English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / This again

This again Çeviri Türkçe

14,457 parallel translation
I cannot believe we fell for this again.
- Yine kandırıldığımıza inanamıyorum.
You're not doing this again.
Bunu tekrar yapamayacaksın.
I don't know why we thought we could do this again.
Bunu neden bir daha yapabileceğimizi düşündüğümüzü bilmiyorum.
Let's do this again sometime.
Bu bir ara tekrar yapalım.
I'm sorry that it has to end like this again.
Hayatın yine böyle sonlandığı için çok üzgünüm.
- Not this again.
- Yine mi ya?
We move forward and we never have to talk about this again.
Bunları arkamızda bırakıp bir daha konuşmayacağız.
Please! Doctor, not this again.
Rica ediyorum Doktor, yine bunlara başlamayalım.
Are we actually doing this again? - Do you know how to close your mind?
- Aklını nasıl kapatacağını biliyor musun?
- This again.
- Yine bu konu.
The real joy is to sit in this hotel room all day, answering the same questions over and over again.
Ama tüm gün bu otel odasında oturup aynı soruya cevap vermek daha eğlenceli.
Again, a human. I like where you're going with this.
Tekrar söylüyorum, insan.
Not this guy again.
Yine mi bu adam?
I am detecting a time beacon signaling the Waverider. But then again, this is 1960.
Dalgagüdücü'yü işaret eden Zaman Radyofarı tespit ettim, gerçi burası 1960 yılıydı.
Okay, but we've decided we're coming back for your birthday. Not this birthday thing again.
Tamam biz karar verdikte senin doğum günüde geleceğiz.
"Anu's taste", "Anu's business sense"... Morn, not this Anu spiel again...
"Anu'nun lezzetli yemekleri", "Anu'nun iş başarısı"...
Hello again. Yes, I'm talking to you this time.
Yeniden merhaba, evet bu sefer seninle konuşuyorum.
I'll say it again, The misogynistic blind eye bylaw enforcement in this.
Güvenlik güçlerinin kadın düşmanlığı...
I mean, I honestly never thought I was gonna see this guy ever again.
Bu adamı bir daha göreceğimi hiç düşünmemiştim.
It's almost like you're making this all about you again.
Sanki bunu tekrar kendine çeviriyormuşsun gibi geliyor.
Not ever. Well, you'll never be a part of this family again.
Bir daha asla bu ailenin bir parçası olamazsın.
What's this called again?
Ne demiştin?
Now... don't nobody here ever again say that this Bren'in don't protect this clan.
Bir daha buradaki hiç kimse Bren'in bu kabileyi korumuyor demesin.
Bang, bang, sounded again, this time even louder.
Pat, pat. Yeniden ses gelmiş hatta bu sefer daha sesliydi.
Bang, bang, sounded again, this time even louder.
Pat, pat, yine ses geldi. Hatta bu sefer daha sesliydi.
After this is done, we'll never have to see each other again.
Bu iş bittikten sonra, bir daha görüşmek zorunda kalmayacağız.
We have risked our lives again and again for this girl, and where has it gotten us?
Durmadan hayatlarımızı bu kız için tehlikeye attık ve nereye geldik peki?
This... again?
Yine mi bu?
So is this where you kill me and dispose of the body in some ditch - where no one will find me? - Tell me again.
Burası beni öldürüp kimsenin bulamayacağı bir hendeğe atacağın yer mi?
Well, you need to send it again because we need to get it back before morning, and this is the third time you've told me...
Pekala, onu tekrar göndermelisin çünkü sabah olmadan onu geri almalıyız, bunu bana üçüncü kez söyledin...
But know this... if Campos doesn't throw that fight, they're coming after us all over again.
Ama şunu unutma. Campos o maçı kaybetmezse tekrardan üstümüze gelecekler.
Jacob, listen, if this is about paying back the favor or copying again, I really don't...
Jacob, konu yine bir iyilik yapmak ya da kopya çekmekle ilgiliyse, gerçekten...
So, I declare once again, sir, Amanda Chavez did not know before this mission.
Bunu ben görev önce Amanda Chavez gelmiyordu, demek tekrarlayın.
Well, if anything, it feels good to be out here again, in this era.
Olmasam da buralara tekrar uğramak iyi geldi. Bu çağa.
So how are you feeling, given your concerns about becoming addicted to this era once again?
Bu döneme tekrar bağımlı olmaktan endişeleniyordun, nasıl hissediyorsun?
Why don't you tell me again about this case you were working on?
Üzerinde çalıştığınız davadan tekrar bahsetsene.
What, you mean you don't remember the part where you passed out, woke up again, shouted at me, "It's too hot in this five-story hellhole,"
Sızıp kaldığın, sonra tekrar uyanıp bana bağırdığın kısmı hatırlamıyor musun? "Bu beş katlı cehennem deliği de amma sıcakmış." demiştin galiba.
Does this mean I'm on a planet where you're talking to me again?
Yoksa benimle yeniden konuşmaya karar verdiğin bir gezegende miyiz?
I don't wanna screw this up again.
Tekrar batırmak istemiyorum.
Look at the last little bit of this video again.
Videonun son kısmına tekrar bak.
The weapon was wiped clean, so prints aren't gonna help, but again, and this is weird, cornstarch was found on the grip.
Silah iyice temizlenmiş, o yüzden parmak izlerinin faydası olmayacak yine de, ki bu çok tuhaf, kabzada mısır nişastası bulundu.
You have to ruin this case again, too?
Bu davayı da yine mahvetmen mi gerek?
Every time this case gets hot again, my wife ends up banishing me to the house.
Bu dava her gündeme geldiğinde, karım beni evden kovuyor.
Now, you do this and we're gonna work together again.
Şimdi bunu yaparsan tekrar birlikte çalışırız.
We need to catch this person before she strikes again.
Bir daha saldırmadan bunun sorumlusunu yakalamamız gerek.
- Remember Mikey, this guy's got the plans to the Triceraton Mothership, so try not to tick him off again, okay?
Unutma Mikey, Triceraton'ların ana gemisine girmemize.. .. yardımcı olacak planlara sahip. Yani, onu tekrar sinirlendirmesen iyi edersin, tamam mı?
Look, I tell it again, and this time you laugh, okay?
Bir daha anlatacağım ve bu sefer güleceksiniz tamam mı?
So it's about this girl and she lives in this small town and then, well, she's a sculptor and then the whole town saves up money and sends her to the sculpture academy and then when she gets there, she never sculpts again.
Yani bu kız hakkında ve bu küçük kasabada yaşıyor, ve sonra... O bir heykeltraş. Ve bütün kasaba para kazanıyor
Only you can bring this country back together again. "
"Bu ülkeyi yalnızca siz toparlayabilirsiniz."
If you do this, it's all-in, James. You go down this road, the things you'll see, the things you'll do... You can't go back to normal life again.
Eğer bunu yaparsan, James bu yola girersen, göreceğin ve yapacağın şeyler yüzünden asla normal hayatına dönemezsin.
Again, I just don't think this is me.
Tekrar söylüyorum, benimle bir ilgisi yok bunun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]