To myself Çeviri Türkçe
31,687 parallel translation
I try and keep my peepers to myself.
Kendi işime bakmaya çalışıyorum.
I think I'd just like to take a night to myself.
Sanırım bu geceyi kendi başıma geçireceğim.
All this fascinating information, and the only thing I keep thinking to myself is... you don't really seem like an Andrea.
Tüm bu etkileyici bilgiler ve benim düşünüp durduğum şey ise senin hiç Andrea gibi durmadığın.
I always used to watch him on the telly as a kid, and I always used to think to myself...
Çocukken onu televizyonda izlerdim ve şöyle düşünürdüm...
I-I was kind of keeping that to myself.
Ama ben kimseye söylemiyordum.
You know, when we had that moment in the pub, I thought to myself, " After 33 years,
Bardayken yaşadığımız o anda kendime "Otuz üç yıl sonra..."
Five minutes to myself, that's all I ask.
Tek istediğim 5 dakikaydı.
When I opened Bunker Hill, I made a promise to myself :
Bunker Hill'i açtığım zaman kendime bir söz verdim.
I just wanted to prove to myself that I could not screw this up.
Sadece kendime bunu batırmayacağımı kanıtlamak istedim.
I haven't just been keeping it to myself.
- Sadece saklamakla kalmadım.
I kept telling myself that this was a desperate effort to keep us safe.
Kendime, ailemizi korumak için bunun ümitsiz bir çaba olduğunu söyleyip durdum.
Well, then I'll go to the police myself.
O zaman polise kendim giderim.
I can speak to the judge myself.
Hakimle bizzat konuşabilirim.
If I have to track down that bastard and make the damn vaccine myself. Come on.
O piçi bulup tedaviyi kendim... yapmam gerekse bile.
On behalf of myself and the entire Tacoma Harvest Homeschoolers Group, we'd like to thank you for taking interest in our parade activities this year.
Kendim ve Tacoma Harvest Ev Öğrencileri Grubu adına, bu yılki geçit faaliyetlerimize ilgi gösterdiğin için teşekkür ederiz.
Because... I'm trying to kill myself.
Çünkü kendimi öldürmeye çalışıyorum.
I want to kill myself, and I can't do it, so I'm gonna let the volcano do it for me.
Kendimi öldürmek istiyorum ve bunu yapamam bu yüzden, volkanın benim için yapmasına izin vereceğim.
I went away because I couldn't put myself to conduct this horrendous score, the symphony of red tape.
Gittim çünkü bu korkunç müziği daha fazla yönetemeyecektim...
You know, it's just hard to just let yourself go the way you really want to, but, yeah, it bring a lot of feeling and, you know, and, yeah, it- - I- - I was in touch with myself.
Yani istediğin gibi kendini bırakmak zor ama evet pek çok duyguyu açığa çıkardı ve evet, kendi özümle temastaydım.
I promised myself I was going to lose 40 pounds and move somewhere with a library just as soon as I possibly could.
20 kilo verip kütüphanesi olan bir yere taşınacağıma kendi kendime söz verdim.
I don't want to have to e-explain myself.
Açıklamak zorunda kalmak istemiyorum.
- Yes, but yesterday I found myself humming it because it's out there and people are listening to it.
- Evet ama dün ben bile mırıldanıyordum. Çünkü insanlar dinliyor.
I have to Gone Girl myself and start over where nobody knows me.
Kayıp Kız gibi yapıp tanınmadığım bir yerde hayata yeniden başlamam gerek.
Or option C... continue to lie about myself and find a way to save Michael.
Ya da üçüncü seçenek : yalana devam edip Michael'ı kurtaracak bir yol bulurum.
I will speak to you when I can properly represent myself.
Kendimi düzgün şekilde ifade edebildiğimde sizinle konuşacağım.
I wanted to kill myself more after they left.
Onlar gidince kendimi daha çok öldürmek istedim.
I could feel myself getting more and more ramped up, and I couldn't seem to stop it.
Bilirsin, bacaklarım, parmaklarım, her şey titriyordu.
I just wanted to introduce myself and tell you you've got a great husband.
Sadece kendimi tanıtmak ve mükemmel bir kocanız olduğunu söylemek istemiştim.
To wake myself up.
Kendimi uyandırmak için.
'Cause that's why people went to see Bill Cosby,'cause they wanted to see a good, clean, wholesome comedian... who rapes... rather than a person like myself, who is just going to say horrible things... and rapes very occasionally, like, hardly...
Millet bu yüzden Bill Cosby'yi görmeye gitti iyi, temiz, haysiyetli bir komedyen görmek istiyorlardı. Tecavüz eden. Bana gelmeyi yeğlemiyorlar, ben korkunç şeyler söyleyen ve nadiren tecavüz eden biriyim.
Do you think that I am happy here, having to prostitute myself for an opportunity?
Bir fırsat için burada kendimi ortam malı gibi pazarlamaktan keyif aldığımı mı sanıyorsun?
I want to see this virus for myself.
Bu "virüs" ü kendim görmek istiyorum.
I was trying to figure out whether to leak myself.
Kendim sızdırsam mı, karar vermeye çalışıyordum.
I was there with you when you put him away, and I wouldn't be able to live with myself if I didn't remind you what you said about him at the time.
Onu içeri tıktığında oradaydım... ve o zaman onun hakkında dediklerini sana hatırlatmak zorundayım.
And now I got to think of something or perjure myself tomorrow, or he's gonna end up right back in here.
Ya bir şey bulmam gerek ya da yalancı şahitlik etmem gerekecek yoksa içeride kalacak.
You want me to perjure myself so you can put this monster on the street because your sidekick wants to fight The Man?
Bu canavarı sokağa çıkarman için yalancı şahitlik yapacağım. Hepsi de sırf senin yardımcın kahramanlık yapmak istediği için mi?
And I don't care if I have to drag your ass out of here myself.
- Evet gidiyorsun. Gerekirse seni sürükleyerek götürürüm.
I know we're not supposed to take pictures in there, but I couldn't help myself.
Mahkemede fotoğraf çekmememiz gerektiğini biliyorum ama elimde değildi.
But will it support my weight, is the question, in the event that I elect to pass the time hanging myself?
Ağırlığım bunu taşımaz ki. Asıl sorun şu ki : Beklerken kendimi asmak için bunu mu tercih etmeliyim?
- Anyway, orphanage burned down, yadda yadda yadda, made my way to America, yadda yadda yadda, learned English from watching "Seinfeld," put myself through law school, and here I am.
- Sonra yetimhanem yandı Amerika'ya gitmek zorunda kaldım Seinfeld izleyerek İngilizce öğrendim zor bela hukuk fakültesini kazandım ve işte buradayım.
What can I do to prove myself?
Kendimi kanıtlamak için ne yapabilirim?
I'm starting to feel more like myself.
Kendimde hissetmeye başladım.
I started to realize that if I wanted to change the world, that maybe the first things I needed to change was myself.
Dünyayı değiştirmek istiyorsam yapmam gereken ilk şeyin kendimi değiştirmek olduğunu anlamaya başladım.
I think myself and the lawmakers, we're just always looking for better, innovative ways to run government.
Ben ve kanun koyucular devleti yürütmenin daha iyi ve yaratıcı yollarını arıyoruz.
Yeah, that's fine, but I need you to understand what he's asking you to do, because if you rat on Gallo, I'm gonna be left here by myself.
Tamam sorun değil, ama senden istediği şeyi anlaman gerek, çünkü Gallo'yu ötersen burada bir başıma kalırım.
I believe that's the situation, but I prefer to tell myself he's out for a stroll.
- Galiba lavaboda. Ama ben kendime gezdiğini söylemeyi tercih ediyorum.
I am,'cause I'm not gonna put myself in position to collude with you.
Evet çünkü kendimi seninle tezgah çevireceğim bir konuma koymayacağım.
From the second I got here, I've had to watch what I say, every single word, and every morning I get up, and I remind myself not to say the wrong thing to the wrong person,
Her sabah uyandığımda yanlış kişiye yanlış bir şey söylememeyi kendime hatırlattım.
I'm missing 1,000 chances to hug my kids in the morning and kiss my wife good night, all because I couldn't control myself.
Sabahları çocuklarıma sarılmak ve eşime iyi geceler öpücüğü vermek için... binlerce şans kaçırıyorum. Hepsi de kendime mukayyet olamadığım için.
So, if you'll excuse me, I need to handle this myself.
Eğer izin verirsen bunu benim halletmem gerek.
Yeah, well, I made it my goddamn business because there is a freight train headed right at you, and if I didn't do everything I could to stop it, I wouldn't be able to live with myself.
İlgilendiriyor çünkü sana doğru gelen büyük bir tehlike var ve ben bunu engellemek için elimden geleni yapmazsam kendimle yaşayamam.
myself 698
myself included 69
to my room 18
to my house 27
to my mother 21
to my face 19
to my family 36
to my surprise 17
to my mind 52
to my son 27
myself included 69
to my room 18
to my house 27
to my mother 21
to my face 19
to my family 36
to my surprise 17
to my mind 52
to my son 27