English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ P ] / Put them up

Put them up Çeviri Türkçe

847 parallel translation
Oh, will you put them up by Meemaw?
Onları Meemaw'ın üstüne koyar mısın?
Put them up!
Eller yukarı!
Put them up!
Yukarı!
Put them up.
Ellerini kaldır.
Put them up.
Kaldırın zincirlerinizi.
Come on, put them up!
- Haydi, eller yukarı!
- It's quite plain. Put them up.
- Yeterince açık, kaldır ellerini.
- Go on, put them up.
- Haydi gelsene.
All right. Put them up.
Pekala, iplerini geçirin.
I just put them up.
Yeni değiştirdim.
Put them up!
Kaldırın dedim.
Either throw them away or put them up on the wall like anybody else would do.
Herkesin yaptığı gibi, onları ya at gitsin ya da duvara as.
Oh, I forgot to put them up.
Koymayı unuttum.
Either put them back, or put them up like...
Arkada topla veya...
Hurry up, put them on.
Haydi, giyin.
I'm going to tell them it's up to us to apologise and put the matter right.
Onlara bizim hatamız olduğunu ve durumu düzelteceğimizi söyleyeceğim.
Let's see, I can put each member of your family in a separate cage and then put tags on them and the Kirbys can march up and down like this.
Ailenin her bireyini ayrı kafeslere yerleştirip... üstlerine etiket koyarız, Kirby'ler de böyle gezerler.
Some of them are carved in stone, some of them men like Taylor put up there. -
Taylor gibiler onları taşlara kazıtmış.
Them plow-pushers must have put it up there last night.
Bu saban sürücüler dün gece çekmiş olmalı bunu.
It was either them or us, and now the range grass will grow back, and some day, the cattlemen will put up a statue of me out there on the street, and they'll write on it,
Ne onlar ne de biz, şimdi çayırlar tekrar büyüyecek, ve bir gün, sığır sahipleri benim heykelimi dikecek, şu dışardaki sokağa, ve üstüne de,
They'd dry more quickly if you hung them up and put on something of mine.
Eğer yanına asarsan çabuk kurur. Bu arada benden bir şeyler giyebilirsin.
Put'em up and keep them up.
Hepsini bir araya toplayın.
Regulations were put into effect, and we attempted to live up to them.
Kurallar yürürlüğe kondu ve biz onlara uymaya gayret ettik.
Just put them in and they'll get all mixed up.
Siz onları götürün, araya karışırlar.
Oh Benzenger, put the vases up on the shelf before you break the rest of them and sweep up this litter, will you?
Benzenger, kalanlarını kırmadan vazoları kaldırıp rafa koy ve şu kalıntıları da süpür, olur mu?
You was the one that put them kids up to it!
Çocuklara önayak olan sensin!
Put the case that he has known them to be imprisoned, whipped, neglected, cast out, qualified in all ways for the hangman, and growing up to be hanged.
Bu çocukların, adet olduğu üzere hapsedildiğini... kırbaçlandığını, ihmal edildiğini, cellâtların arzu ettiği şekilde sömürülüp... infaz edilecek kişiler olarak yetiştiğini düşün.
I thought you just had to find it, pick it up, put it in sacks... and carry them off to the nearest bank.
Sadece bulmak, toplamak, keselere koymak... ve bankaya götürmek yeter sanırdım.
You can pick them up and put them down anytime.
İstediğiniz zaman başlayıp, istediğiniz zaman bırakabiliyorsunuz.
Put your hands up where I can see them.
Ellerini görebileceğim şekilde arkana koy.
Put in a call for the fingerprint crew. Get them up here.
Parmak izi ekibine ara ve buraya çağır.
Put up them guns, you people.
Silahlarınızı hemen indirin.
Maybe from the sea, up the railway to Limbasi. But that would put the Germans between us and them.
Belki denizden ama Almanlar aramızda kalır.
You put them up to this.
Bunları sen ayarladın.
Put them signs back up.
O ilanları yeniden yerlerine tak.
- Have them put up first.
- Önce onlar gelsinler.
They're still in the machine so you'll need to hang them up. I put the bins out, but I didn't do the washing-up.
Sanki, yüksek hızla çarptığında direksiyonun vücuda girmesi gibi.
Put them in the hotel and lock them up.
Otele götür ve kilitle bunları.
Look for my sake, please try to put up with them.
Lütfen benim hatırıma onlarla biraz iyi geçinmeye çalış.
Tell them to roll up the red tape and put it in a drawer until this thing is over.
Bu iş bitene kadar bürokrasiyi rafa kaldırmalarını da söyle.
I always pick up my steak and chops with a fork to put them in the pan.
Tavaya koymak için bifteğimi ve pirzolalarımı hep bir çatalla alırım.
You see, the shop only put them on there to cover up a tear in the leather, the same day Chaundry picked up the case to take home to his wife.
Görüyorsunuz, mağazanın onu oraya yerleştirmesinin tek nedeni yırtığı kapamak, Chaundry'nin karısına götürmek üzere çantayı aldığı gün bu işlem yapılmıştı.
Put those papers away before I tear them up.
Ben yırtıp atmadan önce kaldır o kağıtları.
Put them away before I tear them up.
Ben yırtmadan kaldır o kağıtları.
Make them carry gold and they'll put up with anything.
Altınları taşıtınca her türlü sıkıntıya katlanırlar.
The Gestapo put up a wall here so nobody could escape them.
Savaş zamanında Gestapo adamları.. Kaçırmamak için buraya bir duvar ördürmüştü.
So you are the one who is going to settle the score for all the downtrodden married men, and when we finish, married men will be able to look their wives in the face - that is, if they have their make-up on - and put them in their place.
Mağdur olmuş evli erkeklerin öcünü alacak kişi sensin. İşimiz bitince evli erkekler eşlerinin yüzüne bakıp, makyajlılarsa tabii, onlara haddini bildirecekler.
Jean-Marc put up 700 of them near Waco, Texas.
Jean-Marc, Teksas'ta Waco yakınlarında bunlardan 700 tane dikti.
And they've got the flies helping them put up their web!
Ve ağlarına sıkışanlar, onlara yardımcı olup, havalandırıyor.
I hope it'll be a long time before I have to put up with them again,
Umarım onlarla uzun bir süre daha uğraşmam gerekmez.
Just shut up and put them back.
Kes sesini de, onları yerine koy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]