English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The year

The year Çeviri Türkçe

33,306 parallel translation
So four or five days, you have chicatanas in the year, and that's it.
Yıl içinde sadece dört beş gün chicatana olur, o kadar.
It was the fraternity party of the year.
Yılın mezun partisiydi.
I'm being inducted into the Hall of Athletes as Athlete of the Year.
Yılın Sporcusu olarak Sporcular Listesi'ne alınacağım.
Actually, it's Co-Athelete of the Year.
Aslında o Yılın Yardımcı Sporcusu olacak.
Your Bay Area Morning Personality of the Year Award?
"Körfez Bölgesi Yılın Sabah Şahsiyeti" ödülün mü?
I'm not going to win Mother of the Year anytime soon.
"Yılın Annesi" seçmezler beni artık.
It all comes down to this, the first game of the year, perfect season on the line.
Her şey buna bağlı yılın ilk maçı ve önümüzdeki mükemmel sezon.
You're gonna have a whole year to plan the wedding, okay?
Düğünü planlamak için bir yılın olacak, tamam mı?
Since yesterday was the most productive day your team has had all year, I will rehire you.
Dün, takımının bu yıl geçirdiği en verimli gün olduğu için seni tekrar işe alacağım.
The next year he won Best Chef : United States.
Ertesi yıl Amerika'nın En İyi Şefi ödülünü kazandı.
Where the last year of my life will be in a wheelchair with your mother feeding me?
Hayatımın son senesinde tekerlekli sandalyede sürünürken annenin beni beslemesi mi?
That was in the first year of Atelier Crenn.
Bu Atelier Crenn'in ilk yılındaydı.
And the next year, she was bumped up to two Michelin stars, and that made her the first female chef in America to earn that honor.
Ertesi yıl ise, iki Michelin yıldızı aldı... ve bu da onu Amerika'da bu onura sahip ilk kadın şef yaptı.
It was one of the best things I had all year.
O yıl yediğim en iyi şeylerden biriydi.
I remember, the second year of my university, my parents were living in a rented house.
Üniversitenin ikinci sınıfındayken... annemler kirada oturuyorlardı.
In the third year when I was cooking, I became the best among the students.
Aşçılığımın üçüncü yılında, öğrencilerin en iyisi oldum.
Within a year, the restaurant here became very successful.
Bir yıl içinde buradaki restoran çok başarılı oldu.
It would take probably a year to get a table, just to pay money to eat the food.
Orada paranızla yemek yemek için bile... bir yıl kadar bekliyordunuz.
I'm doing an informal case study on the survivors of last year's attacks.
Geçen yılki saldırılardan kurtulanlarla ilgili gayri resmi bir çalışma yapıyorum.
A 50-year-old male with penetrating trauma to the left neck.
50 yaşında bir erkek, boynunun sol tarafından... delici bir cisimle yaralanma.
Every year, thousands of vehicles attempt the journey.
Her yıl, binlerce araç yolculuğa kalkışır.
But a little over a year ago, before she disappeared, we were with Laly and we saw a girl who looked exactly like her on the bus.
Ama bir yıldan biraz uzun süre önce, o kaybolmadan evvel, Laly ileyken, otobüste tıpkı ona benzeyen bir kız gördük.
Or, if you prefer, I can let a 30,000-year-old weaponized virus kill everyone on the planet.
Ya da, istersen bırakalım, silah haline getirilmiş 30,000 yıllık bir virüs gezegendeki herkesi öldürsün.
There's the 15-year man!
İşte karşınızda 15 yıllık görev adamı.
The same rounds were used to shoot up the wedding of a Mexico City narcotics officer last year.
Aynı kurşunlar geçen yıl bir Meksiko narkotik polisinin düğününde kullanılmış.
Here's the stick I used to make the championship-winning goal my senior year.
Son senemde şampiyonluk kazandıran golü bu sopayla attım.
and Uncle Jesse and Aunt Becky are there too, and Joey's stuck in Vegas, this is our one chance all year to get the whole family together.
Jesse dayımla Becky yengem de orada. Joey de Vegas'ta sıkışıp kaldı. Bu tüm yıl boyunca tüm aileyi bir araya getirmek için tek şansımız.
I thought this year we'd be at the grown-up table. Mom, Alex is kicking me. And that's why you're still at the kids'table.
Bu yıl yetişkin masasında oluruz sanıyorum.
On August the following year, you were kidnapped and taken to America.
Sonraki yılın ağustos ayında kaçırıldın ve Amerikaya götürüldün.
And the fact that you've been out here for a year, all alone... I get it.
Ve tek başına bir yıldır burada olmanı anlıyorum.
There's a really solid, well-researched rule about romantic relationships in the first year of recovery.
Arınma döneminin ilk yılındaki gönül ilişkileriyle alakalı, cidden sıkı ve sağlam temelli bir kural vardır.
Bernard Jolly is a 19-year-old white male who, until his recent arrest and incarceration, has lived in the basement apartment of his maternal aunt, Amanda Jolly of San Francisco.
Bernard Jolly 19 yaşında hapse girmeden hemen önce San Francisco'daki teyzesi Amanda Jolly'nin evinin bodrumunda yaşayan, beyaz bir erkek.
What? I was clean a whole year, and I fell into the same hole, and I just can't do it anymore, okay?
Tüm yıl temizdim, sonra tekrar aynı batağa saplandım ama artık yapamam, tamam mı?
One year for obstruction of justice and accessory after the fact.
1 yıl, adaletin engellenmesi ve olay sonrası suçluya yataklık etmeden.
Many important issues are on the ballot this year, but all eyes are on the race for mayor.
Bu yıl sandıkta birçok mesele var ama tüm gözler, belediye başkanlık yarışında.
All right, you're not supposed to date within the first four months of recovery, so we are enjoying our year of living... platonically.
Biz de platonik geçen yılımızın tadını çıkarıyoruz.
We need to go down to the mattress store and tell her that this year she gets to have
Yatak mağazasına gidip bu yıl geçit arabasına
On behalf of myself and the entire Tacoma Harvest Homeschoolers Group, we'd like to thank you for taking interest in our parade activities this year.
Kendim ve Tacoma Harvest Ev Öğrencileri Grubu adına, bu yılki geçit faaliyetlerimize ilgi gösterdiğin için teşekkür ederiz.
Over the next five years, management will increase cost of living 1.5 percent per year.
Önümüzdeki beş sene boyunca yönetim, geçim giderlerini yüzde 1.5 artıracak.
"in the coming year." What does that mean?
Ne demek bu?
The dress you had made to celebrate the 25th year of father's rule.
Babamın, tahta oturmasının 25. yılında yaptırdığın kıyafeti diyorum.
There's people in the crowd who have a 4-year-old who isn't toilet-trained.
Aranızda tuvalet eğitimi almamış dört yaşında çocuğu olan vardır.
Now, it's very weird'cause, over the course of my 15-year career, I've said horrible things about religion.
Bu çok garip, çünkü 15 yıllık kariyerim boyunca din hakkında korkunç şeyler söyledim.
Or some 4-year-old shoots their mum in the head, they're like, "I'm not gonna write anything today."
Veya dört yaşında bir çocuk annesini vurunca "Bugün bir şey yazmayacağım" diyorlar.
"This is what New York will look like one year after the human race dies,"
"İnsandan bir yıl sonra New York şöyle görünecek."
In Canada, just last year, they legalized assisted suicide for the sick, which, I believe, is the biggest freedom of them all.
Kanada'da daha geçen yıl hastaların yardımla ölmesini yasallaştırdılar. Bence en büyük özgürlük bu.
This after a five-year journey through the Padres system, and it marks a day that many, quite frankly, doubted would ever come.
Padres takımındaki beş yıllık macerasından sonra çoğu kişi bu anının geleceğinden oldukça şüpheliydi.
The most important person you've ever driven is the 23-year-old sitting right next to me.
Şoförlüğünü yaptığın en önemli kişi, yanımda oturan 23 yaşındaki kadın.
23-year-old Ginny Baker is warming up in the San Diego Padres'bullpen in preparation for her first start in the Major Leagues.
23 yaşındaki Ginny Baker, Major Ligi'ndeki ilk oyunu için San Diego Padres alanında alıştırma yapıyor. Hoş geldiniz millet.
The man's up for reelection, and a 12-year-old photo could change everything.
Adam adaylığını yeniden koyacak, 12 yaşındaki bir resim her şeyi değiştirebilir.
All combined, torrio's operations bring in the modern-day equivalent of $ 55 million a year.
Tüm bu mekanların toplamında günümüz parasıyla yılda 55 milyon dolar kazanıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]