To my friends Çeviri Türkçe
4,816 parallel translation
To my friends, the Selfridge family.
Arkadaşlarıma : Selfridge ailesi.
I'm lying to my friends about my boyfriend.
Arkadaşlarıma sevgilim hakkında yalan söylüyorum.
Look, I want to talk to my friends to know that they're all right.
Bak, arkadaşlarımın iyi olduğunu görmek istiyorum.
No, no, um, but neither do you, because according to my friends at Google, the number of fires has decreased 80 % over the past 40 years.
- Hayır, hayır ama sizin de yok zaten? Çünkü Google'da ki arkadaşlarıma göre yangınlarda yüzde 80 oranında azalma olmuş son 40 yılda.
I ran your prints off the bottle I handed you and reached out to my friends back home in Seoul.
Sana verdiğim şişeden parmak izlerini çıkarttım ve Seul'deki dostlarımla iletişime geçtim.
All of my friends were totally TTYL, I didn't know what to do.
Arkadaşlarımın hiç biri yoktu ortada, Ne yapsam bilemedim.
I was the first one of my friends to become a father.
Arkadaşlarım arasında ilk ben baba olmuştum.
As for what happened to Joffrey, well, that was something my new friends wanted very badly.
Joffrey'e olanlar da yeni dostlarımın ciddi şekilde istediği bir şeydi.
- If you want to meet some of my friends.
- Eğer arkadaşlarımla tanışmak istersen.
I was going to send this to all my al-qaedas friends in new york, and this was my big escape plan.
- Bu benim büyük kaçış planımdı. - Yapma.
The two next to me are my best friends.
Yanımdakiler benim en iyi arkadaşlarım.
But... but, having done so, I know that what I decided to do with the company was so radical and, to many people's eyes, so appalling, that we lost a lot of friends which is why, seeing you here today, in my father's house, means so much.
Ama bunu yaptıktan sonra şirket ile yapmaya karar verdiklerimin radikal olduğunu biliyorum ve birçok kişiye göre bir o kadar korkunç, ki birçok dostu kaybettik bu yüzden sizi bugün burada babamın evinde görmek çok şey ifade ediyor.
It's so nice to meet one of my son's work friends.
Oğlumun iş arkadaşıyla tanışmak ne hoş.
You know, when I first met you, I thought, hey, I love this guy! This is the funniest guy I've ever met. I'm gonna quote this guy to all my friends.
İlk tanıştığımızda, bu adamı sevdim, diye düşünmüştüm bu tanıdığım en eğlenceli adam bütün arkadaşlarıma bu adamdan bahsedeceğim şehrini seviyorum, ailesini seviyorum.
I'm so desperately in love with her I'd rob a bank for her if she asked me to, and then another where she says I always put my friends first and she wishes she was more like me.
Bir diğerinde en çok arkadaşlarıma değer verdiğimi, bana benzemek istediğini yazmış.
The rest of my friends are on their way to Spain.
Geri kalan arkadaşlarım İspanya'ya gidiyor.
I need to know who my true friends are, Milady.
- Gerçek dostlarımı tanımalıyım Milady.
My men will see to it your two friends don't make it to Paris.
Adamlarım iki arkadaşınızın Paris'e ulaşamamasını sağlayacaktır.
- And so what you're trying to say is me waking up at 6 : 00 A.M., sitting on a bus for 45 minutes, splitting up from my friends because my school closed, is because of you?
- Yani okulum kapandığı için,... her sabah 6.00'da kalkmamın,... otobüste 45 dakika oturmamın,... arkadaşlarımdan ayrılmamın,... hepsinin senin yüzünden olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
My friends wanted to travel by car, so...
Arkadaşlarım arabayla gitmek istedi...
I forgot I'm meant to give you minute-by-minute updates on my friends'movements.
Arkadaşlarımın her dakika ne yaptıkları hakkında sana haber vermeyi unuttum.
By now, my real friends were hundreds of miles away, but my fake friends were a little too close to home.
Gerçek arkadaşlarım yüzlerce kilometre uzaktaydı ama sahte arkadaşlarım, bana oldukça yakındı.
Prior, I had only thought of my bathtub as a place to get clean without ever realizing the possibilities for entertaining friends, family, colleagues.
Öncelikle, aklımda sadece küvet temizlenmek için vardı mümkün olan şeyler düşünmeden arkadaşları, iş arkadaşları ve aileyi eğlendirmek.
I'd love for you to meet my friends.
Arkadaşlarımla tanışmanı çok isterim.
I want you to meet my friends.
Arkadaşlarımla tanışmanı istiyorum.
I want to keep my friends close by, Henri.
Arkadaşlarımı yakında tutmak istiyorum Henri.
Without atoms and empty space for them to move in, so don't be sad, my friends.
Atomlar ve atomların içinde hareket edebileceği boşluk olmadan, dünya katı, durağan ve cansız bir yer olurdu. Bu yüzden hiç üzülmeyin dostlarım.
Mona, when it comes to me and my friends, you always have an agenda.
Mona, konu biz olunca hep bir planın vardır senin.
No, I am tired of lying to my family and my friends.
Hayır, aileme ve arkadaşlarıma yalan söylemekten yoruldum.
Right, but I want to be able to share that with my closest friends.
Öyle ama en yakın arkadaşlarımla bunu paylaşabilmek istiyorum.
I want to tell my friends, about us.
Arkadaşlarıma söyleyeceğim. İlişkimizi.
I don't want to run into you at the grocery or every time I grab coffee with my friends I don't want to see you.
Seninle markette karşılaşmak istemiyorum yada arkadaşlarımla her kahve içmeye gittiğimde seni görmek istemiyorum.
No, look, me and my friends are trying to get into her bedroom without her knowing.
Hayır, ben ve arkadaşlarım ondan gizlice yatak odasına girmeye çalışıyoruz.
I just wanna remind you that, if anything happens to me or any of my friends, your wife goes to jail.
Sadece şunu hatırlamanı isterim. Benim ya da arkadaşlarımın başına bir şey gelecek olursa, karın hapsi boylar.
And just in case you're thinking of stopping me, I figured I'd invite some friends to my big blow-out.
Beni durdurmayı düşünürsünüz diye büyük patlamama birkaç arkadaş getireyim dedim.
I just thought, in the meantime, it would be fun to hang with one of my closest friends.
Sadece, şu sıralar, en yakın arkadaşlarımdan biriyle takılmak iyi olur diye düşündüm.
And I've got a wicked little story to tell all my friends.
Bütün arkadaşlara anlatabileceğim bir hikâye öğrendim.
I just don't understand how you can go from that person to basically eating me and my friends.
O masum hâlini değiştirip beni ve arkadaşlarımı teknik olarak nasıl yediğini anlamıyorum.
Have amazing new friends, to help me find my way.
Yeni arkadaşlar edindim. Bana yolumu bulmamda yardımcı oluyorlar.
The friends of my older brother used to come to visit us and we were playing games.
Abimin arkadaşları bize gelirlerdi ve oyun oynardık.
I want to order a round of drinks, uh, for my... For my buddies here,'cause what's money if you can't share with your friends?
İçecek bir şeyler söylemek istiyorum arkadaşlarıma, "çünkü para nedir ki eğer arkadaşlarına paylaşamazsan"?
And then all my friends went to this other club without me.
Ve sonra tüm arkadaşlarım beni almadan diğer kulübe gittiler.
Well, I would like to know why. Because springtime is fully upon us, my friends, and with it, the age-old opportunity to enrich one's life.
Çünkü bahar gelmek üzere dostlarım ve geldiğinde bu asırlık fırsat birinin hayatına zenginlik katar.
Do you want to get a drink with me, without my friends watching?
Benimle bir şeyler içer misin, arkadaşlarımın izlemediği bir yerde?
P.F. Chang's, it's closing, so I tried to rescue my Koi fish friends from their pond, but something's gone really wrong.
P.F. Chang, dükkanı kapatıyor, Bu yüzden Koi balıkları kurtarmaya çalıştım onlarla havuz arkadaşıyım, ama bir şeyler gerçekten yanlış gitti.
And we're gonna get that little head screwed on straight so you can bang my boss, and I can have a fish fry to honor my friends.
Ve o kafandakileri hallet Her şey yolunda gidecek, patronuma çakacaksın Ve arkadaşlarımı onurlandırmak için balık kızartması yapacağım.
I just need to convince my friends that I'm ok.
Sadece arkadaşlarımı iyi olduğuma dair ikna etmem gerekiyor.
Yet it took just one second for Katherine to infect me with some virus... that makes me wanna kill all my friends. You know Katherine.
Yine de Katherine'in bana tüm arkadaşlarımı öldürmemi istemeye zorlayan bir virüs enjekte etmesi saniyesini aldı.
Volunteering to help me study the day after Damon declared that we can't be friends and that he never wants to see my face again.
Damon arkadaş olamayacağımızı belirtip yüzümü bir daha görmek istemediğini söylediği günün ertesi gün çalışmama yardımcı olmaya gönüllü olduğun için.
- My property... It's fucking important to me and I need my friends there with me.
- Arazim benim için çok önemli ve dostlarımın da yanımda olmasına ihtiyacım var.
It's just sometimes when I come in and play ping pong in here with my friends they turn out not to be, real like.
Bazen buraya gelip arkadaşlarımla oynuyorum ve gerçek olmadıklarını fark ediyorum.
to my room 18
to my house 27
to my mother 21
to myself 39
to my surprise 17
to my face 19
to my family 36
to my mind 52
to my son 27
to my place 17
to my house 27
to my mother 21
to myself 39
to my surprise 17
to my face 19
to my family 36
to my mind 52
to my son 27
to my place 17
to my father 22
to my wife 32
to my office 18
to my knowledge 55
my friends 1167
my friends are here 20
friends 2160
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
to my wife 32
to my office 18
to my knowledge 55
my friends 1167
my friends are here 20
friends 2160
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21