English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Should i call you

Should i call you Çeviri Türkçe

1,117 parallel translation
What should I call you?
Sana ne demem gerekiyor?
What should I call you?
Size nasıl seslenmemi istersiniz?
So... what should I call you?
O zaman... seni ne diye çağırmalıyız?
- What should I call you? - Lily.
- Ne demeliyiz peki?
Well, well, well, if it isn't Bluntman himself, or should I call you Chronic?
Bu Bluntman'ın ta kendisi değil mi? Ya da Chronic mi demeliyim?
Should I call you sir?
Size "efendim" diyebilir miyim?
Now, what should I call you, hmm?
Size nasıl sesleneyim ben?
And in return. ... what should I call you? As you wish
Ve karşılığında ben size ne diyim?
So, should I call you then?
Seni sonra ararım.
Or should I call you...
Ya da sana söyle mi seslenmeliyim...
What should I call you?
Size nasıl hitap edeyim?
At least you should give me a call. I am sure I won't do that again, I will be very careful.
Ne zaman çağrı cihazın çalsa göreve gideceğini ve öleceğini düşünüyorum!
If he calls in, should I have him call you?
Burayı ararsa seni aramasını söyleyeyim mi?
I think you should just give him a call and ask him what he likes to eat.
Bence ona telefon edip hangi yemekleri sevdiğini sormalısın.
So you think I should call this mission off?
- Yani bu görevi iptal mi etmeliyim?
Perhaps you should call your doctor. I'll be fine, fine.
Doktorunuza gözükseniz.
Uh, I just called t-to say that I had a great time... and you should call me tomorrow, or in, uh, t-two days, uh, whatever.
Sadece harika zaman geçirdim demek için aradım... ve beni yarın aramalısın, yada iki gün sonra, herneyse.
You should call Tad and give him the tip.
Tad'i arayıp ona bu tüyoyu vermelisin.
He said I should call you.
Sizi aramamı söyledi
- What should I call you?
- Nasıl hitap edeyim?
I really think you should give her a call.
Bence onu aramalısın.
Then you start to think, "I should just call him."
Sonra "Belki de onu aramalıyım." diye düşünmeye başlıyorsun.
But I think you should call a city council meeting.
Ama sanırım şehir meclisini toplantıya çağırmalısın.
Should I call the church and tell them you`ll be late?
Kiliseyi arayıp geç kalacağını söyleyeyim mi?
I should call the police and tell them that you raped me, you dirty old man.
Polisi arıyıp beni senin, pis bir adamın kaçırdığını söylemem gerekirdi.
It's funny you call the factory worthless, because there's something I probably should have mentioned...
Fabrikaya beş para etmez demen çok tuhaf, çünkü sana söylemem gereken bir şey vardı...
You should call it a night. - I want to go and mingle.
- Bir kaç düşünce duymak istiyorum.
And I was thinking, if you and I should open a store together, we'll call it 7-11
Düşünüyorum da Eğer bir dükkan açarsak adını 7-11 koyalım mı?
If you're scared, you should call Security.
Eğer korkuyorsan, Güvenlik'i aramalısın.
- You wanna call, or should I?
- Benim mi aramamı istiyorsun?
I think the first order of business should be a call for help, don't you?
Bence ilk iş yardım çağırmak olmalı, sizce?
You want to call him, or should I give him your number?
Onu aramak ister misin ya da numarasını verebilirim.
What are you going to do with them then? Should I call the cops, the real ones?
Evsizlerle ne yapıyorsun onları kovacakmısın yoksa Polismi çağırıyım.
I think you should call it Patches.
Bence ona "Yamalı" diyebiliriz.
I came to tell you that we should call this off.
Sana bunu sürdürmeyeceğimizi söylemeye geldim.
I should call the police station and report you.
Polis istasyonunu arayıp seni ihbar etmeliyim.
All right, I don't want to jump the gun, Diane, but don't you think we should call the Health Department?
Pekâlâ, acele etmek istemiyorum Diane ama sence de Sağlık Müdürlüğü'nü aramamız gerekmiyor mu?
You know, maybe I should just call them up and have them pick up their own pizza
Belki de arayıp, pizzalarını gelip kendilerinin almalarını söylemeliyim.
Maybe I should call you " ma'am.
Belki de benim sana "şef" demek gerek.
Lowell Bergman said I should give you a call.
Lowell Bergman sizi aramam gerektiğini söyledi.
I think you should call Mike and beg him to take you back.
Bence Mike'ı arayıp seni geri alması için yalvarmalısın.
And I don't think you should come and call on me at the Miss Brownings'if you're going to laugh at them, call them names.
Ve bence eğer onlara gülüp lakap takacaksanız Bayan Browning'lere beni ziyaret etmeye gelmemelisiniz.
I should've been there, and I know you probably never wanna see me again, but please call.
Orada olmam gerekirdi ve biliyorum beni muhtemelen bir daha görmek istemiyorsundur.
I really think you should call a doctor.
Bence gerçekten bir doktora görünmelisin.
So feel free to get all boy-scouty on me, Dawson but you should know, I'd get quite the perverse thrill out of making things profoundly uncomfortable for you and the rest of the Sweet Valley High extras you call your friends.
Keşfe çıkan çocuklardan kurtulsan iyi olur, Dawson ama bilmelisin ki, sen ve arkadaşım dediğin Sweet Valley Lisesinin diğer bütün geri kalan adına işleri tamamen uygunsuz duruma getirmek için oldukça huysuz olabilirim.
- Perhaps I'd better call my lawyer. Perhaps you should.
- Belki de avukatımı arasam iyi olacak.
You're right. Maybe I should call someone and do something.
Birini arayıp bir şeyler yapsam iyi olabilir.
Every day I had to decide whether I should call you.
Her gün sana telefon edip etmemem gerektiği konusunda düşünüp durdum.
You know, up until the end, when he said that I should call you if I needed help, he said he was sorry he didn't change his ways while you were with him.
Son anlarında dedi ki, yardım gerekirse seni aramalıymışım, seninle birlikte iken değişemediği için, gerçekten üzgünmüş.
- I'll call you back. - You should do yoga. - It reduces your stress.
Yoga yapın,. sinirlerinizi gevşetir.
I should call you Dorothy.
Sana Dorothy demeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]