English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ R ] / Red john

Red john Çeviri Türkçe

679 parallel translation
You're very chipper today.
Bu tahtada seni Red John'u yakalamaya yaklaştıracak bir şey var mı?
Now, what self-respecting student voluntarily throws away perfectly good vodka? Can we go now?
İki yıl önce, Red John şüphelilerinin listesine ulaşmak için LaRoche'un kasasını açması için bir hırsız tutmuştum.
It's Red John.
Red John söz konusu.
Red John doesn't belong to anyone.
Red John kimsenin değil.
- Textbook Red John. - Who found the bodies?
Tipik Red John.
- Looks like Red John. - Who's Red John?
Görünüşe göre Red John.
Red John enters here.
Red John buradan giriyor.
So Red John zaps them both with his trusty stun gun and
Sonra Red John ikisini birden sersemletici silahı ile vuruyor.
Red John. Red John.
Red John?
Classic Red John smiley face.
Sonra buraya... klasik Red John gülen yüzü.
- This isn't Red John. Right.
Bu Red John değil.
Red John thinks of himself as a showman, an artist.
Tabii. Red John kendini bir şov adamı olarak görür, bir sanatçı olarak.
The killer could've painted on the correct wall here, but he didn't because he didn't know better, because he isn't Red John.
Hadi ama... Katil buraya, doğru duvara çizebilirdi fakat yapmadı, çünkü doğrusunu bilmiyordu, çünkü Red John değildi.
We have a copycat. Or we have Red John trying new things. Or we have Red John making a mistake.
Ya da Red John yeni şeyler deniyor, ya da Red John bir hata yaptı.
Sounds like Red John.
Red John gibi. Ama değil.
It's not. Red John wouldn't risk capture just to taunt me.
Red John sırf bana sataşmak için yakalanma riskini almazdı.
Oh, what's his name? Red John?
Red John?
In this case, Red John.
Bu durumda, Red John oluyor.
When we first met, you said you didn't know who Red John was. But you have books on criminal psychiatry there that have chapters on him.
İlk karşılaştığımızda Red John'u tanımadığınızı söylemiştiniz ama buradaki, suçlu psikiyatrisi kitaplarınızda ona ait bölümler var.
But when I catch Red John, I'm gonna cut him open and watch him die slowly like he did with my wife and child.
Ama Red John'u yakaladığımda karnını deşip, yavaşça ölmesini izleyeceğim. Tıpkı karıma ve çocuğuma yaptığı gibi.
Because when we catch Red John, we are gonna take him into custody. - He's gonna be tried in a court of law. - Not if I'm still breathing.
Çünkü Red John'u yakaladığımızda onu gözaltına alacağız ve hukuk mahkemesinde yargılanacak.
Red john murdered your family.
Red John aileni öldürmüş.
You said you had information about Red John.
Red John hakkında bildiklerim var dedin.
Do you have information about Red John?
Red John'la ilgili ne biliyorsun?
I have dynamite information about Red John.
Red John hakkında bomba haberlerim var.
- Red John is a friend of a friend of mine.
Red John, bir arkadaşımın arkadaşı.
You get me out of here and I will give you Red John.
Sen beni buradan çıkar, ben de sana Red John'u vereyim.
Even if you are innocent, doesn't mean you have information on Red John.
Masum olsan bile, bu Red John hakkında elinde bilgi olduğunu göstermez.
Your wife, Red John painted her toenails. Yes.
Red John, karını öldürdüğünde ayak tırnaklarını boyamış, değil mi?
I told you, Red John is a friend of a friend of mine.
Dedim ya, Red John, bir arkadaşımın arkadaşı.
Roses are red, John's name is Truett Esther's in love and we always knew it
Güller kırmızıydı, John Truett'di adı Es'i bir aşk sardı, biliyorduk bu aşkı
So we studied communism via the John Birch Society, the big red map with the flowing out of the disease and so forth, and-and learned how Karl Marx was a very cruel man... and used to, uh, make his family suffer and so forth.
Komünizmi John Birch Topluluğu üzerinden çalıştık. Felaket derecede solmuş ve harap olmuş kırmızı büyük bir haritaya baktırıldık. Ve-ve bunun üzerinden Karl Marx'ın ne kadar zalim bir adam olduğunu öğrettiler bize.
Or a stretcher bearer for the Red Cross and St John's Ambulance Brigade, or a fireman in the docks.
Ya da Kızıl Haç için sedye taşıyan hastabakıcı. ... St. John's Ambulans ekibinden biri ya da tersanedeki bir itfaiyeci olurdum.
You want John Tesh at Red Rock with Yanni?
Yanni'li Red Rock'taki John Tesh'i mi istiyorsunuz?
Or she'd show us a vial of red liquid... and say that it was John the Baptist's blood or something.
Ya da içinde kırmızı bir sıvı bulunan küçük bir şişeyi gösterip... Vaftizci Yahya'nın kanı derdi.
Mr. John Singer, the American red cross.
Bay John Singer, Amerikan Kızılhacı.
Rose Red... was built by John P. Rimbauer at the top of Spring Street in the center of Seattle, as a wedding present to his wife.
1906 yılında, tek başınızaydınız. Rose Red... John P. Rimbauer tarafından inşa edilmişti.
Rose Red wasn't finished when John and Ellen got married, but they weren't in a hurry to set up housekeeping.
- Aynen öyle. - Yerinde olsam buna pek güvenmezdim.
When she and John finally took up residence in Rose Red, she was pregnant. January, 1909, that would have been.
Ellen iyileşti, ve Rose Red'e yerleştiklerinde hamileydi.
If you wanted answers, you came to the wrong place. Following the suicide, John and Ellen kept Adam out of Rose Red as much as possible.
İntihardan sonra, John ve Ellen Adam'ı hep uzak tuttular.
And now, to raise this beautiful new flag... A red lobster that won't ruin your dinner, Dr. John Zoidberg!
Ve şimdi de, güzel yeni bayrağımızı göndere çekmek için kırmızı ıstakoz karşınızda, Dr. John Zoidberg!
Red Sparks from Maryland...
John Halverson, Maryland'den Chris Fox,
Red 7!
- John! Kırmızı yedi!
You will stay on Red Bedroom Records, which John will now distribute worldwide.
Red Bedroom Records'ta kalmaya devam edeceksin,... ayrıca dünya çapında dağıtımını John yapacak.
- Red John's mine.
Red John benim.
- We don't know who did this.
Red John da kim?
There she blows.
- Red John
Red John. "
Red John. "
That's right, Red John.
Doğru. Red John.
From West Virginia comes accusations by the Carnegie coal company of Red influence on the United Mine Workers'strike. Meanwhile, in Racine, Wisconsin, after raiding the American Trust Bank, Public Enemy Number One John Dillinger roams the wilds pursued by the hounds of justice.
Batı Virginia, Carnegie Kömür Ocağı'ndaki Maden İşçileri Sendikasının grevi sarsılırken Wisconsin, Rancine'de Amerikan Kredi Bankası'nı soyan, bir numaralı halk düşmanı, John Dillinger adaletten kaçıp eylemlerine devam ediyor.
You've got Don Juan, Jamaican Red, John Wilkes Booth, Northern Lights, Mexican Airlines, Mississippi Blond,
Don Juan, Jamaika Kırmızısı, John Wilkes Booth, Kuzey Işığı, Meksika Havayolları, Mississippi Sarışını, Kentucky Bluegrass, Wiccki Sopası, Pakistan Siyahı...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]