Transformer Çeviri Türkçe
276 parallel translation
- No, we can hook in a new transformer.
- Hayır, trafodan çekebiliriz.
- Get the transformer hooked up to that.
- Trafoya şunu bağla.
If you're so concerned, why don't you let me use the transformer?
Eğer bu kadar kafana takıldıysa, neden dönüştürücüyü kullanmama izin vermiyorsun?
The transformer is not the only answer.
Dönüştürücü tek çözüm değil.
The transformer is morally abhorrent to the subjects.
Dönüştürücü, deneklere çok zarar verir.
I could - - - Put Neutron under the thought transformer?
- Nötron'u düşünce dönüştürücünün altına koyabilirdin?
It looks like a Transformer. Only a mad scientist would build something like that.
Bu hayvan robot gibi görünüyordu, sanki çılgın bir profesör tarafından inşa edilmişti!
This a transformer, isn't it?
Bu da bir transformatör?
Magnesium transformer.
Magnezyum dönüştürücü.
The transformer got struck by lightning again.
Trafoya yine yıldırım düştü.
How about bypassing the transformer banks, feed the impulse engines directly?
Işınlama bataryalarını bypass etsen? Motorlara gücü doğrudan vererek.
Three, the power transformer. No, Sarge.
- Hayır, hayır Çavuş.
By age 40, he had invented the electric motor, the transformer, the generator, machines that would change everything about the home, the farm, the factory.
40 yaşına geldiğinde elektrik motorunu, transformatörü, dinamoyu yani evler, çiftlikler ve fabrikaların her şeyini değiştiren makineleri icat etti.
He's heading right for the transformer!
Trafoya çarpacak!
I think the transformer's down.
Sanırım hatlar kopmuş.
The transformer of your machine is coin-operated.
Nakil makinesi bozuk parayla çalışıyor.
A Transformer Decepticon. And... John Doe the Mandroide.
Bir tane Decepticon ve Robot John Doe.
Look there, a bypass valve on the transformer.
Şuraya bak, dönüştürücü üzerine transfer vanası yapmışlar.
I shouldn't have used the building transformer.
Bina transformatörünü kullanmamalıydım belki de.
there's no power going into the high-voltage transformer.
Yüksek voltaj dönüştürücüsüne hiç güç gitmiyor.
It's a Transformer!
Bir Transformatör!
- A prehistoric Transformer?
- Tarih öncesi bir Transformers ha?
Is that a transformer or something?
Bu bir jeneratör mü?
- I think it's a bad transformer.
- Sanırım voltajdan.
There's a transformer substation above the chamber she's in.
Onun biraz önce girdiği yerin hemen yukarısında bir dönüştürücü istasyonu var.
They call you "the Transformer".
Sana da "transformatör" diyorlar.
When we're doing repairs, I use this rod to test the transformer.
Onarım yaparken bu sopayı transformatörleri kontrol etmek için kullanıyorum.
- The Transformer's.
- Transformatörcünün.
She heard "transformer" and thought it was Dad!
Transformatör lafını duymuş ve babam olduğunu sanmış!
You land, lay low... find a power source, use your transformer and recharge... no higher than.01 percent.
İnmelisin, gizlenip... bir güç kaynağı bul, biçimdeğiştiricini kullan ve yeniden doldur... yüzde 01 den yüksek olmamalı.
Now, where'd I put that transformer?
Ben bu transformatörü nereye koydum?
Right into the city's transformer.
Belediyenin trafosuna bağladım.
Well, it turned out to be a transformer on the pole right behind and above the building.
Sonradan patlayanın, binanın arkasındaki trafo olduğu anlaşıldı.
Transformer's overheated.
Trafo aşırı ısınmış.
The Genesee transformer's out.
Genesee transformatörleri bozuldu.
I'm trying out a new Hartley transformer on these surveillance images.
Gözetim imgeleri üzerinde yeni Hartley dönüşümünü deniyorum.
The transformer's gonna blow.
- Biraz sonra patlayacak! - Çabuk ol!
Facts of Life Transformers, huh?
Life Transformer gerçekleri...
I hope your Jack can get the transformer on line.
Umarım Jack'iniz transformatörü hatta sokabilir.
He's looking for a transformer.
Transformatör arıyor.
Your new power transformer is installed and ready to go.
Benim üç saatimi alın. Teşekkür ederim.
- Karl Liebknecht transformer works.
- Karl Liebknecht Tamirhanesinde.
Maybe the transformer will blow out and kill the line!
Belki transformatör patlar ve hattı keser.
A power transformer.
- Transformatör.
I chucked his useless ass into a transformer.
İşe yaramaz kıçını trafoya sıkıştırdım.
That guy got not only the DDT but the weather transformer too!
O adam sadece YMB'yi değil hava transformatörünü de aldı!
- Transformer's down again.
Trafo bozuldu.
It's an air transformer... with primary and secondary coils that are tuned to resonate.
Bir hava dönüştürücü... Birincil ve ikincil bobinler, uyum içinde dönüyorlar.
Ages 3 and up. It's on my box.
Transformer.
Ages 3 and up.
Kutumda Transformer var.
Transformer just blew.
Transformatör patladı.
transformers 18
trans 37
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42
trans 37
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42