English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / One what

One what Çeviri Türkçe

24,089 parallel translation
One what?
Bir tane ne vardır?
And, uh, what name you want on this one?
İstediğinin adı neydi?
♪ No one's coming, tell me what's the reason ♪
# Kimse gelmiyor, söyle sebebi ne? #
Just one more thing... do what we discussed.
Bir şey daha var, konuştuğumuz şeyi yap.
The Portia Lin I've heard of, the one from all the stories, would never risk her life and her ship and what's left of her crew to get revenge for a guy like Moss.
Benim bildiğim Portia Lin hikayelerden duyduğum mürettebatını ve kendini Moss gibi bir adam için asla riske atmazdı.
I don't know what to do, no-one's seen her since last night.
Ne yapacağımı bilmiyorum, dün geceden beri kimse görmemiş.
What, you think no one's gonna turn up to the restaurant?
Ne yani, kimsenin bu restorana gelmeyeceğini mi düşünüyorsun?
Today is my ninth birthday, and it's the best one ever because I finally got what I wanted, a camera.
Bugün 9. doğum günüm ve şimdiye kadarki en güzeli çünkü hep istediğim şeyi aldım, kamera.
You know what attribute really stands out for the giant balls guy, Walter?
Koca toplu adamın hangi özelliği cidden öne çıkıyor biliyor musun Walter?
What about this one?
Bunu deneyim bir de.
And if I've learned one thing, it's you never know what's gonna change history and have massive consequences.
Ve öğrendiğim bir şey varsa o da nelerin tarihi değiştirip ağır sonuçlar doğuracağını asla bilmediğindir.
I mean, what could he want with them? Still trying to work that one out.
Onlardan ne istiyor olabilirler ki?
Oh, one more thing. While I'm gone, never, ever, no matter what- -
Ben yokken sakın ama sakın, ne olursa olsun...
All right, well, there's one way to see what's going on.
O zaman olanları görmenin tek bir yolu var.
What if there were three against one?
Üçe karşı tek olsa nasıl olur?
Ok, what do you think about that one?
Buna ne dersin?
I listened to what you told me not to do, but then I decided to do what I thought was right, anyway, and guess who I got that one from.
Bana söylediğini dinledim ama sonra doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. Tahmin et bakalım kime çekmişim.
You are only one who knows what I went through, that nightmare.
O kabus dolu günlerde neler yaşadığımı bir tek sen biliyorsun.
What if I wasn't the one to ring the bell, Anatoly?
Zili ya ben çalmasaydım, Anatoly?
You tell me what it is, and he'll be the one in those cuffs instead of you.
Bana ne planladığını söylersen senin yerine o kelepçeleri O takar.
Some American castaway will never understand, so you can say all the words that Anatoly feeds you, but you'll never be one of us, and you should know by now what we do to outsiders.
Amerikalı bir serseri hiçbir zaman anlamayacaktır. Yani Anatoly'nin sana öğrettiği tüm lafları söyleyebilirsin ama hiçbir zaman bizden biri olamayacaksın ve burada yabancılara ne yaptığımızı öğrenmişsindir.
♪ I'm a one-man show ♪ What's with the music?
Bu müzik de ne?
Sounds like the beginning of a not-so-funny joke, but, Gideon. Gesundheit. It's what one of the Dominators said to another.
- Hakimiyetçilerden biri diğerine böyle söyledi.
What I'm saying is that maybe one day your actions might have some unintended consequences.
Diyorum ki belki günün birinde yaptıkların istemediğin sonuçlar doğurabilir.
I ripped her a new one, and guess what fell out.
Kadını parçaladım ve bil bakalım içinden ne çıktı?
Now, I was limited, of course, by what I could accomplish in a padded room, but one day, reading a newspaper, I saw an obituary.
Yastıklı bir odada yapabileceklerimle sınırlandırılmıştım elbette, ama bir gün gazete okurken, bir ölüm ilanı gördüm.
But... one caveat- - if I let you talk to them, you're gonna have to tell them what you yourself just realized.
Ama... sana bir uyarı onlarla konuşmana izin verirsem onlara az önce anladığın şeyi söyleyeceksin.
And do you know what one sounds like?
Ve bu sesin nasıl bir şey olduğunu biliyorsun öyle mi?
Hey, instead of you sitting around, wondering what I'm doing at these meetings, why don't you come with me one night and see for yourself?
Burada oturup toplantılarda ne yaptığımı merak edip duracağına, neden bir gece benimle birlikte gelip kendi gözlerinle görmüyorsun?
On the way to the brig, this one was hit with what appears to be a remote-controlled IED.
Askeri hapishane yolunda otobüs uzaktan kumandalıya benzeyen bombayla patlatılmış.
One of us had to find out what he was up to. And your rationale for acting behind my back?
Ve arkamdan iş çevirmenin gerekçelerini mi anlatıyorsun?
One more time before what? You said you wanted to check in one more time bef...
Son bir kez daha kontrol etmek...
On the one hand, it helps me blame myself less for what I am.
Diğer yandan da kim olduğum konusunda kendimi suçlamama yardım ediyor.
What is wrong with this one?
Bu seferkinin nesi var?
No one tells my baby what he can or can't do.
Kimse benim bebeğime ne yapıp ne yapmayacağını söyleyemez.
No matter what I say, no one will believe me.
- Ne desem önemli değil, kimse bana inanmaz.
What a big fucking arsehole, that one.
Tam bir göt oğlanı, şerefsiz!
All right, so what's this one for?
Pekâlâ, bunu neye içiyoruz?
Number one : don't nobody ask me about what's in my cup, we ain't gonna have no problems.
Kimse bardağımın içinde ne var sormasın, aramız gayet iyi olacak böylelikle.
Or what if we have to ask one of the other teams for help?
Ya da diğer takımlardan yardım istemek zorunda kalırsak?
What? - One...
- Beş...
This is what I want to do one day.
Birgün yapmak istediğim şey bu işte.
Anyway, I was thinking about it on the way home, and that's what I want for Not Mother's Day... for every one of us to pay it forward to somebody else in the family.
Neyse, eve gelirken bunu düşündüm ve Anneler Günü Değil Günü için herkesin aileden birisi için bir iyilik yapmasını istiyorum.
Is one of you gonna get in here, or what?
Biriniz gelecek misiniz, gelmeyecek misiniz?
What if they think one of us is the killer?
Ya katilin içimizden biri olduğunu düşünüyorlarsa?
- If what you're saying is true, you're the victim here, you're not one of the bad guys.
- Söylediklerin doğruysa burada kurban sensin. Kötü adamlardan biri değilsin.
But, if I'm right, what are you gonna say when I'm the one hanging from a banner with my insides on the outside?
Ama, haklıysam ve bir dahakine afişten, içi dışına çıkarılmış şekilde düşen ben olursam sen ne diyeceksin?
What if they think one of us is the killer?
Ya içimizden birinin katil olduğunu düşünüyorlarsa?
No one can. So, what do you want me to do, huh?
Ne yapmamı istiyorsun?
One of the best parts of staying sober is learning what we're really capable of.
Ayık olmanın en iyi taraflarından biri de gerçekte ne kadar kabiliyetli olduğumuzu öğrenmek.
You know what, let's try on the expensive one.
Biliyor musun, hadi pahalı bir şeyler deneyelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]