English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Or whatever it is

Or whatever it is Çeviri Türkçe

870 parallel translation
Hey, uh, listen, do you guys happen to have a video of you, I don't know, DJing or whatever it is you do?
Baksana, sizin ne bileyim Dj'lik ya da yaptığınız şeyle ilgili bir vidyonuz var mı?
If we can get a video e-mailed out tonight of you guys disc jockeying or whatever it is, there maybe a slot open on this future tour, maybe.
Eğer bu gece maille bir vidyo gönderebilirsek siz bayların Dj'liğini ya da yaptığınız her neyse onu gösteren belki gelecek tur için bir yer olabilir.
Oh, he'll be wanting to protect me again from the night or Count Dracula or whatever it is.
Yine beni korumaya çalışabilir. Geceden, Kont Dracula'dan veya başka şeylerden.
Maybe you can generate or whatever it is for all that suppress business, but... Oh, please, nothing.
Bırak lütfeni.
I'll make a stay-in stroke or a sit-down strike, or whatever it is.
Ayrılmama eylemi yaparım ya da oturma eylemi ya da ne diyorlarsa işte.
You've got to have more confidence in the Almighty... or whatever it is that makes the wheels go round.
Her şeye kadir olana biraz daha güven duymalısın ya da işleri rayına oturtan neyse ona.
Maybe you can generate or whatever it is for all that suppress business, but I can't.
Belki sen duygularını bastırmayı başarabiliyorsun ama ben yapamam.
God is dead, overcome, or whatever it is called.
Tanrı öldü, alaşağı edildi, ne derseniz deyin işte.
And what was your hidden aversion or subconscious discontent, or whatever it is you want to call it, that made you go playing patty-cake with her?
Sorabilir miyim acaba, senin gizli tiksintin ya da bilinçaltı huzursuzluğun ya da her neyse, o neydi ki kasabanın her yerinde onunla evcilik oynadın?
I'm sorry, I can't sleep with that lion or whatever it is chirping.
Üzgünüm, Şu sesi çıkaran aslan mıdır nedir, onun yüzünden uyuyamadım.
- Or whatever it is.
- Veya her neyse
- Or whatever it is.
- Veya her neyse.
But wait until the next full moon... or whatever it is that sets her off.
Ama yalnızca gelecek dolunaya kadar bekleyecek ve kimi öldüreceğini planlayacak.
But whatever it is, youth or money or whatever it is, if I can give it to her, I will.
Fakat o her neyse, gençlik ya da para veya her neyse, ona verebilirsem, vereceğim.
This tassel or whatever it is looks like it might have been torn off a drapery or something.
Bu püskül ya da her ne ise, öyle görünüyor ki, bir kumaştan falan yırtılmış olabilir.
My father donated the building to the town, and I will stand the cost of the pipes or the plumbing or whatever it is that's necessary.
Babam bu binayı kasabaya bağışladı, ve ben de tüm boruların ya da tesisatın maliyetini karşılayacağım ya da başka her ne gerekliyse.
Stop consoling me, or... patronizing me, or feeling sorry for me, or whatever it is you're doing.
Beni avutmaya çalışma ya da patronluk taslama, ya da acıma.
Now, you know you're not allowed in the house with that toad or turtle... or whatever it is.
Evin içinde o elindekine müsade edemem, kurbağa mıdır, tosbağa mıdır... her neyse.
I don't care what Parliament Realm or whatever it is says.
Meclis'in ya da neyse onun söyledikleri umurumda değil.
Let me see that hat thing or whatever it is.
Şu şapka gibi şeye bir bakayım.
That... that kanamit, or whatever it is he calls himself, walked off and left this book yesterday at the u.n.
Şu, Kanamitler miydi, kendilerine ne diyorlarsa dün bu kitabı BM'ye bırakıp gittiler.
Listen, Browning, or whatever it is.
Dinle, Browning, ya da ismin her ne ise...
Well, I expected to see you in irons, or whatever it is they do on American ships.
Zincire vurulduğunuzu sanıyordum. Ya da Amerikan gemilerinde adet neyse!
Condon says there's never been any money cleared for anything called ECOMCON or whatever it is.
Condon diyor ki, ECOMCON ya da adı her neyse, öyle bir kuruluş için... tek kuruş bile harcanmadı.
Then you can issue some kind of order, or whatever it is you do, and instruct your people to keep off my farm and leave my family alone.
Bu civarda yetkin olduğu yerlerde arama emri çıkartabilirsin, çiftlikte ailem yalnız başına, adamlarına söyle oradan uzak dursunlar.
Come along, drop this hairdryer or whatever it is.
Acele et de şu saç kurutucuyu ya da her neyse indir.
Then this enzyme, or whatever it is, seems to attack and break down the calcium phosphate.
Öyleyse bu enzim ya da her ne ise kalsiyum fosfata saldırıyor gibi görünüyor.
Rearranging the chromozones, or whatever it is, right?
"Kromozon" ları yeniden düzenlemek, ya da böyle bir şey işte, değil mi?
Or whatever it is that's killing the crewmen.
- Tayfaları öldüren her ne ise işte.
If you're a bum, if you can't break off with the booze or whatever it is that makes you a bad risk, then get out.
İçkiyi bırakamıyorsanız, ya da sizi baş belası haline getiren bir şey varsa, çekip gidin.
I think that the same creature or whatever it is that killed the antique dealer killed the mole.
Sanırım bu aynı yaratık antikacı adamı ve fareyi öldüren.
Well, before he finds them or it or whatever it is he's looking for, I want to know who or what it is, you understand?
Onları ya da onu bulmadan önce, ya da aradığı her neyse kim ya da ne olduğunu bilmek istiyorum, anladınız mı?
Why aren't you back there polishing the sausages or watering the gin, or whatever it is you do there before opening time?
Açılış zamanından önce neden sosisleri parlatmıyorsun ya da cini sulamıyorsun ya da her ne yapıyorsan onu yapmıyorsun.
They smash things up and retreat into their money, or vast carelessness, or whatever it is that keeps them together, leaving other people to clean up the mess.
Etrafı yerle bir edip, sonra da paralarına sığınırlar, ya da düşüncesizliklerine, onları birlikte tutan her neyse işte. Bıraktıkları pisliği temizlemek başkalarına kalır.
Hey, hey, why don't you take this shit or whatever it is out of my office.
Hey, neden bu getirdiğin şeyi, her ne ise, ofisimden çıkarmıyorsun?
It would be really fun if we could find an alien that could, you know, send me an email or twitter or whatever, all day long, but the profound question is life or nonlife.
Eğer tüm gün buyunca mail atan, twitterde gezen, Vesaire uzaylılar bulsak Bu gerçekten çok komik olurdu, Ama önemli olan soru hayat olup olmadığı.
Whatever it is, I know you've done nothing base or mean.
Her neyse, alçakça ya da kötü bir şey olmadığını biliyorum.
I don't know what your business is but, whatever it may be, I tell you frankly that I am not frightened of it or of you.
Kocamla ne işiniz var bilmiyorum ; ama ne olursa olsun size ondan ya da sizden korkmadığımı açıkça söylüyorum.
- If I know my perfumes... it's Dorothy or Agnes or whatever her name is.
- Eğer burnum beni yanıltmıyorsa... Dorothy, Agnes ya da adı her ne ise.
I don't know where you're aimin'to go when you leave us, Jesse, or what you plan on doin'once you get there but, whatever it is, you ain't gonna be no better off than you are now.
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
I don't know how you'll solve this or what good is going to come of it but whatever you do, Vic, I wish you all the happiness in the book.
Bu işi nasıl halledeceğini veya sonunda ne olacağını bilmiyorum ama her ne yaparsan Vic, sana sonsuz mutluluklar diliyorum.
Whatever it is... whatever intelligence or instinct it is... that can govern the forming of human flesh and blood... out of thin air is... well, it's fantastically powerful... beyond any comprehension, malignant.
Her ne ise nasıl bir zeka ya da içgüdü ise insanoğlunun şekillenmesini kontrol edebiliyor. Gücünün büyüklüğü, anlayamayacağımız kadar fazla ve de kötü niyetli.
Mary, whatever is wrong, whatever you're afraid of or running away from, it just isn't real.
Mary, doğru olmayan her ne ise, her neden korkuyorsan ya da kaçıyorsan, hiç de gerçek değil.
Stopping whatever she is doing instantly... when it calls to other duty or devotions.
O an her ne yapıyorsa hemen bırakır... ve çanın çağırdığı göreve koşar.
OR A LEAKY FOUNTAIN PEN SO I CAN PICK WINNERS. WHATEVER IT IS, I WANT IT TO KEEP COM ING.
Çünkü son bulmalı.
Australian bomber that had crashed in the water. Hey, you, take that bat or whatever it is out of the water.
Hey, sopa mıdır nedir, şunu sudan çıkar.
Or whatever the hell it is you call yourself now.
Ya da sen kendine her ne diyorsan.
Whatever your battleground is, it's not Berlin... or at least it never has been until now.
Çarpışma alanın her neresi ise, Berlin değil. En azından şimdiye kadar orası değildi.
And my job is to tell it like it is. Or was, or whatever.
Ve benim işim bunu nasılsa öyle anlatmak.
I don't care whatever the hell it is, just knock off the crap or we can forget the whole stinkin'arrangement.
Her ne boksa umrumda değil. Yeter ki zırvalamayı kes. Yoksa aramızdaki anlaşmayı unutabilirsin.
Because, they blame me Hind, whatever it is, good or bad I should have joined them and drown in the wells of bitter with them
- Beni suçladıkları için kaçtığım için Bedir kuyularında onlarla birlikte boğulmalıydım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]