Pray tell Çeviri Türkçe
287 parallel translation
Pray tell your sister that I'm delighted to hear of her grogress in music.
Ve lütfen kız kardeşinize onun müzikteki... ilerlemesinden memnuniyet duyduğumu iletin.
- What else, pray tell, after all those killings?
- Bunca cinayetten sonra ne olabilir ki?
Pray tell, what is this hidden sin?
Bu gizli günah nedir, söyleyebilir misiniz acaba?
- Pray tell, what's the proposition?
Söyle bakalım, ne teklif ediyorsun?
- And why not, pray tell?
- Niçin olmaz? Lütfen söyler misin?
Pray tell me about the countess.
Lütfen bana Kontes'ten bahsedin.
- And, pray tell, what are some of those?
- Rica etsem, bazılarını sayar mısınız?
And who, pray tell, told you... the minister.
Peki haritaların bende olduğunu size kim- - Peder.
With what, pray tell?
Neyle peki?
And what, pray tell, is that?
- Peki bu şey tam olarak ne?
- What, pray tell, was that?
Bu da neydi?
Pray tell!
Lütfen beni aydınlatıver.
Pray tell me, who is the king?
Peki söyle bana, Kral kim?
Pray tell us a word that begins with the letter R.
Duada R harfi ile başlayan bir kelime geçer.
Pray tell- - the tooth fairy?
Söyle bana... diş perisi mi?
- Then, pray tell, why are we here?
- Hangi akla hizmet, buradayız biz?
Why not, pray tell? Because I broke his knees with a pan while he was sleeping.
Çünkü o uyurken dizini... bir tavayla vurarak kırdım.
Pray tell me in what way.
Nasıl olacak bu.
Pray tell, shoelace?
Lütfen söyle. Ayakkabı bağı?
Pray tell, what was the young man's name?
Tanrı aşkına, genç adamın adı neydi, peki?
Pray tell, just how do I feel about this weird-looking sack of puppy poop?
Söyle bakalım, bu acayip pire torbası için gerçek hissim neymiş?
Pray tell.
Hadi anlat.
Doing what, pray tell?
Orada ne yapıyormuş peki?
What, pray tell, sir, is a circumcision?
Yalvarırım söyleyin, sünnet nedir?
And what, pray tell, is this?
Ve Allah aşkına, bunların hepsi?
Pray tell.
Anlatın.
Tell me, on those days when Juan goes to the ring... to whom do you pray?
| Söyle bana, Juan arenaya çıktığı zaman... kime dua ediyordun?
I pray you tell it me.
Çok merak ettim.
I pray you all, tell me what they deserve... that do conspire my death... with devilish plots of damned witchcraft... and that have prevailed upon my body with their hellish charms?
Lütfen söyler misiniz, lanetli büyülerle, şeytanca dolaplarla canıma kasteden, cehennemlik afsunlarla bedenimi çarpıtan o insanlar sizce nelere müstahak?
I beg of thee, sir, pray, do not make me tell.
Yalvarıyorum, efendim, lütfen, bana söyletmeyin.
Tell me, I pray thee, O stranger fair
Söyle bana. Sana dua ediyorum.
" Tell her that every night I go back to my little room and I pray to God to send me back to her quickly.
" Ona her gece küçük odama geri dönüp beni bir an önce ona göndermesi için Allah'a dua ettiğimi söyle.
- And who, might I ask, pray tell me, are you goin'to get to drive your sweating', rotten wagons?
- Grev.
I pray you tell Signor Lucentio that his father is here... at the door to speak with him.
Lütfen Senyör Lucentio'ya babasının geldiğini ve kapıda beklediğini söyleyin.
Tell me did you go to church to pray?
Söylesene, kilisede dua mı ediyordun?
I could tell you to pray, but I don't believe the killer answers to prayer.
Sana dua edeceğimi söyleyebilirdim, ama bir katilin duacıya cevap vereceğine pek inanamıyorum.
Tell our friends in San Antonio, pray for us.
San Antonio'dakilere bizim için dua etmelerini söyle.
I'll tell thee as we pass, but this I pray, that thou consent to marry us today.
yolda anlatırım. Bir tek şey için yalvarıyorum : nikahımızı bugün kıyman için.
Promise to pray with me and I'll tell.
Benimle birlikte dua edeceğinize söz verirseniz anlatırım.
I will tell the people : Pray to him, for his strength.
İnsanlara, ondan güç istemelerini söyleyeyim.
I know all this, my sister, and I tell it you to spare you the trouble of saying it to me for my love will not let me listen to anything and I pray you to spare me your remonstrances.
Çünkü bu duygular bizi derin uçurumlara sürükler. Kız kardeşim, bütün bunları söylemem sizi söyleme zahmetinden kurtarmak için. Bilin ki aşkım hiçbir söz dinlemek istemiyor.
Then, pray, tell me what it is that you can infer from that hat?
O zaman, istirham ederim, bu şapkadan nasıl bir sonuç çıkardığını anlat bana?
Pray resume your seat and tell me how I may serve you.
Lütfen rahatınıza bakın ve size nasıl yardımcı olabileceğimi anlatın.
Now, tell me your story, and pray, be precise.
Şimdi, bana hikayenizin tamamını anlatın lütfen.
Pray tell.
- Neymiş?
And it's another great day. You've got these Uncle Tom Negro leaders today that tell us we ought to pray for our enemies.
Tom Amca gibi siyah liderler hâlâ yaşıyor.
I pray thee tell me truly how thou likest her.
Söyle bana, onu gerçekten nasıl buluyorsun?
I pray you, tell Benedick of it, and hear what he will say.
Lütfen anlat bunu Benedick'e, bak bakalım o ne diyor bu işe.
And, I pray thee now... tell me... for which of my bad parts did thou first fall in love with me?
Şimdi söyle bana, ilk önce benim hangi kötü yanlarıma aşık oldun?
"Tell them I think of them by day, pray for them by night."
Onlara, onları gündüz düşünüp, gece dua ettiğimi söyle. "
Tell him we pray for him.
Dua ettiğimizi söyle.
tell me 9887
tell 304
telling 37
teller 99
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
tell me again 158
tell me something about yourself 16
tell me why 196
tell 304
telling 37
teller 99
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
tell me again 158
tell me something about yourself 16
tell me why 196
tell me you love me 72
tell me everything 270
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559
tell me something 611
tell me what you want 123
tell me what happened 368
tell me where you are 87
tell me everything 270
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559
tell me something 611
tell me what you want 123
tell me what happened 368
tell me where you are 87