Turn on Çeviri Türkçe
11,662 parallel translation
He's trying to get us to turn on each other.
Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor.
Turn on your side.
Yana kay bakayım.
Really? Did you not see his turn on New Girl?
New Girl'teki halini görmedin mi?
She'll turn on us soon as she's done.
İşini halletsin, anında satar o bizi.
The HL-7 predicted you'd turn on the LAPD eventually.
HL-7 sizin eninde sonunda L.A. Polisine ihanet edeceğinizi söyledi.
It's like how when we drive Dad's car all the way to grandma's and we have to let it sit for a while or it won't turn on again.
Babanın arabasıyla anneannenlere o kadar yol gittiğimizdeki gibi arabayı bir süre beklememiz gerekiyor yoksa çalışmaz.
Go to my room, turn on the TV. You'll figure it out.
Benim odama gidip televizyonu aç, anlarsın.
How soon were you going to turn on the council, doubling down on the military presence in Scotland purely for personal gain?
Meclis'i kendi kişisel kazancın için İskoçkya'daki askeri sayıyı iki katına çıkarmaya ikna etmen ne kadar yakındı?
Turn on.
Açıl.
Yes, she would be really nice one minute, then can turn on you the next.
Evet, bir an iyi davranıyorsa ardından size ihanet ederdi.
- "They'll turn on you."
- Melez köpek mi? - Sana ihanet ederler dedim.
All right, turn on the microwave.
Pekala, mikrodalgayı aç.
Oh, so much so that his own Protestant supporters ousted him when he refused to turn on you.
Şöyle ki kendi Protestan destekçileri sana sırt çevirmeyi reddettiğinde onu koltuğundan devirdiler.
Turn on the T.V. Match is about to begin.
Televizyonu aç. Maç başlamak üzere.
Could you please turn on your T.V and tune into the news?
Lütfen televizyonunuzu açıp haberlere bakar mısınız?
All I did was turn on the defroster.
- Tek yaptığım buz çözücüyü açmaktı.
Once you turn it on, the GPS will ping to a tower in about 40 seconds, so work fast.
Bir kere açtın mı, GPS 40 saniye içinde kuleye sinyal yollayacaktır. Yani hızlı ol.
Paige, turn the van on, press the accelerator, then turn it off and floor it.
Paige minibüsü çalıştır, gaza bas ; sonra kontağı kapat ve gazı kökle.
- He's not gonna turn that thing on, is he?
- Onu çalıştırmayacak, değil mi?
"Unless I turn those into yeses, I'm bailing on this thing."
"Onları evetlere çevirmezsem bu işi bırakacağım."
I can't turn it on.
Açamıyorum.
Husband said the turn around on Louisa's jogging route was this bar.
Kocası, Louisa'nın koşu rotasının dönüşünde bu barın olduğunu söyledi.
And I don't know if it be the way... tire development or chassis or how things have gone, but the only way to get it to turn is basically to drag your elbow on the ground.
Olayın neyle alakası var bilemiyorum... Lastik gelişimi mi, yoksa şase mi, neler oluyor bilemiyorum. Ama dönmenin en iyi yolu kısaca dirseğinizi yere değdirmektir.
Pedrosa is through once more on Lorenzo, into turn eight.
Pedrosa, sekizinci turda Lorenzo'yu tekrar zorluyor.
I wait on you for 25 years, give you four children... Watch my body turn into a sack of potatoes... And in return, you still have the roving eye.
Sen 25 yıl adam için saçını süpürge et, dört tane çocuk doğur dipdiri vücudunu yün yorgana çevir ama beyefendinin gözü hâlâ dışarılarda olsun.
Alex, turn left on Pas...
- Döneceğin yol Pass...
Come on, turn those comms back on.
Haydi açın şu telsizleri.
Why did you turn your back on me when the thoracotomy went wrong?
Göğüs açma operasyonu yanlış gittiğinde,... neden beni sattın?
The photo is a bit old. Still wouldn't turn him into an all-pro cornerback on the local pro football team, would it?
- Yine de yerel profesyonel futbol takımı...
- And you will hate her even more if you turn your back on us.
- Bize sırtını dönsen de ondan daha da fazla nefret edeceksin.
He'd have to turn it back on.
Geri dönmüş olmalılar.
That must be a turn-on!
İşte bu sizi tahrik etmiş olmalı!
He'll turn on you.
Sana düşman olacak.
Turn on the circuit.
Kelepçesini açalım.
Come on, Lieutenant. Before you turn me in, don't you want to run with a Precog?
Hadi Teğmen, beni ele vermeden önce bir kere olsun Ön Kâhin'le çalışmak istemez misin?
Why don't you turn something on?
Neden hiçbir şeyi açmadın?
I turn them on.
Onları açıyorum.
Turn right on Sepulveda!
Sepulveda'dan sağa dön!
Okay, Sly, turn the magnets on.
Tamam Sly, mıknatısı aç.
He's probably gonna try to turn it around on me,
Büyük ihtimalle bunu benim üzerime yıkmaya çalışacaktır.
There's Susanna Travis, who convinced her cult of 25 followers to commit suicide, but skipped on the poison punch when her turn came.
Susanna Travis var 25 kişilik tarikatını intihara ikna etmiş ama sıra kendisine gelince es geçmiş.
Then I'll sear the flank steak, couple minutes on each side, turn the temperature down,
Sonra biftek kızartmaya başlayacağım. İki tarafını da birkaç dakika kızarttıktan sonra ateşin altını kısıp bezelyeleri atacağım.
By not putting her on bypass, I turn your six-hour procedure into...
Baypasa sokmayarak altı saatlik bir ameliyatı- -
He's probably on his way to the green room to wait his turn to speak.
Büyük ihtimalle konuşma sırasını beklemek üzere yeşil odanın yolunu tutmuştur.
Turn around and focus on the list.
Arkanı dön ve listeye odaklan.
Turn around, put your hands on the bar.
Arkanı dön ve ellerini barın üzerine koy.
Turn around, put your hands on that bar.
Arkanı dön ve ellerini barın üzerine koy.
And get this- - our previous owner was foreclosed on, so our economics professor must've been one hell of a business genius to turn this place around in record time.
Daha bitmedi. Önceki sahibi hacizliyken ekonomi profesörümüz rekor sürede işleri tersine çeviren bir iş dehasıymış.
Look, Danny, if you want to turn a woman on with a pose, you should pose like this.
Danny bir kadını duruşunla tahrik etmek istiyorsan böyle durmalısın.
So, I decided to turn things around and jump in on the holiday spirit.
Ben de akışı değiştirip bayram havasına girmeye karar verdim.
Since I promised to pick a husband, I won't turn back on my word.
Evleneceğime söz verdiğime göre sözümden dönmek olmaz.
turn on the light 36
turn on the lights 56
turn on the tv 52
turn on the radio 18
turn on the news 24
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
turn on the lights 56
turn on the tv 52
turn on the radio 18
turn on the news 24
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
one moment please 57
ondrej 26
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
onions 55
one day at a time 90
one moment please 57
ondrej 26
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865