Real nice Çeviri Türkçe
1,709 parallel translation
With the reward you'll get, you can buy a real nice place.
Ödül paranla burada güzel bir yer alabilirsin.
The result was a real nice board, so I continued to fashion others.
Sonuçta oldukça güzel ve düz bir tahta elde etmiştim. Diğerlerini yapmaya koyuldum.
Well, she looks like she has a real nice personality.
Çok hoş bir kişiliğe sahip gibi.
They're a real nice bunch. You'll see.
Göreceksin gerçekten iyi bir ekipler.
A real nice gal.
Çok iyi bir dostumdu.
Oh, and I met a real nice marine.
Ben çok sevimli bir denizciyle tanışmıştım.
Real nice you'd bring pie, Dottie.
Turta getirmen ne kadar ince bir davranış Dottie.
They do a special hug, Which can feel real nice Depending on the size of a man's hands
Bu durum, rızanla boynunu sarmış erkeğin elinin büyüklüğüne göre, güzel bir duygu olabilir.
- Your mom was real nice. She was great.
Annen çok iyiydi, harikaydı.
Marcus sounds like a real nice cousin.
Marcus iyi bir kuzene benziyor.
I hope you can do something about finding this bastard a real nice cellmate.
Umarım bu piçe iyi bir hücre arkadaşı bulursunuz.
Real nice choice for barbecuing or dressing meats.
Etleri ızgaraya hazırlamak için gerçekten iyi seçim.
- That was real nice of Kirsten... -... to send those baby clothes.
Kirsten'ın bebek kıyafetleri göndermesi çok hoştu.
Oh yeah, that's real nice, Brooke.
Öyle mi? Harikasın Brooke.
I remember,'cause, uh, you looked real nice.
Hatırlıyorum çünkü çok güzel görünüyordun.
But Debbie picked out a real nice shirt... with... hula dancers and palm trees.
Debbie onun için üzerinde Hula dansçıları ve palmiyeler olan bir gömlek seçmişti.
It was real nice what you said about me back there.
Benim hakkımda, orada söylediklerin gerçekten hoştu.
- Real nice.
- Çok güzel.
This is a real nice car.
Bayağı güzel araba.
We've got a real nice space set aside for her.
Onun için çok güzel bir yer ayırttık.
We can give him a real nice send-off.
Onu güzel bir şekilde uğurlayabiliriz.
Well, it was real nice seeing you, Ronny.
Seni görmek gerçekten güzeldi, Ronny.
I'm sure she's real nice, though.
Eminim ki çok iyi biridir.
We hook up tomorrow, I got something real nice to think about on that long-ass bus ride.
Yarın takılırız, böylece uzun bir otobüs yolculuğunda düşünecek bir şeyim olur.
Jaye seems like she'd be a real nice sister.
Jaye'in kız kardeşi çok hoş.
I even turn me some real nice French Quarter banisters too.
Fransız trabzanları bile yaptım!
Real nice.
Çok güzel.
Real nice place.
Gerçekten hoş bir yer.
That could be real nice. She need to get out real, real bad, you know what I'm saying?
Biriyle çıkmaya gerçekten acayip ihtiyacı var.
And ifyou buy enough for all of us, I betcha liable to get a real nice bulk discount and the goods'II be cheaper than in town!
Eğer hepimiz için yeteri kadar mal alırsanız, eminim, güzel de bir toplu indirim yaptırabilirsiniz. Ve malzemeler, kasabadakinden daha ucuz olur.
Well, you look real nice.
Sen gerçekten iyi görünüyorsun.
It's real nice.
Gerçekten güzel görünüyor.
- Hey, Carlene, you look real nice.
- Carlene, çok güzel görünüyorsun. - Selam Johnny.
Tha s very nice, real nice. All right!
Bu gayet güzel, gerçekten, İşte bu!
- Real nice.
- Gerçekten hoş.
Uh, r-run a hotel or a motel, someplace down around Galveston or Padre Island, just a real nice place for people to stay.
Bir otel işletmek. Galverston ya da Padre adalarında. İnsanların güzel vakit geçirebilecekleri bir yerde.
It'll be real nice to have you back, Nolan.
Seni yeniden bizimle görmek hoş olacak, Nolan.
Got a real nice deal on this stuff. Government issue.
Bu şey için iyi bir anlaşma yaptım.
Only expired about six months ago, so should have a real nice pop.
Devlete ait. Sadece 6 ay önce süresi dolmuş bu yüzden güzelce patlamalı.
Boy, you filled out real nice.
Tanrım, ne kadar güzelleşmişsin.
You filled out real nice too, Sheev.
Sen de öyle, Sheev.
Clean you up real nice.
Güzelce temizlerim.
I want you to make a lot of friends and be real nice to the girls - They're gonna be real important to you after I'm gone.
Bir çok arkadaş edinin ve kızlara karşı kibar olun çünkü onlar ben gittikten sonra sizin için gerçekten çok önemli olacaklar.
Yeah! I think they look real nice.
- Evet, sanırım öyle.
I bet I could fix it up real nice.
Orayı çok iyi onaracağıma iddiaya girerim.
That's real nice.
Çok güzel.
"Nice girls finish last, real ones finish first."
"Güzel kızlar sonuncu gelir, gerçek kızlar birinci."
It's so nice to have real food again.
Gerçek yemek yemek çok güzel.
Nice car, man. What is this, real leather?
- Güzel araba.
Real nice.
Çok hoş.
The real me was brought up as a nice middle-class kid which is not the easiest thing when you are extremely poor and living in a slum.
Gerçek Larry, sevimli bir orta-sınıf çocuğu olarak büyüdü Çok fakirsen ve kenar mahallede yaşıyorsan bu hiç de kolay birşey değildir.
nice 6605
nicely done 303
nice to meet you 4926
nicely 34
nicer 18
nice try 940
nice job 563
nice to meet you too 134
nice to see you 972
nice one 592
nicely done 303
nice to meet you 4926
nicely 34
nicer 18
nice try 940
nice job 563
nice to meet you too 134
nice to see you 972
nice one 592
nice shot 303
nice guy 145
nice shoes 81
nice and easy 314
nice meeting you 395
nice catch 108
nice hat 67
nice talking to you 103
nice to see you again 321
nice place 288
nice guy 145
nice shoes 81
nice and easy 314
nice meeting you 395
nice catch 108
nice hat 67
nice talking to you 103
nice to see you again 321
nice place 288
nice car 134
nice move 87
nice to see you too 69
nice work 1264
nice dress 74
nice shirt 88
nice outfit 80
nice house 87
nice moves 29
nice to see you guys 16
nice move 87
nice to see you too 69
nice work 1264
nice dress 74
nice shirt 88
nice outfit 80
nice house 87
nice moves 29
nice to see you guys 16