English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Out of curiosity

Out of curiosity Çeviri Türkçe

609 parallel translation
I reconstructed it out of curiosity.
Bu antikayı yeniden kurdum.
Not out of curiosity.
Merak ettiğimden değil.
Out of curiosity.
Dışarı da ki hayatı merak ettim.
I read an article of this once, Just out of curiosity.
Bir yazısını okumuştum. Sadece meraktan.
Dallas, just out of curiosity...
Sadece meraktan...
We don't know if they come out of curiosity, or out of fear of the winter.
Meraktan mı yoksa kış korkusundan mı bilmiyorum ama..
Just out of curiosity, what are you using for materials?
Baksana, merak ediyorum, Malzeme olarak ne kullanıyorsun?
You came here out of curiosity, most of you.
Çünkü çoğunuzun buraya meraktan geldiğini biliyorum.
People don't usually come here out of curiosity
İnsanlar genelde buraya merak etmedikleri şeyler için gelmezler.
I figured you weren't following up Maria Barreto's lead... just out of curiosity.
Maria Baretto'nun davasını merakından takip etmediğini biliyordum.
Out of curiosity, as intellectual to intellectual, how in the name of bleeding jesus can you lose me?
Nasıl böyle bir şey düşünürsün? Beni kaybetmek de ne demek, Tanrı aşkına?
Several years later I entered medical school... out of curiosity.
Birkaç yıl sonra sırf merakımdan tıp fakültesine girdim.
Just out of curiosity, how high do you figure on living?
Meraktan soruyorum, yüksek bir yaşamdaki hayaliniz ne?
Out of curiosity, why red?
Meraktan dolayı soruyorum, neden kırmızı?
Out of curiosity to see a murderer face to face.
Merakının dışında gelişen bir şey. Bir katille yüz yüze olmak için.
Uh, just out of curiosity, was it the same guy?
Sadece meraktan soruyorum, aynı adamdan mı?
Well, just out of curiosity I tried a bit and...
Sırf meraktan alıp tadına baktım ve...
Try it on anyway. Out of curiosity.
Siz bir deneyin, merak ettim.
Excuse me, but just out of curiosity what direction are we going?
Affedersiniz ama gidiyoruz hangi yöne sadece meraktan?
Just out of curiosity, do I have another long therapeutic sleep?
Sadece merak ettim, yine uzun terapi uykusuna mı yatacağım?
Just out of curiosity.
Sadece merak ettim.
I'd like to see it, just out of curiosity.
Görmek isterim, yalnızca meraktan.
- No, well, I just asked out of curiosity.
- Merakımdan sordum.
How does it keep you from drinking, just out of curiosity?
Sırf meraktan soruyorum. İçmeni nasıl engelliyor?
They must consider me one who came just out of curiosity.
Beni, sırf merakımdan buraya gelmiş biri gibi görüyor olmalılar.
Just out of curiosity, what time is that gonna take place?
Meraktan soruyorum, ne zaman yola çıkacak?
Just out of curiosity, Carla, what's your nickname?
Carla, senin lakabın ne? Meraktan soruyorum.
Just out of curiosity, when was the last time you won?
Meraktan soruyorum, sen en son ne zaman kazanmıştın?
- Out of curiosity, are they still with us?
- Meraktan soruyorum. Hâlâ bizimleler mi?
Just out of curiosity, Wes, did you happen to know any of the other victims?
Sadece meraktan soruyorum, Wes, diğer kurbanları tanıyor muydun?
Just out of curiosity, when would this have to happen?
Sadece meraktan soruyorum, bu iş ne zaman olacak?
Just out of curiosity, who's your guy?
Merak ettim de, o adam kim?
Out of curiosity, why do you ask? No reason.
Merakımı bağışla ama bunu neden soruyorsun?
Just out of curiosity, who were you with last night?
Sırf meraktan soruyorum, dün gece kimle beraberdin?
Just out of curiosity, why...?
Merak ettim de, neden?
Out of curiosity, does he have any special abilities?
Meraktan soruyorum, özel yetenekleri var mı?
Look, just out of curiosity, and since I figure cops are cops the world over how do you Soviets deal with all the tension and stress?
Sadece meraktan ve polisler dünyanın her tarafında polis olduğu için soruyorum. Siz Sovyetler, strese karşı ne yapıyorsunuz?
So, uh, honey, just out of curiosity, what did you use for collateral?
Hayatım, merakımı mazur gör ama, kredi için, teminat ne gösterdin?
So, just out of curiosity, how long are you gonna stick around here?
Sal, merakımdan soruyorum daha ne kadar buralardasın?
Just out of curiosity, how many bags of speed would you give me for this girl?
Merakımdan soruyorum, kıza karşılık kaç paket Speed verirdin?
JUST OUT OF CURIOSITY, WHERE'S YOUR WIFE?
Meraktan soruyorum, karın nerede?
It's not possible that a man of your scientific curiosity... wouldn't want to find out who I am, where I come from,
Sizinki gibi bilimsel merakı olan biri için nereden geldiğimi, kim olduğumu merak etmemek imkansızdır.
May I ask you out of simple curiosity, if you have ever slept on the Neva, on a hay barge?
Merakımı bağışlayın ama sormak isterim. Siz hiç Neva Nehri'nde bir saman kayığında uyudunuz mu?
I'm not asking out of unhealthy curiosity it's just that she's still too young to look after herself
Seni gereksiz yere meraklı olmaya yönlendirmiyorum. Sadece kendi başının çaresine bakmak için çok genç olduğundan soruyorum.
Sparks of curiosity in the writings of Mo Tze and his disciples were effectively stomped out.
Mo Tze ve müritlerinin yazılarındaki merak kıvılcımları etkili bir biçimde saf dışı edilmişti.
More out of intellectual curiosity as to who they were and what made them tick.
Entellektüel merakı fazla olanlar var ve onlara kredi açmak gerek.
curiosity of course, and the glimmer of industrial espionage in the eye — I imagine them bringing out within two years time a more efficient and less expensive version of Catholicism — but there's also the fascination associated with the sacred, even when it's someone else's.
Meraktan elbette, biraz da gözdeki endüstriyel ajanlik pariltisiyla... – iki yil içinde daha verimli ve biraz daha hesapli bir Katoliklik sürümü çikaracaklarini hayal ediyorum -
Only then did curiosity force me out of my hole - to discover the outcome of my plot.
Ancak ondan sonra merak, komplomun sonucunu görmem için... beni deliğimden çıkardı.
What your brother is so delicately attempting to inquire, and let me, out of my own personal curiosity, is the degree to which you may have or... have not, at some point in time been dorked?
Kardeşinin nazik bir şekilde öğrenmeye uğraştığı ve benim, kişisel bir meraktan dolayı zamanın bir noktasında, hangi derecede olup olmadığı becerildin mi?
Out of sheer perverse curiosity how does a lunatic like you help a guy like me?
Garip bir meraktan soruyorum senin gibi bir çılgın, benim gibi bir erkeğe nasıl yardım edebilir?
You want me to seduce a little girl who's seen nothing who knows nothing who'll probably flop on her back out of simple curiosity?
Benden küçük bir kızı baştan çıkarmamı mı istiyorsunuz? hiçbir şey görmemiş hiçbir şey bilmeyen merakından dolayı hemen kıçının üstüne düşecek bir kızı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]