched forthe male of this one... and the female of this one.
100 yıl boyunca böcekbilimciler bunun erkeğini ve bunun da dişisini aradılar.
Number one, I like mixed company... male-Female... sometimes it works, adrian.
Bir numara, karışık birlikteliği severim...
It's all right. This one is a female.
Sorun değil, vereceğim maymun dişi.
His partner was one of the first female police officers... that was assigned to patrol.
Ortağı devriyeye çıkan ilk kadın memurlardan birisiymiş.
Miss Charnock strikes me as being one-high-dollar female.
Bayan Charnock bence çok pahalı zevkleri olan bir kadın.
Our one and only goal is to be the best in Anything - Goes Female Martial Arts!
Nasıl yapabilirdim? Korkmuştum! Garip.
This time it's one woman that's got him, and not the whole female race.
Ama bu sefer onca kadının içinden yanlış bir kadına tutuldu.
Ah, it's one twin able to carry... the embryo ofits twin inside ifit's a female.
Ah, O bir ikiz... sağlıklı bir kadının içinde taşıyabileceği onun ikiz dölü.