English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / This time around

This time around Çeviri Türkçe

1,071 parallel translation
This time around
İnciyi alıp kaçtı!
We're in orbit at this time around the capsule.
Şu sırada kapsülün etrafında dönmekteyiz.
Tell your mom that hopefully it'll be a lot more fun this time around.
Annene bundan sonra çok daha fazla eğleneceğimizi söyle.
Because this time around your condition is like the handicapped person who needs a crutch to walk, but he has no hands to hold it.
çünkü bu sefer senin durumun engelli insanın haline benziyor yürümek için koltuk değeneklerine ihtiyaç duyar, lakin onu tutması için hiçbir kolu yoktur..
"Beyond this beauty all around me Beyond the bounds of time..."
"çevremdeki bütün bu güzelliğin ötesinde zamanın sınırların ötesinde..."
Now, look, this weekend would be a perfect time for you to come out to the house if you care to, and we can hash it around.
Bu haftasonu evime gelmek senin için harika olacak, tabii sen de istersen. Bu konuyu iyice konuşuruz, çünkü nasıl başarıdığını bilmek istiyorum.
On his final approach... This has to be perfect the first time around.
Son geçişinde tek seferinde başarılı olması lazım.
This time, it just went "ding." I heard it go "ding," and I turn around and look and all the lights on my block go out.
Karanlığı severdi. Programını hiç dinlediniz mi? - Evet.
Is this the stuff you hump around with you all the time?
Sürekli yanınızda taşıdığınız kâğıtlar değil mi bunlar?
Every time I'm around this guy he makes me crazy.
Bu adamı her görüşümde beni çılgına çeviriyor.
Second time around in this sewer and I haven't found shit!
İkinci defa bakıyorum ve bir bok bulamadım.
They're not kidding around this time.
Bu sefer çok ciddiler.
THERE'S NO SENSE SITTING AROUND A DUMP LIKE THIS, WASTING OUR TIME.
Bu domuz ahırında pineklemekten çok daha iyidir.
Don't you eat around this time?
- Bu aralar bir şey yedin mi?
So, what brings you around here after all this time? Well, I wondered what became of you, so I looked you up.
Seni merak ettim ve geldim.
i don't have time to keep walking you around this plane so get back to your seat and stay there.
Bu uçakta böyle gezinmene izin verecek zamanım yok. O yüzden yerine dön ve orada kal.
And this time, he's going to ride and live on a bicycle for seven days around the clock.
Bu sefer de, tam yedi gün boyunca bisiklet sürüp, bisikletin üzerinde yaşayacak.
And this time he's going to ride and live on a bicycle for seven days around the clock.
Bu sefer de, tam yedi gün boyunca bisiklet sürüp, bisiklet üzerinde yaşayacak.
It is not the first time that we have gathered around this hospitable board, as the recipients or I had better say, the victims - - of the hospitality of certain good ladies.
Bu mükellef sofranın konukları olarak ilk defa bir araya gelmiyoruz. Belki de bu iki iyi hanımın misafirperverliğinin kurbanı olduğumuzu söylemek çok daha doğru bir ifade olur.
Around this time, he's always at the train station...
Hep bu saatlerde, tren istasyonunda oluyor.
No, this time I'm in for the long term. lt's not a liquidation. I'm gonna turn it around.
Hayır, bu sefer uzun vadeli düşünüyorum. Bu tasfiye değil. Ben işleteceğim.
last supper huh sorry... bad joke it's just a laugh riot around here this all looks really good yeah it's to bad your leaving we never eat like this that's not true I cook all the time
Son yemek desenize. Affedersiniz. Kötü bir şakaydı.
Madoka always starts knitting something around this time of year. Yeah...!
Madoka-san yılın bu zamanlarında hep bir şeyler örmeye başlar.
Who on earth could be prowling around the grove at this time of night?
Gecenin bu saatinde etrafta sinsice kim dolaşabilirdi ki?
This is no time to dick around with an airplane!
Şimdi aptalca davranmanın sırası değil! Hem de bir uçakla!
You mean they just sit around and write this shit all the time?
Hep böyle oturup beyaz kağıtlara bu saçmalıkları mı yazıyorlar?
What are you doing sneaking around this time of night?
Gecenin bu saatinde ne geziniyorsun buralarda bakayım?
The last time... I started feelin'this way is when that barge was stranded and, you know, it was goin'around the island and nobody would claim it.
En son... şu mavna kayaya oturduğunda böyle hissetmeye başladım.
I've just got all this time on my hands, and I just sit around and start inventing these, like, intricate scenarios.
Bütün zamanım kendi elimde ve ben oturup... bunun gibi karmaşık senaryolar üretmeye başlıyorum.
I am here around this time everyday
Şu zamanda her gün buralardayım.
You know, isn't it, like, every day around this time?
Olacaksa bu aralar olması gerekir, değil mi?
Like most folks around here, he and Shelly spent a lot of time in this establishment.
Buradaki çoğu insan gibi, Maurice ve Shelly bu barda çokça vakit geçirirlerdi.
MESSING WITH ME THIS TIME OF NIGHT. DON'T KNOW WHAT'S GOING ON AROUND HERE.
Bu saatte benimle eğleniyorlar.
" This is not a smart time to be sexy anyway with so many diseases around.
" Bu kadar hastalığın olduğu bir dönemde seksi olmak akıllıca değil.
You can't just sit around like this all the time. It's not healthy.
Sürekli içeride oturman sağlıklı değil.
It seems that when corpses lay around like this for long periods of time under conditions like these, they putrefy into a substance called adip...
oyle gorunuyor ki olduklerinden beri bu sekilde yatiyorlarmis uzun bir zaman surecinde, bu kosullarda curuyup baska bir maddeye donusmusler adi "adip"...
This time, he's tracking a killer halfway around the globe.
Bu defa, dünyanın aradığı bir katilin peşinde.
But three cars came in during this time from around noon till the time of the shooting.
Ağzına sıçtığımın ibnesi. Beni fena yakaladı. - Ne demek istiyorsun?
Around this time, another shot misses the car completely striking James Teague by the underpass.
Onlara zorluk çıkarma. - Nasılsınız Bay Broussard? - Gidelim Willie.
Around the same time, Ben Wa balls, still used as vaginal toning devices and stimulators to this day, were created in southeast Asia.
Aynı zamanda Ben Wa topları, hala vajina egzersizlerinde ve uyarılmasında kullanılmaktadır, bu topların çıkış yeri Güney Doğu Asya'dır.
So I'm guessing you running around a twister. In the opposite direction isn't gonna to do the trick this time.
Hortumun etrafında tersi yönde koşman bu sefer işe yaramayacak yani.
So you carried that around this whole time?
Bunca zamandir kimseye bundan bahsetmedin yani.
So we start to fool around and it's the first time, and it's early in the going and I begin to perceive this impending intestinal requirement whose needs are going to surpass, by great lengths anything in the sexual realm.
Oynaşmaya başladık ilk seferdi ve olayın başlarıydı ki bende vuku bulmak üzere olan ve karşılanması uzun vadede cinsel diyardaki her şeyin üzerinde olan, bağırsak ihtiyacını algılamaya başladım.
I miss my daddy. This thing has had you moping around for days. I think it's time for you to talk to someone.
babamı özledim bu seni çok dağıttı son günlerde artık birileri ile konuşmanın zamanı geldi
Max, if you're screwing around, this is a really stupid time.
Max, orada sevişiyorsan, zamanlaman cidden salakça.
This is my second time around, so I know exactly what you're going through.
Bu ikinci oğlumuz ve sizin neler çektiğinizi anlıyoruz.
And maybe this isn't the right time to share this with you, but things do turn around, Steve.
Belki bunu seninle paylaşmak için iyi bir zaman değil, ama her şey düzeliyor Steve.
Every time I think about this war, our mission, I feel panic, like a hand closing around my throat.
Ne zaman bu savaşı, görevimizi düşünsem... sanki bir el boğazımı kavrıyormuş gibi paniğe kapılıyorum.
This time you have to be determined, no beating around the bush, get right to the point...
Bu sefer kararlı bir şekilde yapmalısın lafı dolandırmadan doğrudan konuya gir.
Ladies and gentlemen, I believe my time here in this institution... has turned me completely around, and I'm very grateful.
Bayanlar baylar, bu enstitüde geçirdiğim zamanın beni... tamamen değiştirdiğine inanıyorum, ve çok müteşekkirim.
But you know, it wouldn't be bad to have a little extra money in the bank around this time.
Ama biliyor musun, şu sıralar bankada biraz fazladan paramızın olması hiç fena olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]