English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The dead guy

The dead guy Çeviri Türkçe

1,231 parallel translation
The dead guy was a colleague from her unit.
Yoksa şimdiye ölmüş olurdu. Ölen, sizin biriminizde çalışıyordu.
The voters preferred the dead guy.
Seçmenler ölen adamı tercih etti.
We found a phone next to the dead guy.
Cesedin yanında bir telefon bulduk.
The dead guy's Kyle.
Ölü adamın adı Kyle.
I'm the dead guy.
Ben ölü çocuğum.
The dead guy?
Ölen adam mı?
I can't carry the dead guy any longer.
Bu ölü herifi daha fazla taşıyamayacağım.
Do we think the dead guy bought a defective gun, or was he selling a gun he'd already modified?
Biz adamın bir dedektif silahı aldığını veya kendi modifiye ettiği silahları sattığını mı düşünüyoruz?
Semen match the dead guy's?
- Sperm, ölen adama mı ait? - Evet.
Ever see the dead guy before?
- Ölen adamı daha önce gördün mü?
The dead guy's widow said there was some kind of drawing on this pillow case.
Ölen adamın dul eşi, yastık kılıfına çizilmiş bir şey olduğunu söylemişti. Test ettim :
The dead guy was a scientist who used the money from his inventions... to devote his life to struggling kids.
Ölü adam, kendini hayatını kurtarmaya çalışan çocuklar için adamış... bir bilim adamıymış.
That's the name of the dead guy, right?
Bu ölen adamın ismiydi, değil mi?
He played golf with the dead guy... two hours before the murder.
- Cinayetten iki saat önce...
So the embalming fluid's spraying all over the mortuary... and the body slides off the table onto my new assistant... who starts screaming that the dead guy's got a woody and is trying to do her. ... a bigger closet.
Muhafaza sıvısı bir anda tüm cesede yayıldı... ve ceset asistanımın üzerine kayınca... kız, cesedin aletinin sertleşmiş olduğunu ve ona saldırmaya çalıştığını haykırdı.
She was the dead guy's wife.
Ölen adamın karısı.
It turns out to be the dead guy's wife... who poisoned him with laced cocaine.
Adamı kokainle zehirleyenin... ölü adamın karısı olduğu anlaşılıyor.
Do we know for sure this is the dead guy's wife?
Bunun ölü adamın eşi olduğunu kesin biliyor muyuz?
The dead guy watched me shove a bong down his buddy's windpipe.
Arkadaşının ağzına marpuç soktuğumda oradaydı.
I checked the dead guy's priors.
Ölenin dosyasına baktım.
This guy was at the club, the dead guy, but I never saw him before.
Şu çocuk, ölen çocuk kulüpteydi evet, ama daha önce hiç görmedim.
That symbol that was cut in the dead guy's hand does it have something to do with this?
Ölü adamın eline işlenmiş o sembolün bununla bir alakası var mı?
The guy in Chili's house, the dead guy?
Chili'nin evindeki adam var ya, ölü olan?
EUGENE, THE GUY WAS DEAD ON ARRIVAL.
10.000 dolarım nerede?
The same way you want the guy who killed your Uncle Ben dead.
Aynı senin, amcan Ben'i öldüren herifin ölmesini istediğin gibi...
He's chasing the guy or that patrolman would be dead.
O adamı izliyordu, yoksa devriye polisini öldürürdü.
You're the son of that dead rich guy, aren't you?
Sen şu ölen zengin adamın oğlusun, değil mi?
I don't know, I gotta say, if the guy's dead, we gotta put this in the win column.
Bilemiyorum. Öldüyse onu kazanç hanesine yazabiliriz.
You got a business to run around here. And the last you need, especially this week, is a dead guy in your lobby.
Burda yurutmeniz gereken bir is var ve bu hafta istiyeceginiz son sey ise lobide olu bir adam olmasidir.
He was sworn in on a stack of Bibles. Because when you can't beat a dead guy you need all the help you can get.
İncil yığını üstünde yemin etti çünkü bir ölüyü yenemiyorsanız her türlü yardıma ihtiyacınız vardır.
You're telling me that missy thinks i'm some guy back from the dead.
Bana Missy'nin ölümden gelen biri olduğumu düşündüğünü söylüyorsun.
The security guard's killed and Guy's dead.
Güvenlik görevlisi öldü, Guy da öldü!
You can't violate the rights of a dead guy.
Ölü birinin haklarını çiğneyemezsin.
- That the guy is dead.
- Adamın öldüğünü.
Broadcasts in any direction up to 200 feet. Someone at the airpark was definitely spying on our dead guy.
Havacılık parkından birileri, ölen adamı tam anlamıyla gözetliyormuş.
- So we got a dead guy in a hardware chain that bought the same things.
Bir yapı mağazasının önünde ölen adamın biri de aynından almış.
Nice fucking guy and a dead eye for the fucking color.
İyi bir adamdır, madenin renginden de çok iyi anlar.
Well, I know we played golf with the guy... and four hours later he's dead.
O herifle golf oynadığımızı biliyorum... ve dört saat sonra adam öldü.
The dead guy from Boston.
Boston'daki ölü adam.
This guy was dead before he belly-flopped into the pool.
Bu adam göbek üstü havuza atıldığında ölüymüş.
That's an interesting theory, Randy, but, uh, the, uh... the guy's dead, right? He died in the fire.
Bu değişik bir teori, Randy, ama çocuk öldü değil mi?
- Because, the other guy's dead.
- Çünkü, diğer adam öldü.
Guy steals millions of dollars, makes it look like he's dead, has his girlfriend buy the old family home.
Sevgilisine, ailesinin evini alıyor.
'Cause I'm the guy who can get you anywhere you want Front row, dead center
İstediğin yere götürebilirim seni. Ön sıra, dans pisti.
I heard shots, and then I saw this white guy and this black girl run out and they jacked this lady's car, shot her dead and threw her baby to the curb.
Silah sesi duydum, beyaz adamla zenci kız koşuyorlardı arabasını alıp kadını öldürdüler bebeğiyle arabadan attılar.
Dead guy fits the description of Aceveda's robbery suspect.
Ölen soygun şüphelisinin tanımına uyuyor.
In the dream, he was the only alive guy in this car full of dead guys.
Rüyamda ölü dolu bir arabadaki tek canlı kişiydi.
I save a guy only to learn he could be dead by the end of the day.
Bir adamı, gün sonunda öleceğini öğrenmek için kurtarıyorum.
- But what? The guy's wife is dead.
Bu adamın karısı ölmüş.
- Guy was dead in front of the TV.
- Çocuk, TV'nin önünde ölü bulunmuş.
This is the theory of some sick, twisted dead guy, not mine.
Bunlar normal olmayan bir ölünün düşünceleri. Benim değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]