One more thing Çeviri Türkçe
4,534 parallel translation
Oh, one more thing...
Bir şey daha var...
One more thing... What?
- Bir şey daha...
Now I just need one more thing- - Your advice.
Şimdi bir şey daha isteyeceğim...
David... one more thing.
David, bir şey daha.
Just one more thing.
Bir şey daha soracağım ;
You know, there is one more thing.
Aslında bir şey daha diyecektim ben.
Okay, but one more thing :
Tamam, ama bir şey daha :
One more thing...
Bir şey daha...
Oh, one more thing.
Bir şey daha var.
Logan, one more thing.
Logan, bir şey daha var.
One more thing, drop by the Attorney General's office and kiss his ring.
Bir şey daha var,... bugün Adalet Bakanı'nın yanın uğra ve biraz gururunu okşa. *
One more thing, why do you have two of your people following a federal prosecutor named Steve Patterson?
Bir şey daha var,... adamların neden Steve Patterson adındaki savcıyı takip ediyorlar?
There's one more thing I wanted to tell you before I go.
Gitmeden önce sana anlatmak istediğim bir şey daha var.
I want one more thing.
Bir şey daha istiyorum.
Can I trouble you for one more thing?
Beni bir konuda aydınlatabilir misin?
Um, yeah, uh, just one more thing.
- Evet, son bir şeyi unutuyordum.
One more thing. Do you want me to tell you what I know?
Bir şey daha... bildiğim başka bir şeyi daha söylememi ister misin?
Can I try one more thing?
Bir şey daha deneyebilir miyim?
If I can add one more thing to that... It would be of my wife tending to my wounds from work when I'm lying down in bed.
Bir şey daha ekleyecek olsaydım, dizlerinde uyuduğum karımın yaralarıma ilaç sürmesi olurdu.
And one more thing.
Bir şey daha.
One more thing..,..
Son bir soru.
One more thing :
Bir şey daha var.
There's one more thing.
Bir sey daha var.
If you do one more thing, I'm gonna unleash my secret weapon.
Bir şey daha yaparsan gizli silahımı kullanacağım.
One more thing happens...
bir şey daha olacak..
One more thing.
Bir şey daha vardı.
Oh, and one more thing.
Oh, ve son bir şey daha.
Oh. Just one more thing, JB.
Ve son birşey JB.
Can I ask you one more thing?
Bir şey daha sorabilir miyim?
I need one more thing from you.
Senden bir şey daha istiyorum.
One more thing :
Bir şey daha :
- And one more thing.
- Bir şey daha var.
Actually, I have to go do one more thing tonight.
Aslında, bir şey daha yapmam lazım bu gece.
Just gonna say one more thing.
- Tek bir şey daha söyleyeceğim.
One more thing, grandma.
Bir şey daha var büyükanne.
Yeah, one more thing.
- Şey, bir şey daha var.
There's one more thing we need to complete the plan.
Planı tamamlamak için bir şey daha lazım
And there is one more thing, that I'm, gonna have to ask you to leave the toilet seat down. Why?
Ve bir şey daha, senden ricam klozeti kapali birak.
- " One more thing, Lydia.
" Bir şey daha, Lydia.
Oh, um, just one more thing.
Oh, sadece, son bir şey daha.
See, coming here is just one more thing that I have to hide.
Görüyorsun, buraya sakladığımn tek bir sır için gelmiştim.
There is one more thing we need to do...
Yapmamız gereken bir şey daha var...
There is only one thing more heartbreaking for a woman than a dinner with a man perspiring with lust, and that is dinner with a man pining for his love.
Bir kadın için şehvetle yanıp tutuşan bir erkekle yemek yemekten daha zor tek şey aşkına özlem duyan bir erkekle yemek yemektir.
For one thing, it's far more cost-effective.
Bir kere, bu çok daha uygun maliyetli.
Because I have the one thing you need now more than anything... hope.
Çünkü şu anda her şeyden çok ihtiyacın olan şeye sahibim. Umuda...
Now, one thing that makes us more cultured than our European counterparts is high school football.
Bizi Avrupalı muadillerimizden daha kültürlü yapan tek şey lise futboludur.
In war, there is one thing more important than killing.
Savaşta öldürmekten önemli tek şey vardır,
Just one more little thing.
Sadece ufak bir iş kaldı.
One more thing.
Bir şey daha :
There's one more thing.
Bir şey daha var.
But you see, in this world of ours, it's really more of a "one step at a time" kind of thing.
Ama anlayacağın üzere, bizim dünyamızda "adım adım" ilerleyeceksin.
one more time 797
one more 931
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more to go 21
one more 931
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more to go 21
one more game 27
one more step 47
one more stop 17
one more week 20
one more question 124
one more try 17
one more big push 18
one more push 33
one more word 46
things 422
one more step 47
one more stop 17
one more week 20
one more question 124
one more try 17
one more big push 18
one more push 33
one more word 46
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16