Something special Çeviri Türkçe
3,034 parallel translation
He knew he had something special.
Michael'da özel bir şey olduğunu biliyordu.
I want to be able to... Do something special for her on my own, you know?
Ona kendi başıma özel bir şeyler yapmak istiyorum, anlıyor musun?
Give me something special, I've been meaning to celebrate.
Bugün bana özel bir şeyler ver. Kutlama yapmak istiyorum.
Oh, and I've arranged something special for Amber.
Amber için özel bir şey hazırladım.
You got a lot of something special going on there, young man..
Burada pek çok özel şeye adım atacakmışsın, genç adam..
I've got something special for you.
Senin için özel bir şeyim var.
They show you did something special.
Sana özel bir şey yaptıklarını gösteriyor.
I'll make something special for you.
Senin için özel bir şeyler yapacağım.
I discovered that there was really something special about photographing at night that places your mind on the surface of a planet.
Zihninizde yer alan şeyler bir gezegenin yüzeyindedir.
Here I thought we had something special.
Aramızda özel bir şeyler olduğunu sanmıştım.
Since the first day he entered the Octagon, we knew Ken Dietrich was something special.
Arenaya girdiği ilk günden beri Ken Dietrich'in esrarengiz bir yeteneği olduğunu anlamıştık.
But I think we have something special here, and I don't want to rush the magic.
Özel bir şeyler yaşadığımızı düşünüyorum ve bu sihri aceleye getirmek istemiyorum.
Besides this the council of the tribe has something special planned for you tonight.
Hem bu akşam, kabile konseyinin, sana özel bir planı var.
Sometimes I even imagined there must be something special about me that made Lynx almost keel over with joy at the sight of me.
Bazen Luchs'un benimle birlikteyken ne kadar mutlu olduğunu görünce bende özel bir şeyler olmalı diye düşünüyordum.
I've got something special for you.
Sana bi sürprizim var.
I was just on my way to get something special for Keisha.
Keishaya özel bir şeyler almak için yoldaydım.
Something special?
Özel birşeylermi?
- We have something special.
- Bizim özel bir şeylerimiz var.
Look, it's early days, but we want to make sure that their time together is something special.
Bakın, daha çok erken, ama geçirdikleri zamanın özel olduğundan emin olmak istiyoruz.
That's when I first said to him that he could be something special.
İşte ilk kez o zaman onda iş olduğunu söyledim.
Well that someone special would... have to put something special on this finger first.
O özel birinin önce bu parmağa yüzüğü takması gerekir.
Don't think you're something special in here?
Burada sakın özel biri olduğunu sanma.
Is it something special?
Özel bir şey mi?
He made Charlie Rankin see he born to be something special.
Charlie Rankin'in özel birşey olmak için doğduğunu görmesini sağladı.
" There just might be something special about this place.
"Buranın kendine has bir yönü var."
My sister believes you're something special.
Kız kardeşim, sizin özel biri olduğunuza inanıyor.
Are you something special?
Öyle misiniz?
I always thought you'd do something special with your life.
Her zaman büyük bir yere varacağını düşünmüştüm.
Something special.
Özel birşey.
You have to ask for something special.
Ayrıca bir şeyler istemelisin.
Our time spent with you was not easy. In fact, it was a little uncomfortable. But you represented something very, very, very special.
Hatta oldukça rahatsızdı, ama sen çok, çok, çok özel bir şeyi temsil ettin.
Yeah, it was... Well, initially we built it, because a customer wanted something a bit special
Evet... ilk olarak bunu imal ettik, çünkü müşterimiz özel bir şey istedi.
Let me ask you something, Special Super Agent Gibbs.
Size bir şey sormama izin verin Süper Özel Ajan Gibbs.
And if you make it there, you're assured of stardom because people knew that you've got something very special.
Afişte adın varsa, yıldız olman garantiydi. İnsanlar sende çok özel bir şey olduğunu bilirdi.
He felt Michael had something so special, and he told that to him.
Michael'da çok özel bir şey hissetmiş, bunu ona da söylemişti.
And Bobby Taylor knew that when he called Berry and said, "I've got something so special, you gotta see it,"
Bobby Taylor, Berry'yi arayıp "Elimde çok özel bir şey var, görmen lazım" deyince,
I just wanted to get you something really special.
Sadece sana özel bir şeyler almak istemiştim.
I got you something really special.
Bu akşam için çok özel bir şeyl aldım sana.
The movies were our special place where we could go and watch something, and we didn't miss my mum so much.
Sinemalar bizim özel yerlerimizdi. Birlikte gidip bir şeyler izlediğimiz yerlerdi. Annemi özlemeye fırsatımız kalmazdı.
We have a new girl for you tonight. Something extra special.
Bu gece sizin için yeni bir kızımız var.
i bet you're looking for something for that special someone, right?
buyrun Eminim özel biri için bişeyler arıyorsunuz di mi?
i know i'm young, but you let me in on how much you want to spend, what's the occasion, and i can guarantee you that together, we'll find that special something.
Efendim biliyorum ben o değilim ama bana söylerseniz.. .. ne kadar harcayabileceğinizi inanın bana.. Çok özel bişey bulabiliriz.
He... He went to go do something very special.
Baban çok özel bir şey yapmaya gitti.
If Man in Moon chose you to be a Guardian, you must have something very special inside.
Eğer Ay'daki Adam seni Muhafız olarak seçtiyse içinde özel bir şeyler olmalı.
Your mother blamed the smile on your father he blamed her there's something deadly about it she thought she had to enroll you in special counseling.
Annen, babandaki gülüşü kınamış. O da anneni kınamış. Bununla ilgili öldürücü bir şey var.
But I want to wait until I get you something really special.
Ama sana özel bir şey alana kadar beklemek istiyorum.
I'll make it up to you, though, something really special.
Yine de bu durumu özel bir şeyle telafi edeceğim.
And we've got something very special, something we're thrilled about.
Ayrıca çok özel bir stratejimiz var, çok umut bağladığımız bir şey.
So you wanted me to get you something very special and he wouldn't make up his mind and it took for ever and ever and ever, right? Yes, I know. I'm gonna show her in a minute.
Sana özel bişeyler vermek istiyorum sonsuza dek sürecek
If we could just find it Samson, I'd see us... having something really special together, you know.
Eğer havaya girebilseydik Samson, birlikte gerçekten özel birşeyler paylaştığımızı görebilirdim, bilirsin.
BECAUSE I HAVE SOMETHING SPECIAL FOR YOU, AND YOU WON'T BE NEEDING THIS.
Çünkü, senin için özel bir şeyim var ve buna ihtiyacın yok.
special 302
specialist 32
special ops 30
special delivery 66
special occasion 31
special forces 87
special agent 68
special agent gibbs 90
special agent seeley booth 19
something went wrong 81
specialist 32
special ops 30
special delivery 66
special occasion 31
special forces 87
special agent 68
special agent gibbs 90
special agent seeley booth 19
something went wrong 81
something 1990
sometimes 3655
sometime 130
something came up 177
something happened 421
something like that 1529
something's happening 161
something's not right 271
something on your mind 83
something bad happens 16
sometimes 3655
sometime 130
something came up 177
something happened 421
something like that 1529
something's happening 161
something's not right 271
something on your mind 83
something bad happens 16