Sing to me Çeviri Türkçe
995 parallel translation
Sing to me.
Bana şarkı söyle.
Hey, sing to me.
Hey, bana şarkı söyle.
You sing to me like you invited me in, and then you shut the door on me.
Davetkâr biçimde şarkı söylüyorsun, ve sonrada kapıları üzerime kapatıyorsun.
Before I'd go to sleep, she'd always sing to me.
Büyükannem, uyumam için, bana ninni söylerdi.
Sometimes, the threads sing to me and tell me what to do.
Bazı günler iplik kendiliğinden kayıyor.
At home, my wife do not like me to sing.
Eşim evde şarkı söylememden hoşlanmaz.
Get me a car. I'm going to Sing Sing.
Bana bir araba ayarla, Sing Sing'e gidiyorum.
I'll tell her you asked me up here to play for you. Her future husband, the Baron, talking with a servant, listening to her sing.
Beni çağırıp şarkı söylettiğini, müstakbel kocasının hizmetçiyle oynaştığını anlatırım.
That's too bad, because I have an idea... he's going to invite me to sing in New York.
Çok kötü, çünkü beni... New York'ta arya söylemem için davet edeceğini sanıyorum.
And now I want to thank the man who pestered Mr. Random until he had to let me sing to him.
Ben Phil'in karısıyım. Bana karşı çok iyi, beni seviyor, benim için hayatını değiştirdi.
You wouldn't want to hear me sing.
- Şarkı söylememi duymak istemezsiniz.
The manager expects me to sing "The Wedding of the Lily and the Rose."
Ayrıca müdür de "Zambak ve Gülün Düğünü" parçasını söylememi bekliyor.
Father O'Malley was the first one to tell me I could sing.
Peder O'Malley bana sesimin güzel olduğunu söyleyen ilk kişiydi.
She taught me how to laugh and sing.
Bana nasıl gülünüp, şarkı söyleneceğini öğretti.
- This dress made me want to sing!
Bu elbise bende şarkı söyleme isteği yaratıyor.
You don't have to sing for me.
Bana şarkı söylemen gerekmez.
Give them to me. I'll make them sing, these criminals, with a good beating!
Ver bana onları da kemeri dayayınca nasıl konuşturuyorum bak göstereyim!
Like me to sing you a little good-night song?
Sana küçük bir iyi geceler şarkısı söylememi ister misin?
The maid spoke to me about the cuckoo and I went to listen to it sing.
Hizmetçi guguk kuşundan bahsetti, ben de dinlemeye gittim.
- Or would you rather have me sing to you?
- Yoksa şarkıyla mı söyleyeyim?
She would sing me to sleep
Uyumam için şarkı söylerdi.
Did you used to sing in the mornings, before me, I mean?
Toulouse? Sen sabahları şarkı söyler miydin, yani benden önce?
He could have healed my body, and it would have been natural for me to laugh and sing.
Vücudumu iyileştirebilirdi. O zaman gülmem ve şarkı söylemem doğal olurdu.
Bluebirds in the bluebells Sing a song To send me along my way Wonderful, wonderful day
Mavi kuşlar şarkı söyler çan çiçeklerinde güle güle demek için bana, harika, harika gün
The one you'll sing to make me say I love you
Bir şarkı söyleyeceksin sen de Seni seviyorum diyeceğim ben de.
"My girl Hortense," they used to sing of me...
" Kızım Hortense, pek anlam ifade etmez.
Sing it to me in the key of G.
Bunu bir de sol anahtarından söylesene.
Every time I go in there, they ask me to stand up and sing.
Her gidişimde, sahneye çıkıp şarkı söylememi isterler.
He asked me to sing this song that he likes so much.
O çok sevdiği şarkıyı söylememi istedi.
Would you sing it to me again?
Şarkıyı bir kez daha söyler misin?
TO SING CAROLS THEN WHAT'S THE PO I NT OF BEING ALIVE? BEATS ME.
Ayrıca yılbaşında şarkı söylemeleri için işyerine çocukları getiremiyorsan yaşamanın anlamı ne?
You want me to sing?
Şarkı mı istiyorsun?
Excuse me. - Sing it, Chance. - Here's to the star of our crowd.
Onu tanıyorsam, sizi kurban etmiştir.
Would you like me to sing a love song?
Bir aşk şarkısı mı söylememi istersin?
I'll sing one of them down home, go-to-meeting songs and you join in with me, all right?
Toplantı şarkısı. Bana yardım etmelisiniz. Bana eşlik edin, tamam mı?
Gertrud - the Vice-Chancellor asked me to say hello and that he hoped to hear you sing this evening.
Gertrud, Sayın Başbakan merhaba demek istiyor ayrıca bu akşam şarkı söylemeni rica ediyor.
Mr Fergusson's instructions to me were to teach you to sing.
Bay Fergusson sana şarkı söylemeyi öğretmem için talimat verdi.
You expect me to teach you to sing in one week?
Bir haftada şarkı söylemeyi öğretmemi mi bekliyorsun?
It was the least I could do, my dear Tintin - it's so kind of you to have come all this way to hear me sing!
Önemli bir şey değildi, sevgili Tintin. Bugün beni dinlemek için onca yolu gelmeniz büyük incelik!
Perhaps you would like to hear me sing the Horst Wessel song.
Parti marşını da söylememi istersin belki.
They wanted to sing for me, bless their hearts. That's lovely, lovely.
Bana şarkı söylemek istediler, sağ olsunlar.
Sing it to me.
Söyle bana.
Once we're in Tar, sing it to me all the time.
Eğer Tar'a ulaşırsak, bana hep bu şarkıyı söyle.
My instructor was Mr. Langley and he taught me to sing a song.
Hocam Bay Langley'di ve bana bir şarkı öğretmişti.
And when I am in prison, I listen to the voices of the people who sing much better than me
Ve hapisteyken benden daha iyi şarkı söyleyen insanları dinliyorum.
If you sing for me, everybody will listen to me.
Sen şarkı söyle ki, onlar da beni izlesin.
Zezé, sing "Little House" to me.
Zezé, bana "Küçük Kulübe" yi söylesene.
You need to get well so you can go sing along with me.
Benimle yine şarkı söylemeye çıkman için iyileşmen gerek.
As everybody wants me to, I'll sing.
Madem herkes istiyor. O halde söyleyeceğim.
"... sing a song, don't be long, thrill me to the marrow. "
"... sing a song, don't be long, thrill me to the marrow. "
All the hassle in the world wouldn't make me sing a song to the police.
Başım belada diye ispiyonculuk yapmam, hayatta olmaz.